"Doğa" kelimesi, Sokrates öncesi Yunanca'da bulunan ve doğal büyüme fiilinden türetilmiş "phusis" teriminin Latince çevirisi olarak kullanılan ve doğmak fiilinden türetilmiş olan "nātūra" sözcüğünden İngilizceye "nature" olarak geçmiştir.
Doğa (Türkçe doğ- fiilinden türetilmiştir, "Tabiat") İnsan yapımı dışında kalan ve kendliğinden var olan, sürekli değişen, dönüşen tüm fiziki evren ve onun kendiliğinden işleyişi.
İlkçağda doğa felsefesi denildiğinde Pre-Sokratik felsefe olarak tanımlanan dönem akla gelir. Bu yüzyılda felsefe, varlık felsefesi ya da doğa olarak görülmüştür. Pre-Sokratikler, doğanın kapalı bir sistem olduğunu, bu sistemin yine doğanın kendi içinde bakılarak açıklanabileceğini ifade etmişlerdir.
Miletli filozoflar olan Thales, Anaximandros ve Anaximenes doğaya bakarak bir hakikat arayışı içindelerdi. Bu arayışlarında akıl yürütmeden, deney ve gözlemden yararlandılar. İşte onların bu arayışında kullanmış oldukları metot sebebiyle onları tarihin ilk bilim insanları yani ilk fizikçileri olarak kabul ediyoruz.
Felsefenin model kavramlarından biri olan “doğa”, kendine ait yaşamı, düzeni, bağımsız işleyişi, özsel yapısı, esnekliği içinde kendi istek ve ahengine göre gelişen, ilerleyen, değişen, dönüşen doğal döngüye sahip bir gerçeklik alanıdır.
İlgili 22 soru bulundu
Doğa sevgisi, insanın içinde olan ve Dünya'ya farklı bir bakış açısıyla bakmasını sağlayan bir sevgidir. Unutmamak gerekir ki doğa bizim evimizdir. Doğa biz kucak açar, doğanın verdiği besinleri yer, doğada barınır, doğa da yaşarız. Hayvanlar da bitkilerde bizim gibi doğada yaşarlar.
Empedokles'e göre diğer filozoflar, arkhe konusunda yanılmışlardır, dört arkhe vardır: Toprak, ateş, hava ve su. Bu dört öge, sevgi ve nefret yoluyla birleşip ayrılarak farklı şeyleri ortaya çıkarmaktadır.
Bilgicilik veya sofizm, Antik çağ Yunan felsefesinde önemli bir felsefi düşünce akımı. Antik Yunan'da MÖ 5. yüzyılın ikinci yarısından MÖ 4. yüzyılın başlarına değin para karşılığı felsefe öğreten gezgin felsefecilerin (sofistler) oluşturdukları akıma bilgicilik denir.
Felsefenin ilk sorusu olan, maddenin temelinde var olduğuna inanılan şeye felsefeciler arkhe adını vermişlerdir.
Ona göre arkhe; “ezeli-ebedi olan, yaratılmamış ve yok edilemez. O, her zaman var olan ve var kalacak, olandır.” Arkhenin ne olduğunu bulmak, arkhe problemini çözmek evreni anlamak ve gizemlerini çözmek anlamına geldiği için Presokratik dönem filozofları arkhe problemi üzerinde durmuşlarlardır.
Örneğin bir heykel ve onun kopyası, form olarak aynıdırlar; bunları ayıran ve birleştiren, farklı madde parçaları oluşlarıdır. -Bir doğa filozofu olarak Aristoteles, değişim sorununu ayrıntılı biçimde ele alır.
Din ve mitolojinin dışına çıkarak var olanların ve nedenlerinin araştırılmasını başlatan Thales olmuştur. Thales bu anlamda felsefenin babası sayılmakta ve onunla başlayan felsefi düşünce de doğa felsefesi olarak değerlendirilmektedir.
Thales maddenin ilk öğesi (arkhe, töz) olarak suyu ileri sürmüştür. İlk öğe olduğundan dolayı toprağın suyun üzerinde bulunduğunu, dünyanın bir tepsi gibi olduğunu ve su tarafından taşındığını söylemiştir.
Edward'ın tanımına göre biyofili, "Yaşayan organizmalar ile çevrili olmanın getirdiği zengin ve doğal hazdır." Bu bilim insanlarından önce Antik Yunan filozofu Aristoteles, "doğa sevgisi" terimini "iş birliği" anlamında kullandığı için benzer tanım yaptığı dile getirilir.
Doğa ismi, Türkçe kökenlidir ve tüm dünya dillerinde benzer karşılıkları bulunan evrensel bir kavramı ifade eder.
Rüzgâr eser, şimşek çakar, gök gürler, yağmur yağar, deniz dalgalanır, fırtına olur, sel olur, kar yağar, çığ düşer, toprak kayar, kaya düşer, deprem olur, volkan püskürür… Doğanın bu hareketlerine doğa olayı denir.
Arkhe (ἀρχή) (Yunancada "başlangıç," "ilk," "ilk neden"), Batı felsefesinin ve Sokrates öncesi Eski Yunan Felsefesinin en önemli kavramlarından biri.
Nihayetinde arkhe/element/unsur kavramıyla değişenin ötesindeki değişmeyen ilke, öz anlatılmaktadır (Bolay, 1997: 20). olduğunu söylemektedirler: Çünkü ister tek, ister çok olsun, geri kalan her şeyin kendisinden çıktığı, ancak kendisi sürekli olarak varlığını koruyan bir şeyin olması gerekir.” (Aristoteles, 1996: 91).
Arkhe(ἀρχή), Yunanca'da “başlangıç, ilk” anlamına gelen bir sözcüktür. Felsefede ise bu kavramın karşılığı “ana madde” ve ”ilk neden” olarak verilir çünkü bu sözcük insanlık tarihinin belki de en eski sorusunu oluşturmaktadır: “Evrendeki her şeyin varlığını sağlayan ilk neden nedir?”.
Varlık ideadır
Varlığın idea halinde olduğunu savunan idealizm, nesnelerin ve gerçeklik alanının düşünceye bağlı olarak geliştiğini öne sürmektedir. Platon, gerçekliği idealar dünyası ve görüntüler dünyası olarak ikiye ayırmış, varlığın özünün idealar dünyasında olduğunu savunmuştur.
Felsefe tarihi içinde insan felsefesi olarak adlandırılan eğilimin öncüsü bu anlamda Protagoras'tır. Bilgi, doğruluk ve değeri tümüyle göreli kılan, şeylerin insanlara göründüğü gibi olduğunu savunan Protagoras, Tanrı konusunda agnostik bir tavır almıştır.
Platon, bilgi (episteme) ile sanı (doksa) arasında ayrım yaparken, bilginin ancak mutlak, değişmez bilgi nesneleri varsa olanaklı olduğunu savunur. Duyulur nesneler varlıklarının değeri bakımından idealardan daha sonra gelirler, çünkü varlıkları idealardan pay almalarına bağlıdır.
Arkhe kelimesi 'başlangıç', 'ilk', 'ilk neden' anlamlarına gelmektedir. Batı felsefesinin ve özellikle Sokrates'ten önceki Eski Yunan Felsefesi'nin en önemli tabirlerinden biridir. Metafiziğin ve fizik biliminin gelişmesinde önemli rol oynamıştır.
arkhe olarak belirlediği suyu aynı zamanda töz olarak da kabul ettiğini ifade edebiliriz. Bu tespitten hareketle Thales'in tözü Arslan36'nın da belirttiği üzere belirli bir varlık olarak karşımıza çıkmaktadır.
Doğa düşünürlerinden biri olan Empedokles, kendinden önceki doğa düşünürlerinin temel öğe (arkhe) olarak belirlediği, su, ateş ve havaya, toprak öğesini de ekleyerek hepsini bir arada kullanan ilk düşünür olmuştur. Empedokles'e göre bu dört temel öğe, sevgi ve nefret (iticilik) gücü ile birleşip ayrılırlar.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri