Ah almak ile beddua yakın anlamlı olsa da birbirinden farklıdır. Beddua eden kişi birinin doğrudan kötülüğünü ister. Ah almak ise kişinin er ya da geç yaptığı kötülüklerin cezasını çekeceği anlamına gelir.
Nitekim müfessirlerin çoğu, “Allah kötü sözün alenen söylenmesini sevmez; ancak zulme uğrayanlar hariçtir” (en-Nisâ 4/148) meâlindeki âyetin haksızlığa uğrayanların zalime beddua etmelerine izin verdiğini belirtmişlerdir.
Ah etmek, bir insanın uğradığı keder, üzüntü ve ızdırabını, acısını, canının yanmasını Allah'a ulaştırmasıdır. Ah çekenin, ah edenin, cefa çekenin uğradıkları kötülükler karşısında içi yanmaktadır. Zira ah, ateştir.
haksizliga ya da kotuluge ugrama durumunda olayi allaha havale etmekle beraber akabinde karsi tarafi kotu durumlara surukleyecek dilek ve temennilerde bulunmaktir.
Cevap: Zalimden başkasına beddua etmek haramdır. Zalime de, zulmü kadar beddua etmek caiz olur. Caiz olan bir şeyin miktarı da, özrün miktarı kadar olur. Zalime de beddua etmemek, sabretmek ve hatta, affetmek daha iyidir.
İlgili 17 soru bulundu
KİŞİ HAKLI OLSA BEDDUA YAPMALI MIDIR? Kişi haklı olsa bile, eğer insaf sahibi ise bedduaya yol vermez. Ya ıslahı için dua eder. Ya da, çok incinmiş ise, sabrı ve insafı kalmamış ise, onu, Allah'ın adaletine, cezasına, celâline, kahrına ve kibriyasına havale etmekle, yani Allah'a ısmarlamakla yetinir.
Ahını almak deyiminin anlamı insanlara zarar vermek suretiyle ya da huzursuz etmek sonucunda kişilerin hakkına girerek beddua etmelerine ahını almak denmektedir.
Ah Alan Onmaz Atasözünün TDK Anlamı Ne Demek? Cevap: kötülük ettiği için beddua alan iflah olmaz.
Facebook. Peygamber Efendimiz (S.A.V) buyurmuş ki ; Kim birinin kalbini kırıp onu ağlatırsa, o kişinin bedduasından sakınsın.!
Değerli kardeşimiz, Fiili ile ölümü hak eden kimselere, yetkili makamların hükmü ile gereken yapılır, bunun içinde ölmeleri için dua da vardır, kul hakkı olmaz. Ancak ölümü hak etmeyen kimsenin ölmesini istemek caiz değildir, hem Allah hem de kul hakkı olur.
Ah almak, hiçbir kötülüğün cezasız kalmayacağı anlamında kullanılan bir deyimdir. Örneğin iftiraya uğrayan bir kişinin ahı tutabilir ve hiç beklenmedik bir anda iftira atan kişinin başına daha kötü bir şey gelebilir. ''Eden bulur'' ve ''Etme bulma dünyası'' deyimleri de ah almak ile eş anlamlıdır.
Dinimizde beddua kaldırmak diye bir şey yoktur.
Dini kullanarak insanları soyan bu madrabazlara fırsat ve imkan vermek caiz değildir. Zulme uğrayan bir kimse zalime beddua etmiş ise ettiği zaman ya yerini bulur veya Allah Teâlâ makul ve adil bir sebeple bedduayı kabul etmez yahut gereğini erteler.
ALMA MAZLUMUN AHINI ÇIKAR, AHESTE AHESTE ATASÖZÜNÜN AÇIKLAMASI. Kimseye eziyet edip ahını alma, sonra yaptığın kötülüklerin cezasını ömür boyu çekersin.
Netice olarak, Allah'a havale etmede bir mahzur olmadığını, yapılan beddualara da âmin demememiz gerektiğini, ikisinin birbirinden ayrıldığını ve mü'mine yaraşan hususun dua etmek olduğunu söyleyebiliriz. İşin içinden çıkamadığımız durumlarda, Allah'a havale etmek de bir yol olarak kullanılabilir.
Haksızlığa uğrayan kişiler için şu dualar tavsiye edilmektedir: Ve zennûni iz zehebe mugâdıben fe zanne en len nakdire aleyhi fe nâdâ fiz zulumâti en lâ ilâhe illâ ente subhâneke innî kuntu minez zâlimîn(zâlimîne). Anlamı: 'Sonunda karanlıklar içinde, 'Senden başka hiçbir tanrı yoktur. Seni tenzih ederim.
Zira konu, Buhârî'nin Sahih'inde 46. bölüm olarak düzenlenen “Kitâbu'l- mezâlim” ekseninde ele alınmıştır. “Mezâlim” kelimesi, sözlükte “haksız yere ele geçirilmiş olan başkasına ait nesne,” “zulmen alındığına dair şikâyetçi olunan şey”, “mazlum hakkı” gibi anlamlara gelen “mazlime”nin çoğuludur.
Beddua iki tarafı keskin bıçak gibidir. Boşu yoktur. Ya yapılana gider, ya döner yapana isabet eder! Yapan haklıysa, yapılan gerçekten zulmetmişse, Allah da dilerse yapılana gider. Yapan haksız ise, İlahî adalet işler, döner yapanı bulur.
Rivayetlerde Hz. Peygamber (asm)'in Bi'r-i Maûne olayında şehid edilen Müslümanlar nedeniyle Rıl, Zekvan, Lıhyan ve Usayya oğulları aleyhinde kırk sabah lânet okuyarak beddua ettiği bildirilir (bk. Buhari, Cihad 17).
Kim birinin kalbini kırıp onu ağlatırsa o kişinin bedduasından sakının, çünkü gözyaşları yere düşmeden ne dilerse olur. 🌹Hadis-i Şerif🌹…
[1] Zulmettiği, kötülük yaptığı için kendisine ilenilen kimse onmaz.
"zulmeden, hak yiyen, kötülük yapan ve bu sebeple birilerinin bedduasını alan kimse iflâh olmaz; onun sonu iyi değildir, yaptıklarının cezasını mutlaka görür" anlamına gelmektedir.
Alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste Alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste. [1] Kimseye zulmedip ahını alma. Sonra yaptığın kötülüğün cezasını ömrün boyunca çekersin.
Demek ki, zulme uğrayan kimse, zulmedene beddua ederse, Allah ona yardım eder ve bedduasını kabul buyurur. Öyleyse zulmün her çeşidinden ve zulmetmeye neden olacak her sözden, her halden ve her hareketten sakınmak gerekir.
Değerli kardeşimiz, Soruda geçtiği şekliyle bir hadis rivayeti bulamadık. Ancak, bu ifadenin, “Mazluma yardımcı olmayı emreden ve onun bedduasını almaktan sakındıran” çok sayıda hadis rivayetinden alınmış bir mana olduğu söylenebilir. (bk. Wensinck, el-Mu'cem, “zlm” md.)
Allah'a havale etmenin anlamı; sadece Allah'a tevekkül etmektir. Sonuç olarak çocukların terbiyesinde işleri Allah'a havale etmek bu konuda Allah'a tevekkül etmek demektir. Bu amacı gerçekleştirmek için Allah'a yönelmektir. Nitekim kulun her işinde Allah'a tevekkül etmesi güzel bir davranıştır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri