Çoğu balık solungaçlarından suyun geçmesiyle nefes alır. Ancak solungaçları zarar görürse veya solungaçlarından su geçemezse balıklar da boğulabilir. Tabii ki teknik olarak suyu solumadıkları suda boğulmazlar ama oksijen eksikliğinden ölürler.
Solunum, yaprakçıkları çevreleyen suda erimiş oksijenle kılcal damarlarda dolaşan kanın alyuvar hücreleri arasında olur. Oksijenin kana geçebilmesi için suyun devamlı olarak solungaçların üzerinden geçmesi gerekir. Balık, suyu ağzından alır, solungaç yaprakları üzerinden geçirir. Bu arada oksijen difüzyonla kana geçer.
Ölü balıkların suyu bozma riski vardır.Akvaryum da bırakılması iyi olmaz. Balık öldüğü zaman suda durması elbette diğer canlılar için zararlıdır. Zaman içerisinde çürümeler başlayacak ve ölü balık su şartlarını olumsuz yönde etkileyecektir. Zehirleyecektir diyebiliriz.
Çözünmüş gazlar
Akvaryumda çok fazla karbondioksit (CO2) veya çok az oksijen bulunması da balıkların su yüzeyinden nefes almasına neden olacaktır.
Bazı balık türleri hem tatlı suda hem de tuzlu suda yaşayabilir. Bu türlere euryhaline balığı denir. Bununla birlikte, çoğu balık türü, tuzluluk toleranslarına veya vücutlarının ne kadar tuz kaldırabileceğine bağlı olarak yalnızca birinde veya diğerinde hayatta kalabilir.
İlgili 42 soru bulundu
Her canlı sıcaktan ölebilir.
Musluk suyu akvaryum suyu değildir
Akvaryuma musluk suyu yoluyla getirilen kirleticiler, örneğin klor ve bakır, kurşun veya çinko gibi ağır metaller ilk adımda genellikle solungaçlara ve balığın derisine zarar verir.
Yaşamın kaynağı olan su, canlıların vücutlarında farklı yoğunluklarda bulunur. Bu, suyu tüm canlıların -su içinde yaşayanlar da dâhil- fizyolojik olarak kullandığı anlamına gelir. Evet, balıklar da su içer.
Balıklar bölge edinmek ve yer işaretlemek amacı ilede kumlara sürtünebilir bununla karıştırmamak gerek. Su değişimi ve fazla gereksiz yem atmamakla önleyebilirsiniz.
Balıklar da uyur ama balıkların göz kapakları yoktur. Bu nedenle uyurken gözlerini kapatmazlar. Aslında balıkların uykusu bir çeşit dinlenme hâlidir. Uyurken balıkların birçoğu diğer zamanlara göre çok daha az hareket eder.
1- Japon balığı
Bakımı en kolay balıklardan biridir aynı zamanda dayanıklı ve uzun ömürlüdür. Çok fazla ek bakım istemez ancak iştahlı canlılardır bu nedenle yem konusu onlar için önemlidir. Sıcaklıkla alakalı çok fazla bir sorun yaşamazlar bu nedenle akvaryum balıkları içinde dayanıklı olanlardandır.
Süs balığı genellikle 5-7 yıl arasında yaşamaktadır. Tabi iyi bir bakım ile süs balıklarının daha uzun süre yaşamaları mümkündür.
Fanus canlı beslemek için uygun bir ortam değildir. Fanusun içerisinde, filtre olmadığı ve bakteri döngüsü oluşmadığı için, balıklarınız, kendi atıklarından oluşan amonyumdan zehirlenerek öleceklerdir. Fanusta beslenen her balık, ölüme mahkumdur.
Balıklar, diğer akuatik organizmalar ve bitkiler akvaryum suyunda solunum organlarıyla ve yüzeyden soluyabilecekleri belli bir miktar oksijene ihtiyaç duyar.
Balıkların su içinde yol alırken ulaşabilecekleri anlık hızlar türden türe değişir. Mako köpek balığı, pasifik yelken balığı, mavi kılçık balığı saatte yaklaşık 100 kilometre; orkinoz, kılıç balığı saatte yaklaşık 70 kilometre; iskarmoz, tarpon balığı saatte yaklaşık 55 kilometre hıza ulaşabilir.
Erkek ve dişi balık, birbirlerine kanatları ya da vücutları ile üreme isteklerini sinyal gönderir. Balıklar işaretleştikten sonra dişi balık yumurtlar. Erkek balık da bu yumurtaların üzerine sperm olan yumurtalarını bırakır. Bu spermaların bir kısmı gider ve yumurtaları döller.
Uzmanlar tarafından haftada bir kez mutlaka kısmi su değişimi yapılması tavsiye edilmektedir. Bu işlem için akvaryum temizleme sifonu ile bir kovaya akvaryum suyunun en fazla % 20 kadarını boşaltarak yerine daha önceden hazırladığınız dinlenmiş suyu ilave etmeniz yeterli olacaktır.
Sizin yapmanız gereken tek şey ise, filtrenizin çıkış borusunu yüzeye doğru yöneltmektir. Bu sayede yüzey gerilimi bozulur, ve yüzeyde dalgalanma oluşur. Bu dalgalanma sırasında sudaki karbondioksit dışarı atılır, ve yerine oksijen suya girer.
Balığın uzun süre yaşaması için uygun yemin verilmesi, akvaryum suyunun temiz olması çok önemlidir. Akvaryum içerinde bakterilerin çoğalıp hastalıklara neden olmaması için en fazla 4-5 günde bir değiştirilmesi gerekir. Ayrıca suyun sıcaklığı da 24 derecenin altında, takribi 15-20 derecede olmalıdır.
Balıklar sesleri bizim duyduğumuz titreşim frekansına göre duyarlar ama balık türleri arasında sese duyarlılık farklılık gösterir. Balıkların işitmesi titreşimin duyulmasının balığın bir cevap hareketi ile desteklenmesine bağlıdır.
Büyüdükçe farkla biraz daha belirgin hale gelebilir. Erkek melek balıklarının gözlerinin üzerinde ufak bir çıkıntı bulunur. Aynı şekilde kafalarında da bu ufak çıkıntıya rastlanır. Tüm erkeklere olmasa da bazı erkeklerde bu çıkıntı dikkat çekici boyutta olabilir bu sayede balığın cinsiyeti daha net belli olur.
Balıkların beslenmesi için günde 2 ya da 3 kez yem atmanız yeterli olacaktır. Sabah ve akşam yem atmanız en ideali ve sağlıklısıdır. Ancak yavru balıklar varsa, azar azar ve günde 3-4 defa beslenmesi gerekmektedir. Balıkların aşırı beslenip beslenmediğini anlamak için balık dışkılarını gözlemleyebilirsiniz.
Dinlendirilmek suretiyle kloru uçurulmuş suyun istenilen akvaryum ısısına dengelenmesinde çok az kaynamış su ilavesi ise uygundur.
İlk başta akvaryum kumunun tankın dibinden 2-3 inç kadar yükseklikte olduğundan emin olun. Kovanızı üçte iki oranında suyla doldurun. Mümkün olduğunca dinlenmiş su (saf) kullanın. Ardından akvaryumunuza dökün.
Balıklarımızı bir yerden bir yere taşıdımızda balık metobolizmasının çok hızlı çalışması sonucu yüksek oranda balık dolaşım sistemine suyun solungaçlardan alınması sebebiyle oluşabilecek zararlardan korunmak için su dengesini sağlamak üzere taşıma suyuna tuz eklenmelidir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri