Zelal kürtçe kökenli kız çocukları için kullanılan bir addır ve 'duru, arı, şeffaf, duru su, saf, ve saf su' anlamlarına gelmektedir.
zeval / zevâl / زوال / زَوَالْ
Gitmek. Yerinden ayrılıp gitmek.
Zülal ismi, 'Hafif, saf ve tatlı su' şekilde ifade edilmekte ve kullanılmaktadır. Bu narin ve güzel anlamları ile beraber bir kız çocuğu için en uyumlu isimlerden biridir. Arapça kökenli bir isim olması ile beraber hem isim anlamı üzerine hem de sözcük anlamı üzerinden kullanılır.
Kelime anlamı olarak bir şeyin devamı, eki, bir şeye katkı, ulama anlamlarına gelen zeyl; kültür terimi olarak ise, bir yazarın eserini tamamlamak üzere yazılan bölüm, yapılan katkı anlamlarında kullanılmıştır.
dellal / dellâl / دلال
İlân edici. Yüksek sesle bildiren. Müşterileri çeken. Davet eden.
İlgili 41 soru bulundu
udul / udûl / عدول
Dönme, vazgeçme.
delail / delâil / دلائل
Deliller, işaretler.
Savaş, muharebe, gaza, harb.
1. Altın tel yapan usta. 2. sıf. Altınla işlenmiş: Âh o libâsı zerkeş bindiği at serkeş / Bağlandı tîr ü tirkeş azm-i Irâk'a düştü (Kānûnî Sultan Süleyman'dan).
zerd / زرد
(Zered) (Çoğulu: Zürud) Halka halka örülmüş savaşçı zırhı. Yutmak. Boğmak.
Arapça kökenli Zülâl adının Kürtlerce tercih edilen biçimidir. Kısa u/ü sesinin nötralize edilmesi Kürtçede tipiktir.
zelil / zelîl / ذليل / ذَل۪يلْ
Hor, hakir, alçak. Aşağı tutulan.
zail / zâil / زائل / زَائِلْ
(Zâile) Geçen, geçici.Devamlı olmayan. Tükenen.
Sözlükte “ayırmak, uzaklaştırmak” anlamına gelen azil (azl), bir fıkıh terimi olarak, tek taraflı irade beyanıyla bir yönetici veya memurun görevine son verilmesi, bir vekil veya mümessilin temsil yetkisinin kaldırılması anlamında kullanılmıştır.
havl / حول / حَوْلْ
Yıl, sene. Tahavvül, inkılâb. Geçmek. Bir hâlden bir hâle dönmek.
zıll / ظل / ظِلْ
Mc: Sahip çıkma, koruma, himaye etme.
Binti kelimesi, kız evlat anlamında kullanılmaktadır. Arapça bn kökünden gelen binti kelimesi, kız sözcüğünden alıntı olmaktadır. Genelde Arapça metin ve hadis kitaplarında, binti kelimesi ile karşılaşılmaktadır.
ezkiya / ezkiyâ / اذكيا
Saf, temiz, iyi halli kimseler.
tebessüm / تبسم
Gülümseme. Nazikâne ve dişlerini göstermeyerek gülme.
Zeyn kelimesi süs anlamına gelir. Bu kelimeye getirilen birçok ekle yeni sözcükler, isimler ve tamlamalar türetilmiştir. Örneğin Zeyni ve Zeynel, süslü demektir. Güzel, hoş ve çekici kadınlara ise Zeynur ya da Zinnur denir.
Ziyan kelimesinin sözlük anlamı, zarara uğramak ve viran olmaktır. Bu kelime birçok kalıplaşmış ifade ve deyimde de kullanılır. Örneğin ziyanı yok, mühim değil anlamına gelir. Ziyan zebil olmak ise bir şeyin boş yere harcanması demektir.
Edb: Güzel ve yakışıklı gençler hakkında yazılan kitap. (Güzel kadınlar hakkında yazılanlara ise "zenanname" denilir.)
lahd / لحد
(Çoğulu: Lühud) Mezar. Üstü yükseltilerek yapılan mezar. Eğilmek.
"Azdı ve saptı" diye verilen hüküm, azdırma, saptırma.
ıdlal / ıdlâl. (İdlâl) Hak dinden, imân ve islâmiyetten saptırmak. Doğrudan, Hak ve hakikat caddesinden ayırmak. Azdırmak.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri