Aldatılan eşin kişilik haklarına, şahsi çıkarları nedeniyle tehdit, şantaj ve şiddet gibi davranışlar sergilendiyse eşinin sevgilisine veya kız arkadaşına manevi tazminat davası açma hakkı ortaya çıkar.
Değerlendirme ve Sonuç: 1. Zina fiiline iştirak eden üçüncü kişinin Borçlar Kanunu 58 anlamında hukuka aykırılık şartının gerçekleştiği hususunun kişilik haklarından çıkarılması mümkün olmadığından, aldatılan eşin bu kişiye yönelttiği tazminat talebi hukuki dayanaktan yoksundur.
Aile hukukunda tazminat talebi karı koca arasında mümkün olabilirken Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 2010/4-129 Esas 2010/173 Karar 24.03.2010 tarihli kararı ile aldatılan eşe, aldatan eşin sevgilisine de haksız fiil hükümleri çerçevesinde manevi tazminat davası açabilme imkanı tanınmıştır.
Durum bu olmakla beraber, bu sorun bütün mahkemeler açısından bağlayıcı olan Yargıtay İçtihatı Birleştirme Kararı ile çözülmüş ve aldatılan eşin üçüncü kişiden manevi tazminat isteyemeyeceği kabul edilmiştir.
Aldatma (zina) eylemini öğrenen kişi 6 ay içinde ve her halükarda aldatma (zina) olayından itibaren 5 yıl içinde boşanma davası açmalıdır. Neler TMK 161 kapsamında aldatma (zina) sayılır, Yargıtay kararlarından anlaşılır. Aldatmayı affeden eşin boşanma davası açma hakkı düşer.
İlgili 44 soru bulundu
Aldatma Olgusunun İspatı ve Hukuka Uygun Deliller
Zina olgusu tanık beyanı, ses ve görüntü kayıtları, mesajlaşma ekran görüntüleri, sosyal medya yazışma ve içerikleri, telefon sms ve arama kayıtları ile otel kayıtları dahil olmak üzere, hukuka uygun her türlü delille ispat edilebilecektir.
Yeni Türk Ceza Kanunu'na göre aldatma suç olarak düzenlenmemiştir ve cezai bir yaptırımı yoktur. Bu nedenle aldatan eşin cezai bir sorumluluğu bulunmadığından suçlu sayılmamaktadır.
Aldatılan eş bunu, mahkemede telefon kayıtları deliline dayanarak ispatlayabilir. Aldatan eşin telefon kayıtlarının celbinin mahkemeden talep edilmesi ile mahkeme ilgili operatöre müzekkere yazarak telefon kayıtlarını ister. Operatör, abonesine ait 5 yıl süreyle sakladığı telefon kayıtlarını mahkemeye verir.
Aldatma (zina) nedeniyle açılan boşanma davalarında, aldatan eşin nafaka alma durumu oldukça zordur. Boşanma davalarında aldatan eş, karşı tarafa göre AĞIR KUSURLU sayılması nedeniyle tazminat ya da nafaka alamamaktadır.
Aldatılan Eşin Üçüncü Kişiye Karşı Manevi Tazminat Davası Açması Aldatma fiili, bir eşin diğer eşe karşı işlemiş olduğu bir haksız fiildir. Bu nedenle, aldatılan eş, kusurlu olan diğer eşten zina nedeniyle açılan tazminat talep edebilir (MK m.174).
Aldatma (zina) davasında tanık beyanları geçerlidir. Tanıkların birebir kendi gözleri ile gördüğü aldatmalar delil olur. Aldattığını itiraf eden birini duymak da tanık beyanı ile ispat araçlarındandır. Hakim tanıklara soru sorar ve boşanma davasında yalan beyan olup olmadığını anlar.
Zina (aldatma), evli bir kadın ya da erkeğin, eşinden başka biriyle kendi rızasıyla kurduğu cinsel ilişkidir. Zina sebepli boşanma, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun “Boşanma Sebepleri” başlığı altında yer almaktadır. TMK m.161'e göre; “Eşlerden biri zina ederse, diğer eş boşanma davası açabilir.
Tazminat Davası Açan Kişi Kaybederse Ne Olur? Bir tazminat davası açan kişi davayı kaybederse, mahkeme kararı doğrultusunda o kişi tazminat talebinde bulunduğu miktardan daha az veya hiçbir tazminat almaz. Ancak, davayı kaybeden tarafın ödemesi gereken masraflar vardır.
Aldatılan kadının aldatan eşe dava açma hakkı, Türk Medeni Kanunu'nda yer almaktadır. Bu haklar arasında maddi ve manevi tazminat talebi, nafaka hakkı ve velayet hakları bulunmaktadır.
Eşiniz sizi aldatıyor ve elinizde kanıt var ise hızlı bir şekilde boşanma davası açabilirsiniz. Ancak elinizde herhangi bir kanıt yok ise aldatma üzerine herhangi bir dava açmanız uygun değildir. Eşiniz sizi aldatıyor ama kanıtınız yoksa eşinizle beraber anlaşmalı boşanma davası açabilirsiniz.
Aldatılan eş aile mahkemesinde dava açmalı, bulunduğu yerde aile mahkemesi yoksa aile mahkemesi sıfatıyla asliye hukuk mahkemesinde açmalıdır. Zina nedeniyle boşanma davası açan eş, zinaya dair gerekçelerini, delillerini sunmalı ve hak düşürücü süre içerisinde açıyorsa özellikle dilekçesinde belirtmelidir.
“15.000 TL maaş alan ne kadar nafaka öder?” sorusu da sıkça gündeme gelir. Mahkemeler genel uygulamalarda nafaka ödeyecek kişilerin maaşlarının %25'i kadar miktarda nafaka ödemesine karar vermektedir. 15.000 TL maaşı olan bir kişinin ortalama ödemesi gereken nafaka miktarı 3.750 TL'dir.
Genel olarak hesaplama yapıldığında aylık 20.000 TL ücret alan bir kişi aylık 5.000 TL nafaka öder. Bu miktar tarafların yaşam koşulları, ek gelirlerine göre farklılık arz edebilir. 20.000 TL maaş alan bir kişi için 3.000 TL nafakaya da hükmedilebilir.
Nafaka hesaplamasında kanunda belirtilmiş bir minimum maaş yüzdesi bulunmamaktadır. Mahkeme 12.000 TL maaş alan bir kişinin aylık 1.200 TL nafaka ödemesine de hükmedebilir. Sonuç olarak, nafaka miktarı belirlenirken hakimin takdir yetkisi söz konusudur ve maaşın belli bir oranı kesin olarak belirlenemez.
Operatörler 5 yıl süreyle geçmişe dönük telefon kayıtlarını tutmakla yükümlüdür. Her ne kadar bireysel talepler doğrultusunda telefon kayıtları paylaşılmasa da bunların bir mahkeme kararı ile delil olarak sunulması söz konusu olabilecektir. Ancak operatörler bu kayıtların içeriğini değil ancak dökümlerini paylaşabilir.
Meta Inc.'in günümüz itibariyle hala Türkiye'de bir ofisi (temsilciliği) bulunmamaktadır. Bu sebeple mahkeme, WhatsApp'tan sohbet kayıtlarını talep edemeyecektir.
Telefon kayıtları; sadece süre, tarih, saat gibi bilgilerden oluşmaktadır. Telefon operatörleri, geçmişe dönük telefon kayıtlarını 5 yıl süreyle tutma yükümlülüğüne sahiptir. Bireysel talepler doğrultusunda telefon kayıtları paylaşılmamakla beraber mahkeme kararının bulunduğu hallerde delil olarak sunulabilirler.
8-Sosyal Medya üzerinden mesajlaşmak zina mıdır? Sosyal medya üzerinden bir başkasıyla yazışmak, cinsellik içeren görüntüler paylaşmak, sexting yapmak eşi aldatmak olarak sayılsa da fiziki olarak cinsel birleşme gerçekleşmediğinden zina olarak kabul edilmeyecektir.
Eğer aldatılan eş aldatmayı öğrendiği tarihten itibaren 6 ay içerisinde boşanma davasını açmaz ise bu durumda eşini affetmiş sayılır ve boşanma davası açma hakkını kaybeder. Bu hak kaybının tek istisnası aldatan eşin aldatma eylemine devam ediyor olması halidir.
Kur'an şöyle uyarıyor: ''Sakın, aldatan sizi Allah ile aldatmasın!'' (Lukman, 33, Fátır, 5; Hadid, 14). Allah ile aldatma ve aldanmada fail haşa, Allah değildir. Fail, şeytan başta olmak üzere avaneleridir. Allah ile aldatmada; Allah, Peygamber, Kur'an…
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri