Periyodik döngü tam olarak oturana kadar süreçte düzensizlikler yaşanması oldukça normaldir. Çevresel faktörler, stres, psikolojik faktörler, mevsimsel geçiş dönemleri, hormonal durumlar ya da kullanılan çeşitli ilaçlar gibi daha minör durumlarda neden olabilmektedir.
Genel olarak adet gecikmesi belirtileri arasında yorgunluk, ruh hali değişimleri, alt karın ağrısı ve bel ağrısı görülür. En yaygın nedeni hamilelik olarak kabul edilen adet gecikmesinin sebepleri arasında emzirme, menopoz, kullanılan ilaçlar, tiroid ve stres gibi durumlar da yer alır.
Bu sebeple adeti geciken her kadının hamile olduğu yargısına varılamaz. Peki adet gecikmesi en fazla kaç gün olur? Bu sorunun yanıtı, kadından kadına değişiklik gösterir. Düzenli bir adet döngüsüne sahip olan ve asla gecikme yaşamayan kadınlarda ortalama 7 ila 10 günlük gecikme, hamilelik şüphesini akla getirebilir.
Kişinin gebe kalması durumunda âdet kanaması kesilir. Anacak gebelik dışında âdet kanamasının 7 gün ve daha uzun süreyle kesilmesi durumu, âdet gecikmesi olarak tanımlanır. Yani kişinin âdet kanamasının 5 gün gecikmesi normal bir durum olarak kabul edilirken, 10 gün gecikmesi bir problemin habercisi olabilir.
Bunlar hem fiziksel hem ruhsaldır. Sinirlilik hali, gerginlik, duygusallık, ani değişebilen duygu durumu, tatlı yeme isteği, kasıklarda ağrı, baş ağrısı, karında şişkinlik, ishal, ciltte sivilcelenme, memelerde hassasiyet hissi, yorgunluk veya halsizlik en önemli belirtilerdendir.
İlgili 25 soru bulundu
Erken gebelik semptomu olarak en sık görülen belirti adet gecikmesidir. Sabah bulantıları, yorgunluk, yiyeceklere karşı istek veya isteksizlik, idrar sıklığında artış, ruh hali değişimleri, memelerde hassasiyet ve değişiklik gibi fiziksel değişiklikler hamileliğin yaygın hamilelik belirtileridir.
Doğurganlık akıntısı: Reglinizden iki hafta önce olur ve çiğ yumurta beyazı gibi görünür. Islak ve kaygandır, kokmaz veya kaşınmaz. Külodunun ıslandığını hissedersin. Bu normaldir ve endişelenecek hiçbir şey yoktur.
Adet gecikmesi, birçok kadının yaşadığı bir problemdir. Yine de hormonal doğum kontrol yöntemi kullanılmıyorsa adet dönemini doğal yollarla başlatmak mümkündür. Özellikle egzersiz rutinine sahip olmak, stresten uzaklaşmak, meyve, sebze ve kimi bitkiler ile cinsel birliktelik adeti tetiklemeye yardımcı olabilir.
Kansızlık, adet düzensizliğine yol açmaz; ancak kadınlarda gebelik şansını azaltabilmekte ve hamilelik sırasında riskleri artırabilmektedir.
Cinsel ilişki, gebelik olmadığı taktirde adet gecikmesine neden olmaz. Ancak ilk defa ilişkiye girilmesi sonrası görülecek adet daha uzun sürebilir.
Adet gecikmesi, halsizlik, uyku hali, memelerde hassasiyet ve şişkinlik, sık idrara çıkma, bel ve kasık ağrıları, kokulara karşı hassasiyet, mide bulantısı hamileliğin erken döneminde görülebilecek belirtileri olarak gösteriliyor. Hamilelik belirtileri genellikle gebeliğin ilk 1-2 haftasında başlayabilir.
Adet tarihinin gecikmesinden önce görülen en basit hamilelik belirtileri arasında; mide bulantısı, kusma, memelerde şişkinlik-ağrı ve yemek kokularına karşı hassasiyet yer alabilir. Ancak bahsedilen bu belirtiler her kadında aynı şekilde olmayabilir ve erken hamilelik belirtilerinin hepsi veya birkaçı görülebilir.
Vücutta meydana gelen değişiklikler, hamilelik nedeniyle salgılanan hormonlar, rahmin genişlemesi, beslenme şekilleri gibi faktörler, haftalık ya da aylık olarak hamilelik belirtileri konusunda farklılığa sebep olmaktadır. Bu nedenle, yüzde yüz hamilelik belirtileri gibi kesin bir durum pek söz konusu değildir.
Döllenmiş yumurtanın rahme yerleşme çabaları akıntılara sebep olabilir. Sık sık belirgin akıntıların gelmesi en erken hamilelik belirtileri arasında bulunur. Bu akıntılar beyaz ve süte benzer kıvamlı bir sıvı olarak görülebilir.
Normal şartlarda adet kanamasında 7 güne kadar bir gecikmenin bulunması normal olarak kabul edilir. Gecikmenin 7 günden uzun sürmesi halinde ise aktif cinsel yaşantısı olan kadınlarda öncelikle hamilelik testi yapılmalıdır.
Bir kadındaki adet siklusu son adet tarihinin ilk gününden bir sonraki adet tarihinin ilk gününe kadar geçen süredir ve bu süre normalde 28 gün olmasına karşın 21 ile 35 gün arasında olması da normal kabul edilir. Adet günleri hesaplanırken adetin ilk günü her zaman başladığı gün olarak kabul edilir.
Adet düzensizliğinin yaygın nedenleri hamilelik gibi hormonal dengesizlikler, enfeksiyonlar, rahim içi ve yumurtlama sorunları, miyo ve polikistik over sendromu gibi hastalıklar, travma, stres ve ilaç kullanımıdır. Normalden çok daha ağır ya da hafif bir şekilde adet kanaması görülebilir.
Hipofiz bezindeki tümörler, yumurtalık ya da rahimdeki kist, miyom, tümörler adet düzensizliğini getirmektedir. Rahim dokusunun kalınlaşması, rahim veya rahim ağzındaki polipler ve nadiren kanser adet düzensizliğini beraberinde getirmektedir. Bu sorunlar çözüldükten sonra adet düzensizliği de ortadan kalkmaktadır.
Özellikle D vitamini eksikliğinde adet düzensizliği görülebilir.
Adet söktürücü haplardan en bilineni Tarlusal'dir.
Regl olmak için en çok tercih edilen yöntemlerin başında iğneler, adet söktürücü haplar ve doğum kontrol hapları gelir. İçeriğinde progesteron hormonu bulunan haplar sıkça kullanılan ilaçlar arasındadır. Adet söktürücü ilaçların ve doğum kontrol haplarının farklı kullanım prosedürleri bulunur.
Adet döngüsünde yaşanan gecikme 7 günü aştığı zaman, bu durum hekim desteğine başvurulması gereken gecikme olarak tanımlanabilir. Normal kabul edilebilen adet gecikmesi süresi en fazla 7 gündür.
Vajinal akıntıların çoğu, kadın sağlığı açısından normal hatta faydalı kabul edilir. Akıntılar çoğu zaman yumurtlama dönemlerinin ve adetin yaklaştığının habercisidir. Adet sonrasında da kahverengi renkli, hafif akıntılar görülebilir. Bunlar, üreme çağındaki tüm kadınlar için normal kabul edilir.
Beyaz ve sarım renk tonlarında vajinal akıntı görülür
Bu dönemde yaşanan akıntıların rengi beyaz ve sarımsı tonlarda olur. Bu süreçte iç çamaşırının kirlenmesinden hoşlanmayanlar ped kullanımına başlayabilir. Vajinal akıntı ortaya çıktıktan sonra 6-8 ay içinde adet kanaması görülecektir.
Beyaz renkli akıntı
Özellikle adet döngüsünün başında veya sonunda bir miktar beyaz akıntı olması normaldir. Bununla birlikte, akıntıya kaşıntı eşlik ediyorsa ve yoğun, süzme peynir benzeri bir kıvama veya görünüme sahipse, bu durum normal değildir ve tedavi edilmesi gerekir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri