Zaman, varlıklardaki hareketliliğin birimsel olarak ifade edilmesi olup varlıktan ayrı bir şey değildir. Sonuçta bu da mahlûk yani yaratılmış bir şeydir.
Bu kelam-ı ilahi olan Kur'an mahluk değildir. Allahü teâlânın, başka sıfatları gibi, ezeli ve ebedidir. Kur'an-ı kerim, Allahü teâlânın kelamıdır, mahluk yani, sonradan yaratılmış değildir. Zât-ı ilahinin sıfatıdır.
İnsan, Allah'ın en çok sevdiği mahlûktur. En çok değer verdiği mahlûktur ve yûniktir (unique). Kâinatta insan gibi bir mahlûk yaratılmamıştır. Allah insandan başka yarattığı her şeyi; yerleri, gökleri, canlıları, cansızları hep insan için yarattığını söylüyor.
Mahluk, lügat manasıyla “yaratılan, sonradan meydana gelen, hadis” gibi manalara gelir. Mahlukun ne demek olduğu açıktır. Kur'ân kelimesinin manasına girmeden önce ise, “kelamullah”tan, yani Allah'ın ﷻ kelam sıfatından bahsetmek gerekir.
Kur'an'ın kendisinin mahlûk olup-olmadığı hususundaki bu suskunluğuna rağmen Allah, kendisinin bir takım sıfat ve özelliklerini insanoğluna yine Kur'an vasıtasıyla bildirmektedir.
İlgili 31 soru bulundu
Demirci Müftüsü İdris Başkıran ise olayı saygısızlık olarak niteleyerek, "Kur'an-ı Kerim ancak bir beze veya kefene bağlanarak ayak basılmayan bir yere gömülebilir. Gömülmesi için de Kur'an'ın kullanılmaz, eskimiş hale gelmesi gerekmektedir. Bir Müslüman bunu yapamaz.
Abdülmelik zamanında sarayda kâtiplik yapan hıristiyan ilâhiyatçılarından Yuhannâ ed-Dımaşkī, müslümanlara karşı Hz. Îsâ'nın ulûhiyyetini kanıtlamak için Kur'an'da Îsâ'nın “kelimetullah” olarak nitelendirilmesinden hareketle ilâhî kelimelerin yani Kur'an'ın mahlûk olmadığı görüşünü ortaya atmıştır.
Resûl-i Ekrem kalem hakkında şunları söylemiştir: Allah'ın ilk yarattığı şey kalemdir.
Görüşleri, kaynakları ve metodu. Akaid ve kelam; Ebu Hanife'ye göre Kur'an mahluk (yaratılmış) değildir. Bu anlamda Kur'an ne O'nun kendisidir, ne de ondan başkasıdır. Arapça metin ise mahluktur.
Arapça kökenli bir kelime olarak öne çıkan mahluk, Türk dil kurumu açısından ele alındığında, 'yaratık' anlamı üzerinden ifade edilmektedir. Özellikle gerçekte olmayan ve ancak hep korkulan varlıklar için dile getirilmektedir.
ittifak etmişlerdir. Ruhlar ezeli değil, fakat ebedidirler.
a göre Hz. İsa kelam olduğuna göre, kelam da mahluk olmadığına göre Hz. İsa da mahluk değil.
Ehl-i sünnet alimlerinin ittifakıyla Kur'an mahluk değildir.
Kur'an'ın yaratılmış olmaması, onun Allah'ın ezeli bir sıfatı olan kelamı olmasından ötürüdür. Yoksa, Kur'an'ın yazıldığı kağıtlar, onun üzerine yazılan yazılar, ağzımıdan çıkan sesler elbette mahluktur.
Görüş: Kur'ân, Allah'ın kelâmı olup mahlûk değildir. Hem lafzı hem de manası Allah'ın zâtıyla kâim olup kadîmdir.
Değerli kardeşimiz, Ebu Nuaym'ın "Duafa" eserinde Ebu Hanife'nin Kur'an'ın mahluk olduğunu söylediği ve tövbeye davet edildiği (bk. Ebu Nuaym, Duafa, 1/154) kaydedilse de Ebu Hanife'nin Kur'an'ın mahluk olup olmadığı hakkındaki nihayi görüşünün mahluk olmadığı belirtilmektedir.
İslam inanışında Kuran'ın vahyi 610 yılında melek Cebrail'in (Allah tarafından gönderildiğine inanılır) Mekke yakınlarındaki Hira mağarasında Muhammed'e görünüp ona Alak Suresi'nden ilk ayetleri okumasıyla başlar ve Muhammed'in 632'deki ölümüne kadar devam eder.
Ebû Hanîfe, bütün zorlamalara rağmen Emevî ve Abbâsî saltanat sahiplerine boyun eğmemiş, yönetim anlayışını onaylamadığı Abbasi Devleti'nin ikinci halifesi Ebû Câ?fer "el-Mansûr", Ebu Hanîfe'yi Bağdat'ta hapsettirip işkence ettirmiş ve zehirleterek öldürtmüştür.
Hicrî 150/767 yılında Bağdat'ta vefat eden Ebu Hanife'ye dönemindeki alimler arasında önemli bir konuma sahip olması, yeni bir çığır açması, pek çok alimin onun yolunu benimsemesi gibi sebeplerle “İmam-ı Azam” lakabı verilmiştir.
Kur'anın maddi ve mahluk olan yönü ki, şu anda elimizde mevcut olan Kur'anların kağıdı, mürekkebi, kabı, sesi, mahreci ve kılıfı gibi gözle görülüp, kulakla işitilen ve elle tutulan şeylerdir. b. Kur'an'ın manevi ve İlahi bir sıfat olan Kelam ile ilgili olan yönü. Bu yönüyle Kur'an mahluk değildir.
O, insanı alekadan yarattı. (Alak 2) [Aleka'yı, embriyo, döllenmiş yumurta veya kan pıhtısı olarak tercüme edenler oluyor.] Yarattığı her şeyi güzel yaratan ve insanı yaratmaya bir çamurdan başlayan Odur.
Hadisin lafzı yukarıda geçtiği gibi "Allah'ın ilk yarattığı şey akıldır" şeklindedir.
b) “Er” kuş şeklinde görünmüştür. konudaki sözleri şu mahiyettedir: Allah'ın ilk yarattığı ruh-ı müdebbirdir, bu da Hz. Peygamber (a.s.) bütün varlıkların hakikati, aslı, esası olarak ilk yaratılan ruhtur.
Kur'ancılar, Kur'an'ın dini kanun ve İslami rehberlik için tek kaynak olduğunu savunur, bununla birlikte hadis ve sünnet gibi dış kaynakları kabul etmezler.
Bir Kur'an'a iman etmemizi, inanmamızı istiyor, fakat tamamına iman etmemize, yani altı yüz sayfasına yani 6348 ayetin her birine iman etmemizi istiyor. Delil NİSA süresi 150-151 mealen:150 - Onlar, Allah'ı ve peygamberlerini inkâr ederler, Allah ile peygamberlerinin arasını ayırmak isterler.
İkincisi: Allah'ın kelamından hiçbir şey mahluk/yaratılmış değildir. Yüce Allah; Tevrat, incil, Kur'an ve Zebur ile gerçek anlamda konuşmuştur. Kur'an'ın bir harfi bile mahluk değildir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri