Diğer bir ifadeyle bir davada taraflardan birinin, aktif ya da pasif husumet ehliyetinin (davacı veya davalı sıfatının) olmadığı belirlenirse, artık uyuşmazlığın esastan çözülmesine geçilmeden, davanın sıfat yokluğundan reddi gerekir.
HMK'nın 114/1-d maddesinde açıkça düzenlendiği üzere dava ve taraf ehliyeti dava şartlarındandır. Bu düzenlemeye göre husumet ya da başka bir deyişle taraf sıfatı dava şartları arasında sayılmamıştır.
Bir davada taraf olarak gösterilen kişiler, taraf ve dava ehliyetine ve davayı takip yetkisine sahip olsalar bile, taraflardan birinin o davada gerçekten davacı ve davalı sıfatı yoksa, davanın esası hakkında bir karar verilemez; dava, sıfat yokluğundan (husumetten) reddedilir.
Öncelikle belirtilmelidir ki, bir davada taraf sıfatı, dava konusu sübjektif hak ( dava hakkı ) ile taraflar arasındaki ilişkidir. Dolayısıyla davacı sıfatı ( aktif husumet ) dava konusu hakkın sahibine; davalı sıfatı ( pasif husumet ) o hakka uymakla yükümlü olan kişiye aittir.
Husumet İtirazı
Taraf sıfatının yokluğun ileri sürülmesi itiraz niteliğindedir; taraflarca yargılamanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi, mahkeme tarafından da re 'sen gözetilmelidir.
İlgili 19 soru bulundu
Husumet (sıfat) itirazı ilk itirazlardan değildir. Husumet dava şartlarından olup davanın her aşamasında hakim tarafından tarafların ileri sürmesine gerek kalmaksızın kendiliğinden dikkate alınır.
Bir davada taraf olarak gösterilen kişiler, taraf ve dava ehliyetine ve davayı takip yetkisine sahip olsalar bile, bu kişilerden birinin o davada gerçekten davacı veya davalı sıfatı yoksa, dava konusu hakkın esasına ilişkin bir karar verilemez. Dava sıfat yokluğundan (husumetten) reddedilir.
Husumet itirazı mevcut bir davanın yanlış kişi veya kurum aleyhine açıldığına dair itiraz beyanını belirtir. Davacının veya davalının taraf sıfatına karşı husumet itirazı yapılabilir. Husumet itirazında bulunmak için mahkemeye bu konuyu anlatır bir dilekçe sunulması gereklidir.
Vesayetin görüldüğü mahkemeye dilekçe ile başvurmasınız yeterli.
Davada husumet dava hakkı ile taraflar arasındaki ilişkiyi ifade eder. Husumet doğrudan dava konusu ile ilgilidir. Bir hak üzerinde tasarruf yetkisine sahip olan kişi aynı zamanda husumetin yöneltileceği kişidir. Husumet bir dava şartı değildir; esasa ilişkin bir itirazdır.
Dava şartlarından biri olmadan açılan dava da açılmış sayılır, yani derdesttir. Ancak mahkeme dava şartlarından birinin bulunmadığını tespit edince, davanın esası hakkında inceleme yapamaz; davayı dava şartı yokluğundan (usulden, mesmu olmadığından) reddetmekle yükümlüdür.
- Hukuki yararın bulunmaması... vekalet ücreti maktu ücreti geçmemek üzere verilir. nedeniyle red kararı verilen davalarda vekalet ücreti maktu ücreti geçmemek üzere verilir.
ÖNCELİKLE BELİRTMEK GEREKİR Kİ, HUSUMET BİR DAVA ŞARTIDIR. BU DURUMDA İLK İTİRAZ OLMADIĞINDAN DAVANIN HER AŞAMASINDA TARAFLARCA İLERİ SÜRÜLEBİLMEKTEDİR. BUNUN YANI SIRA DAVANIN HAKİMİ TARAFINDAN DAVA ŞARTLARININ İNCELENMESİ GEREKTİĞİNDEN RESEN İNCELENEREK BU HUSUSTA KARAR VERİLECEKTİR.
Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.
Dava dilekçesinde dava değerinin gösterilmemiş ya da eksik gösterilmiş olması halinde harç bakımından bir sorunla karşılaşılacaktır. Şayet davacı dava değerini göstermemiş ve harç ödememişse bu durumda dava şartı eksikliği gündeme gelecektir.
Husumet. (D.5D, E. 1994/5539, K. 1997/128, T. 23.1.1997): «Kural olarak İptal ve tam yargı davalarında husumetin dava konusu işlemi tesis eden veya eylemde bulunan idareye yöneltilmesi gerek(ir).»
Burada görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesidir.
Ne var ki, dosya içerisinde husumete izne ilişkin kararın olmadığı görülmüştür. Bu sebeple öncelikle vasinin, vesayet makamından eldeki dava yönünden husumet izni kararını almasına imkân verilmesi gereklidir. Bu eksikliğin giderilmesinden sonra Yargıtay'a gönderilmek üzere dosyanın mahkemesine geri çevrilmesi gerekir.
canan hanım husumete izin kararı vesayet altına alınan ( bu yaş küçüklüğünden olabilir veya akıl hastalığından dolayı medeni haklarını kendi başına kullanamayan kişiler için) kişilerin vasilerinin vesayet altına alınan kişi adına dava açma izni almasına yönelik genelde vesayete karar verilen mahkemelerden alınan bir ...
Davacı tarafta yer alan taraf için aktif dava sıfatı, davalı tarafta yer alan taraf için pasif taraf sıfatından söz edilebilir. Uygulamada, "sıfat" yerine "husumet" terimi de kullanılmaktadır. Bir davada davacı olma sıfatı dava konusu hakkın sahibine aittir.
Husumet: İdari yargıda davalıya hasım, davanın karşı tarafa yönetilmesine de husumet denir. Her davanın mutlaka bir hasmı olmalıdır ve idari yargı da hasım hep idaredir. Davanın hasım gösterilmeden veya yanlış hasım gösterilerek açılması halinde, dava dilekçesinin tespit edilecek gerçek hasma tebliğine karar verilir.
Taraf sıfatı (husumet), maddi hukuka göre belirlenen, bir subjektif hakkı dava etme yetkisini ya da bir subjektif hakkın davalı olarak talep edilebilme yetkisini gösteren bir kavramdır.
Husumet dava şartı olup, kamu düzenine ilişkin bulunduğundan, yargılamanın her aşamasında mahkemece re'sen gözetilmesi gereken bir husustur.
Taraf ehliyeti dava koşuludur. Mahkeme bu hususu resen gözetmek zorundadır. Taraf ehliyeti göz ardı edilerek mahkemenin karar vermesi durumunda hüküm hukuksal sonuç doğurmaz. Medeni hukukta hak ehliyetine sahip kimseler, usul hukukunda taraf ehliyetine sahiptir.
Öte yandan dava bu sebeple reddedildikten sonra arabuluculuğa gidilmesi için mutlaka kararın kesinleşmesine ihtiyaç yok.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri