Zarf tümleci cümle içerisinde yüklemi nasıl, ne zaman, kim tarafından gibi sorulara cevap veren bir tümleçtir. Zamir ise cümle içerisinde yer alan isimlerin yerlerini almaları ile bilinir.
Zarf, sıfat ve zamir şöyle ayırt edilir; Zarf: Fillerden önce gelirler, genellikle cümlenin sonunda olurlar. Sıfat: İsimlerden önce gelirler, cümlenin her yerinde olabilirler. Zamir: Fiilden ya da isimden önce gelmez ancak ismin yerine gelir, ismin yerini tutar.
Zamir veya adıl, cümlede varlıkların adları yerine kullanılabilen ve adların yerine getirdiği bütün işlevleri yerine getirebilen ad soylu sözcük. Ben, sen, o, biz, siz, onlar; kendim, kendin, kendi, kendimiz, kendiniz, kendileri; bu, şu, o; kim, ne ve biri gibi kelimeler, sıklıkla zamir olarak kullanılır.
Edatlarla kurulan zarf tümleçleri edat tümleci veya edatlı tümleç olarak da bilinir. Zarf tümleci cümlede yüklem ile bildirilen iş, oluş veya yargının zamanını, durumunu, miktarını, yönünü, koşulunu vs. bildiren öğedir.
Cümlede zarf olan kelimeyi bulmak için bazı sorular sorulabilir. Bunlar; nasıl, ne zaman, nereye, ne kadar sorularıdır. Bu sorulardan alınan cevap olan kelime cümle içerisinde zarf olarak kullanılan kelimedir.
İlgili 30 soru bulundu
Zarflar, fiile yöneltilen neden, ne zaman, nereye, ne kadar ve nasıl sorularının cevaplarını oluşturur. Aşağı, yukarı, nazikçe, çok, az, fevkalâde, en, ileri, geri, şimdi, geç gibi kelimeler cümle içerisinde zarf olarak kullanılabilir. Türkçede pek çok sıfat aynı zamanda zarf olarak da kullanılabilir.
Zarf-fiiller, fiil kök ve gövdelerine getirilen eklerle geçici olarak zarf oluşturur ve çekim eki almaz. Çoğunlukla yükleme yöneltilen "nasıl" veya "ne zaman" sorularının yanıtıdır. Ancak çok çalışarak başarılı olabilirsin. Arkadaşın gelince misafir odasında çalışın.
Zarflar çoğunlukla fiilleri niteler ve bize bir şeyin nasıl, ne sıklıkla, ne zaman, veya nerede yapıldığı hakkında bilgi verir. Zarflar niteledikleri fiilden sonra gelirler.
Beş çeşit zarf türü bulunur. Zarf çeşitleri; durum zarfları, zaman zarfları, azlık-çokluk zarfları, yer-yön zarfları, soru zarflarıdır. Zarfların özellikleri; zarflar, tek başına kullanıldığı zaman isimleşir. Zarflar, isim çeki eklerini almazlar.
Zarflar; fiillerin önüne gelen, fiile tesir eden, fiilin manasını değiştiren kelimelerdir. Zarflar isim soylu kelimeler oldukları halde, genellikle iyelik ve çokluk eklerini almaz, aldıklarında isim gibi kullanılırlar.
Zamir çeşitleri; şahıs zamirleri, dönüşlülük zamiri, işaret zamirleri, belgisiz zamirler, soru zamirleri, ilgi zamiri, iyelik zamiri'dir.
Kişi adlarının yerine kullanılan ben, sen, o, biz, siz, onlar, bunlar gibi kelimelerdir. Örnek: Bu işi anca o yapar. Cümledeki eylemin, özne tarafından bizzat yapıldığını bildiren, vurgulayan zamir türüne denir. Kendi sözcüğünün iyelik eki almış haline diyebiliriz.
Cümle içindeki isimlerin yerini soru yoluyla tutma görevi olan zamirlere soru zamiri adı verilmektedir. ''Ne” ve “kim” soru kelimeleri ve bunların çekimlenmiş şekilleriyle “hangisi, kaçı” gibi soru kelimeleri, cümle içinde soru zamiri olarak kullanılmaktadır. Örnek: Buraya nereden taşındınız? Senden başka neyi var ki?
Zarf tümleci cümle içerisinde yüklemi nasıl, ne zaman, kim tarafından gibi sorulara cevap veren bir tümleçtir. Zamir ise cümle içerisinde yer alan isimlerin yerlerini almaları ile bilinir.
Cümlede Zarf-fiili (fiilimsi) bulmak için cümleye; nasıl, ne kadar, ne zaman ve nereye gibi sorular sorulabilir. Bugün çok uyudum cümlesine sorulan 'ne kadar?' sorusu zarf fiili vermektedir. 'Çok' sözcüğü bu cümlede miktar zarfı görevinde kullanılmıştır.
İşte, merak edilen tüm detaylar. Soru zarfı ile sıfatları sıklıkla birbirine karıştırılıyor. Soru sıfatları ismin önüne zarfları ise fiilin önüne getirilir. Örneğin: ''Nasıl bir insan?'' cümlesindeki nasıl soru sıfatıdır. ''Buraya nasıl geldin?'' cümlesinde ise ''nasıl'' kelimesi soru zarfı olarak kullanılmıştır.
Fiillerin, fiilimsilerin, sıfatların ya da kendi türünden olan kelimelerin anlamlarını türlü yönlerden (yer-yön, zaman, durum, miktar, soru) etkileyen; onları belirten, dereceleyen sözcüklere zarf denir.
ancakın karşılığında verilen kelimeler de, sırf, sadece vb., zaten zarf görevinde kullanılan kelimelerdir.
Bir eylemin ne zaman, nasıl ya da hangi maksatla yapıldığını bildiren kelimelere zarf deni. Örneğin: ''Sabahtan beri bekliyoruz.'' cümlesinde ''sabahtan beri'' tamlaması zarf olarak kullanılmıştır. Çeşitli ekler alarak zarf olarak kullanılan kelimelere ise zarf fiil ya da ulaç adı verilir.
“Çok hızlı koşuyor.” cümlesinde “koşuyor” fiildir. “Nasıl koşuyor?” diye sorarsak “hızlı” zarfını buluruz. “Ne kadar hızlı?” diye sorduğumuzda ise “çok” cevabı gelir. Zarfın derecesini bildiren bu sözcüğe de zarf diyoruz.
Sıfat ve Zarfı Birbirinden Nasıl Ayırabilirim? Bir sözcüğün sıfat mı yoksa zarf mı olduğu zaman zaman karıştırılabilmektedir. Unutmayın ki sıfatlar isimleri niteler ve isimlerden hemen önce gelirler. Zarflar ise fiilleri nitelerler ve cümle içerisinde herhangi bir noktada bulunabilirler.
Cümledeki eylemin nasıl ve hangi zaman diliminde yapıldığını bildiren fiil kökenli sözcüklere zarf fiil denir. ''Ali, gece gündüz demeden sınava çalıştı.'' cümlesinde yer alan ''gece gündüz demeden'' tamlaması zarf fiile örnek olarak gösterilebilir. ''Demek'' fiiline getirilen ''meden'' eki ise zarf fiil ekidir.
-mez, -e…e, -maksızın, -casına" eklerinden bir tanesi bulunuyorsa bu kelime fiilimsi olabilir. Bu kelimelerin fiilimsi olup olmadıklarını anlamak için yapılması gerekenler vardır. Eğer kelimede "sıfat fiil" eki varsa bir ismi nitelemesi, "zarf fiil" eki varsa bir fiili nitelemesi gerekir.
“oldukça, gittikçe” fiilimsi değildir. -dıkça zarf-fiil ekini alan oldukça ve gittikçe sözcüğü “epey, çok” anlamlarına geldiğinde fiil anlamını yitirir ve bu sebeple fiilimsi olmaz.
mez), ken, -Dıkça (-dıkça, -dikçe, -dukça, -dükçe, -tıkça, -tikçe, -tukça, -tükçe), -DIğIndA (-dığında, -diğinde, -duğunda, -düğünde, -tığında, -tiğinde, -tuğunda, -tüğünde) ekleri zarf-fiil yapan eklerdir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri