''Burun tıkanıklığı nedeniyle bebek ve çocuklar ağızları açık uyurlar. Burnu tıkalı bebeklerin ve oyun çağındaki çocukların sürekli ağızdan nefes almak zorunda kalmaları çene ve yüz şeklinin oluşumunda etkilidir.
Yüz Şeklini Bile Etkiliyor
Sözmen, “Özellikle büyüme dönemlerinde sürekli zorunlu ağız solunumu yapan çocukların yüzünün uzunlamasına büyümesine , alt çenenin geriye gitmesine ve dişlerin normal pozisyonlarının bozulmasına neden olabilir.
Ağız solunumu yapan bireylerde ağız açık olduğu için dil alt çenede yer alır ve damağa destek olamaz dolayısıyla üst çenede büyüme yavaşlar ve üst çene küçük kalır. Üst çenenin daralmasına bağlı olarak alt çene kapanış esnasında sağa ya da sola kayabilir. Alt çenenin kayması çene eklemini zorlayan bir durumdur.
Sürekli ağızdan nefes almak diş etlerinin sürekli olarak havaya maruz kalmasına ve diş etlerinin kurumasına yol açabilir. Diş etleri kuruduğunda bakteri ve virüslere karşı direnci azalarak çeşitli diş eti problemleri ortaya çıkabilir.
En doğru nefes alma şekli, solunum esnasında diyaframınızdan faydalanmaktır. Diyafram nefesi almaya alıştığınızda derin nefes alamama sorunundan kurtularak kendinizi rahatlamış hissedebilirsiniz. Diyafram nefesi alırken karnınızdaki boşluğun genişlediğini hissedersiniz.
İlgili 18 soru bulundu
Bu yüzden nefes ile aldığımız oksijeni kan yoluyla hücrelerimize gönderebilmemiz için derin nefes alıp biraz bekleyip uzunca nefesimizi bırakmalıyız. Doğru nefes almanın ilkeleri: Nefes burundan alınır burundan verilir. Alınan nefeste ciğerlerin tamamen dolduğu hissedilir.
Burun tıkanıklığı, burun dokularını tahriş eden bir etkenden kaynaklanabilir. Soğuk algınlığı, grip veya sinüzit gibi enfeksiyonlar ve alerjiler burun akıntısının ve burun tıkanıklığının yaygın nedenleridir. Araba egzozu gibi burnu tahriş edici durumlarda burun tıkanabilir. Bu duruma alerjik olmayan rinit denir.
En faydalı ve doğru nefes, her iki burun kanalından birden eşit oranda, farkındalıkla ve kontrollü olarak yavaş yavaş alınan nefestir. Ağızdan nefes alındığında oksijenden yeteri kadar istifade edilemez. Bunun nedeni nefesin vücuda girişini sağlayan kanallarının burun deliklerinden başlıyor olmasıdır.
Ayrıca özellikle ağızları sürekli açık olan ve ağızdan nefes alıp veren çocuklar ileri ki dönemlerde fiziksel ve zihinsel açıdan büyük sorun yaşayabilirler. Ağzımızdan aldığımız her nefes filtresiz olarak ciğerlere iner; havada bulunan partiküllerin ve mikropların bedenimize girmesi kaçınılmazdır.
Nabız hızlanır, tansiyon yükselir. Kişi daha sık nefes alıp verme ihtiyacı duyar. Burun tıkanıklıkları, her zaman bu kadar şiddetli olmayabilir fakat yine de ciddi burun tıkanıklıklarında kandaki oksijen satürasyonunun düşeceğini ve daha sağlıksız bir yaşam sürüleceğini de unutmamak gerekiyor.” açıklamasında bulundu.
Böyle bir solunum esnasında diyafram hareketsiz kaldığı için böbrekler, bağırsaklar, tüm sindirim ve boşaltım sistemi pasifleşmektedir. Bu yüzden kalp gerilmekte ve yıpranmaktadır. Yanlış ve yetersiz solunum, sinir sistemini ve kalbi olumsuz bir şekilde etkilemektedir.
Doğru nefes, karınla başlayıp akciğerlerle devam eden ve sürekli aynı akışın tekrarlandığı nefes olarak tanımlanır. Burundan alınan nefes, karınla başlayarak akciğerlerle devam etmeli ve bir akış halinde tekrarlanmalıdır.
Diş teli tedavisinin yüzü değiştirme ihtimali bulunsa da şeffaf plakların belirgin değişikliklere neden olmadığı bilinir.
Burundaki şekil bozukluklarının nefes almayı ciddi oranda etkilediğini belirten Kulak Burun Boğaz Uzmanı Op. Dr. Yusuf Can, önemli bilgiler verdi. Bu sorunlar hem sağlıklı bir şekilde nefes almayı engelliyor hem de estetiği bozuyor.
Bu, çoğumuzun merak ettiği bir soru. Sürekli ağızdan nefes almak ağız kokusu, boğaz ağrısı ve solunum problemleri gibi istenmeyen durumlara neden olabilir. Uzmanlar, genel olarak burundan nefes almanın sağlık açısından daha iyi olduğunu söylüyorlar.
Ağız solunumu dil, dişler ve dişetlerini kurutur. Bunun sonucu ağız içindeki asit düzeyi diş çürüklerine ve diş eti hastalıklarına yol açar. Ağız solunumu, özellikle uykuda, dehidratasyona sebep olarak ağız kuruluğu ve boğaz ağrısı ile uyanmaya yol açar.
Nefes ağızdan da alınabilir. Fakat gece veya gündüz ağızdan nefes almanın ağızda yarattığı olumsuz etkiler vardır. Gece veya gündüz ağızdan nefes almanın ağızda yarattığı olumsuz etkiler için bazı açıklamalar yapılabilir. Ağızdan nefes almak bademciklerin veya geniz etinin büyümesine yol açar.
Burundan solunum yapmak sinüslerdeki nitrik oksit seviyelerini arttırır, daha sağlıklı uyumanıza, daha iyi bir hafıza ve daha güçlü bir bağışıklık sistemine sahip olmanıza yardımcı olur. Ağız solunumu sizi bakterilere açmanın yanında, horlama ve uyku apnesi gibi durumlara yol açar.
NEFES TUTMAYI BİLMEK GEREK
Dikkat edin, bilinçsiz nefes tutma çalışmaları fayda yerine zarar verebilir. Gereğinden fazla nefes tutmak bedenin doğal biyokimyasına zarar verebilir. Indian Journal of Psychiatry'de yapılan bir çalışmada sürekli nefesini tutan çocuklarda davranış bozukluğu olduğunu ortaya koydular.
Beyindeki kan damarları beynimize ihtiyaç duyduğu oksijeni taşırlar. Beynimiz herhangi bir nedenden dolayı 4 dakika veya daha uzun süre oksijensiz kalırsa beyin hücreleri ölmeye başlar ve kalıcı beyin hasarı meydana gelebilir.
Ağız solunumu hasta ediyor
Sağlıklı bir yaşam için öncelikle nefesin burundan alınması gerektiği bilinmelidir. Ancak burunlarındaki hava akımı yapısal ya da işlevsel bozukluklardan ötürü yetersiz olan insanlar, farkında olmadan ağız solunumu yapmaktadırlar. Bu durum da, boğaz rahatsızlıklarına davetiye çıkarmaktadır.
Beynin işlemesi için oksijene ihtiyaç vardır ve oksijenbeyninize kan ile ulaşır. Düzenli egzersiz beynin düşünceyle ilgili kısmına oksijen açısından zengin kanı taşıyan küçük kan damarlarına akışı artırabilir.Yürümek kan dolaşımını iyileştirir ve beyne daha fazla glikoz gider.
Dispne yani nefes darlığı, alınan nefesin yetmemesi hissi olarak tanımlanabilir. Nefes darlığına neden olan hastlıklar; * Astım: Astımdaki nefes darlığı tipiktir. Yani devamlı, sürekli olarak devam eden bir nefes darlığı değildir. Zaman zaman ataklar olur.
Tüm üst solunum yolları ve akciğerleri etkilen burun tıkanıklığı kalp krizi riskini de artırıyor.
*Ayrıca nefes alınan burun deliği ile beynin yarımküreleri ve sempatik-parasempatik sinir sistemleri arasında da bir ilişki olduğu, çalışmalarla gösterilmiştir. *Sağ tarafa yatılması durumunda, sağ burun deliği tıkanmakta, sol burun deliği açılmaktadır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri