Zihnin belli başlı olguların, görüngülerin ve kavramların arasından seçerek hatırladığı ve öğrendiği tüm kavramlara algı denir. Bu ayrıştırma ve sınıflandırma aşamalarına algıda seçicilik adı verilir. Kişinin, öncelikli olarak ilgisini çeken bir konuyla ilgili nesneleri ve sözleri idrak etmesi bunun en büyük kanıtıdır.
Algı, psikoloji ve bilişsel bilimlerde duyusal bilginin alınması, yorumlanması, seçilmesi ve düzenlenmesi anlamına gelir. Algı, duyu organlarının fiziksel uyarılmasıyla oluşan sinir sistemindeki sinyallerden oluşur. Örneğin, görme gözün retinasına düşen ışıkla, işitme kulağa gelen ses ile oluşur.
ALGILAMA (İDRAK)
Entelektüel, duyusal ve duygusal verileri mantıklı ve anlamlı bir şekilde tertipleyen zihinsel süreçlerin bütününü ifade eder.
Özetle, düşünce soyut bir nesnesin zihinde oluşturduğu faaliyettir. Algı ise somut bir nesnenin zihindeki yansımasıdır. Kavramaları biçimlendirirken problemlerin çözümlerinde sebeplerde ve kararlar vermede meşgul olmak gibi düşünce bilginin beyinsel işletiminin ortaya çıkmasıdır.
Duyusal organlarımız aracılığıyla bize ulaşan uyarılarla çevremizi anlamamızı sağlayan bilişsel süreçtir. Bu önemli bilişsel kabiliyet gündelik yaşantımız için çok mühimdir çünkü çevremizi anlamamız onun sayesinde mümkündür. Algı, bilişsel antrenmanla çalıştırılabilir ve geliştirilebilir.
İlgili 27 soru bulundu
Toplamda üç çeşit algı vardır. Bunlar sırasıyla Duyusal, Zihinsel ve Sezgisel algıdır.
Algı, 6 ana türe ayrılır: duyma, konuşma, dokunma, tatma, diğer duyular ve sosyal dünya. Algı süreçleri ise kabul etme, seçme, düzenleme ve yorumlama süreçleri olarak dört ana aşamadan oluşur.
Bilinç altı algılama (subliminal) algı eşiğinin altındaki algılamayı ifade eder . Algı eşiğinin üzerindeki algılamalar (supraminal) ise bilinçli algılamalardır. Bilinçaltı algılamada algı eşiğini geçen ve devamlılık arz eden bir uyarıcının tekrarlanması ya da cinsel öğelerin etkin olduğu savı hakimdir.
Beden algısı bozukluğunun gelişiminde pek çok faktör rol oynar. Bu faktörler, genetik yatkınlık, gelişimsel süreçler, psikolojik paternler, sosyal çevre olarak kabaca belirlenebilir. Bir insanın fiziki görünümünden hoşnut olmamasının başlıca sebepleri, düşük benlik saygısı, depresyon, yeme bozukluğu olarak sayılabilir.
Kişinin algıda seçici olmasına neden olan birçok faktör bir araya gelerek belli uyaranları dikkate almasını sağlar. Bunu etkileyen faktörler kişinin yetişme tarzı, karakter özellikleri, eğitim seviyesi ve iletişimde olduğu sosyal çevresiyle ilişkisine bağlı olarak değişir.
Ancak doktorunuz yoksa ve hangi doktora başvurmanız gerektiğini bilmiyorsanız, nöroloji bölümüne gitmeniz gerektiğini bilmelisiniz. Genelde nöroloji bölümünde size bazı testler uygulanır.
Algılama Kapasitesi: Bireyin dıs dünyasındaki obje ve olayları duyu organları aracılığı ile algılama ve yorumlama gücüdür. Hissetme Kapasitesi: Algılama sonucunda bireyin kendi için de birşeyler hissetme gücü vardır; acı, sevin, mutluluk, istek, istek sizlik gibi...
Literatürde algılama hataları genel olarak (Tablo 2), Algısal Savunma, Basmakalıplaştırma, Model Oluşturma, Hale Etkisi, Yansıtma, Beklenti, Kendi Kendini Gerçekleştiren Kehanet, Seçici Algılama, Zıtlık Etkileri olarak yer almaktadır.
Bazı durumlarda unutkanlık olağan görülebilir ve günlük nedenlere bağlanabilir ancak vitamin eksiklikleri veya hormon yetersizliklerinin sonucu olarak unutkanlık hastalığı ortaya çıkar. Bunun yanında ilerleyen yaşlarda nöropsikiyatrik hastalıklardan olan alzheimer ve demans da ortaya çıkabilir.
Geç algılama ve anlama durumu, adı üstünde kişinin normal bir insana göre algılama ve anlama durumlarında yaşadığı sıkıntılardır.
Tüm bu nedenlerden dolayı BDB hastalığı kendi kendine geçen bir problem değildir. Beden algı bozukluğu tedavisi bilişsel davranışçı yaklaşımlı terapiler, EMDR yöntemi gibi yöntemlerle tedavi edilebileceği gibi ilaç tedavisi de uygulanabilen bir problemdir.
Bilinçaltı, bireyin farkında olmadan beyninin çalıştığı ve istemsiz kaslarını yöneten bir sistemdir. Bu sistem, bilinç dışı çalışarak uyaranları ve duyularımızla algıladığımız her şeyi kaydeder ve gerektiğinde bilince verir.
Bilinçaltı duyguların serbest kalması için bazı hatıraları hatırlatır. Eğer bastırılan duygular varsa bunlar koruma amaçlı zihinde tutulmaya devam eder. Ancak bastırılmış duygular beden sağlığı için pek de önemli değildir. Etki alanını yalnızca olumlu yönde olması için pozitif telkinlerde bulunmak işe yarayacaktır.
Bilinçaltı zihin uyum içinde olduğu bilinçli zihin tarafından yönlendirilmeyi sever.
Duyum , iç veya dış dünyadan gelen uyarımların beyne ulaşmasıdır. Algı ise beyne ulaşan bu duyumlara anlam verilmesi, onların tanınması demektir. Örneğin dildeki uyarılma duyum, dildeki bu uyarılmanın naneli şeker olduğunu anlamamız ise algıdır.
Algı kişinin beş duyu organı ile almış olduğu bir durumu farklı dış faktörlerin etkisiyle değerlendirdikten sonra onunla ilgili bir fikir etmesidir. Eğitim açısından değerlendirdiğimizde ise eğitim algıyı etkileyen faktörlerden biri değildir.
Algıda seçiciliği etkileyen dış etmenler; uyarıcının şiddeti, aşırı zıtlık, hareketlilik, süreklilik, tekrar, alışılmışın dışındaki uyarıcılar ve tanışıklıktır. İç etmenlerse; beklenti, ilgi, gereksinim ve inançtır. Kişi ihtiyaçlarına ya da dış uyarıcılara göre algıda seçim yoluna gidebilir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri