Hz. Peygamber (s.a.s.) de Müslümanları ağaç dikmeye yönlendirmiş ve “Müslümanlardan bir kimse bir ağaç dikerse, o ağaçtan yenen meyve mutlaka onun için sadaka olur.” (Müslim, Müsâkât, 7 [1552]; bkz. Buhârî, Müzâra'a, 1 [2320]; Edeb, 27 [6012]) ifadeleri ile ağaç dikmeye teşvik etmiştir.
Bahsedilen bu yedi şey, sadaka-ı cariye örnekleri olarak geçmektedir. Görüldüğü üzere, ağaç dikmek de dinimizce sadaka-ı cariye olarak kabul edilmiştir.
Sevgili Peygamberimiz, her işte rehberimiz (asm) saadetle buyuruyorlar: "Bir Müslüman ekin ekse veya ağaç dikse, ondan da kuş, insan veya hayvan yiyecek olsa, bununla o Müslüman için bir sadaka sevabı hâsıl olur." Demek sevap kazanmanın bir yolu da ağaç dikmek, ekin ekmektir.
Bir kimse vefat etse de dikmiş olduğu ağaçtan insanlar ve hayvanlar istifade ettiği sürece sevap almaya devam eder. Hatta bu ağaçtan hasıl olan tohumlar da ağaç olsa onlardan da sevap alır. Dikilen ağaçlar da sadaka-i cariye hükmündedir.
Ağaç dikmek, birçok farklı şekilde doğaya katkıda bulunmanın yanı sıra insanlara birçok fayda da sağlar. Ağaçlar, havayı temizleyerek solunabilir hava kalitesini artırır, toprağı korur ve erozyonu önler. İklim değişikliği ile mücadele eder, su kaynaklarını korur ve biyoçeşitliliği artırır.
İlgili 23 soru bulundu
Kim ağaç dikiminde bulunursa, onun için ağaçtan hasıl olan ürün miktarınca Allah sevap yazar (Ahmed b. Hanbel, Müsned: 5/415). Her kim boş, kuru ve çorak bir yeri ihya edecek olursa, bu amelinden dolayı Allah tarafından mükâfatlandırılır.
Çünkü bu ağaç, tek ve benzersizdir. Ölümsüzlüğü sembolize etmesi ve sığınacak yer olması en büyük özellikleri arasındadır. Bu özellikler, aynı zamanda Ulu Gök Tanrı'nın taşıdığı özelliklerdir. Bu nedenle, Türk mitolojisinde Tanrı'yı temsil eden ağaç kutsal bilinmiş ve onu kesmek günah sayılmıştır.
Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "En üstün sadaka kendisiyle kan dökülmesine engel olduğun, tatsız olayları def ettiğin ve Müslüman kardeşine bir fayda verdiğin dil sadakasıdır." (Kısas'ul Enbiya, 188/235). Resûlullah (s.a.a) bir gün şöyle buyurdu: "En üstün sadaka dil sadakasıdır."
Sürekli ve kalıcı hayırlara sadaka-i câriye denir.
İHH İnsani Yardım Vakfı Sadaka-i cariye nedir? Sadaka-i cariye, adından da anlaşılacağı üzere bir ırmağın akışı gibi akışı devam eden sadakalar için kullanılır. Vakıf kurma, cami, sebil, çeşme, köprü, medrese yaptırma vb. istifade ettikçe hayrı akmaya devam eden tasadduklar buna örnektir.
Ağaç dikme kampanyasına yapılan bağışlar zekâta ve sadaka-i fıtır yerine geçmez.
hayvan veya kuş istifade ederse bu kıyamet gününe. kadar o kimse için sadaka olur” diyen bir. Peygamberin ümmetiyiz.
Efendimiz, “Kıyamet kopsa bile, o zaman elinizde bir fidan bulunuyorsa ve onu dikmek için de bir engel yoksa derhal o fidanı dikin.” buyuruyor. Bu hadis-i şerif, ağaç dikmenin önemini net bir şekilde anlatmaktadır.
Sadaka, Allah rızası için fakirlere, ihtiyaç sahiplerine, karşılık beklemeden verilen şey; yapılan yardım, her türlü iyilik; Allah yolunda yapılan harcamadır. Sadaka, zekat verilebilecek kimselere verilir, aynı esaslar sadaka için geçerlidir. İhtiyaç sahibi kimselere sadaka verilir.
Genel ve en çok tercih edilen sadaka çeşidi, ihtiyaç sahiplerine mali bir yardım olarak nakit para vermektir. Bu yardım, doğrudan, elden olabildiği gibi yardım kuruluşlarına bağış yapılarak da olabilir. Fıtır Sadakası (fitre) ve Sadaka-i Cariye (vakıf, okul, cami, çeşme, kuyu vb.) de birer sadaka verme yoludur.
Sadaka, zekâttan daha geniş olarak Allah (c.c.) için gönüllü olarak yapılan her türlü bağış ve infakı içermektedir.
Hangi sadakanın sevabı en çoktur?” diye sordu. Peygamberimiz (s.a.v.) şöyle cevap verdi: “Senin sağlığın yerinde iken, cimriliğin üzerinde iken, fakirlikten korkup zengin olmayı ümit ederken verdiğin sadaka sevabı en çok olan sadakadır.
Sadaka en basit anlatımı ile Allah rızası için hiçbir karşılık beklemeden, Allah yolunda ihtiyaç sahipleri için yapılan her türlü iyiliktir.
Zekat veya fitre verirken verilen kişiye söylemeye gerek yoktur. Fakat hayır kurumlarına verilirken ne olarak verildiği mutlaka bildirilmelidir.
Rasûlüllah'a (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem): “Hangi sadaka daha üstündür?” diye soruldu. Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem): “Ramazândaki sadakadır.”...
"Sadakada esas olan iyi niyet, ihlas ve samimiyettir." diyen Keleş, şu ifadelere yer verdi: "Sadakada esas olan iyi niyet, ihlas ve samimiyettir. Sadakanın gösterişten uzak olarak icra edilmesi gerekiyor. Ben sadaka veriyorum, sadaka gerçekleştiriyorum diyerek ve bunu ilan ederek sadaka verilmez.
Hz. Peygamber, akrabaya verilen sadakanın aradaki kin, haset, dargınlık vb. duyguları gidereceğine işaretle, "Sadakanın en faziletlisi içinde sana karşı (gizli) düşmanlık duygusu besleyen akrabaya verilen sadakadır." buyurmuştur.
Çok genel anlamda ağaç; Tanrı'ya ulaşmanın ve onunla iletişimin sembolü olarak görülürken, “yaşam, hayat, canlılık, ölümsüzlük, doğurganlık, şans, bolluk, bereket, sağlık” gibi pek çok anlama da işaret etmektedir. Bu anlamların ise, çeşitli yollar vasıtasıyla kuşak- tan kuşağa aktarılabildiği bilinmektedir.
Ağaçlar, toprak erozyonu ve su kirliliğini önler veya azaltır. Ağaçların kökleri, toprağı yerinde tutmak için geniş bir alana yayılan doğal bir ağ görevi görür, rüzgar ve sudan kaynaklanan toprak erozyonunun azaltılmasına yardımcı olur. Toprak akışı önlendiğinden temel besinler korunur ve toprak verimli kalır.
Ağaç, oksijen üretir, havayı karbondioksitten (CO2) temizleyerek yaşama nefes verir. Ağaçlar atmosferden karbondioksiti alırlar, karbondioksiti oksijene dönüştürerek serbest bırakırlar. Ülkemizde yetişkin bir ağaç yılda yaklaşık 7 kilogram karbondioksiti atmosferden çeker.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri