Yaşama Yakınlık (Hayatilik) Öğrenciye verilen bilgiler, örnekler ve yapılan etkinlikler gerçek yaşamda karşılaşabileceği durumlardan seçilmelidir. Öğrenci bu sayede öğrendiklerini yaşamına aktarabilir. Yaşama Yakınlık(Hayatilik) ilkesi John Dewey'in Pragmatizm ve İlerlemecilik felsefesini temele alan ilkedir.
Yaşama Yakınlık (Hayatilik) İlkesi. Öğrenme-öğretme sürecinde öğrenciye kazandırılması düşünülen davranışların gerçek yaşamda işe yaraması anlamına gelir. Bu ilke bireyin ihtiyaç duyacağı yararlı ve kullanılabilir bilgilerin öncelikle öğretilmesi anlamına gelmektedir.
Yakınlık ilkesi, nesneleri birbirine olan yakınlıklarına göre gruplandırarak algılama eğiliminde olmayı belirtir. Birbirlerine zaman ve mekan bakımından yakın olan öğeler birbirlerine ait ise hatırlanmaktadırlar.
3.10.
Yakından uzağa ilkesi, öğrencinin yer ve zaman açısından en yakınından hareket edia lerek gittikçe daha uzak mekânlara veya zamana doğru hareket edilmesi gerektiğini ifade etmektedir. Öğretilecek bilgilerin düzenlenmesinde doğal ve sosyal olarak öğrencinin yaa kın çevresinden işe başlanılmalıdır.
Yaparak yaşayarak öğrenme, öğrencilerin somut deneyimler yoluyla bilgi edinmelerine odaklanan bir öğrenme yaklaşımıdır. Bu yaklaşım, öğrencilerin aktif olarak katılımını teşvik eder ve bilginin anlamını ve önemini gerçek dünya uygulamalarıyla ilişkilendirir.
İlgili 40 soru bulundu
Yaşama Yakınlık(Hayatilik) ilkesi John Dewey'in Pragmatizm ve İlerlemecilik felsefesini temele alan ilkedir. «Öğrencinin ne öğreneğinin onun ilgi ve ihtiyaçları belirler.» anlayışında olan bu eğitim felsefelerine göre okul «Öğrencileri gelecek hayata hazırlayan bir yer olmaktan çok, hayatın ta kendisi olmalıdır.»
Dewey'e göre eğitim hayat boyu süren bir faaliyet olduğundan dolayı öğrenme de yaparak ve yaşayarak ortaya çıkmaktadır. Dewey'e göre en kolay öğrenilen ve en çok akılda tutulan bilgiler beş duyu ile doğrudan yaşantıdan edinilmiş ve yaşantıyı en çok değiştiren bilgilerdir.
Hedefe Görelik İlkesi
Tüm eğitim-öğretim etkinliklerinin amacı öğrencide istendik davranışları oluşturabilmektir. İşe koştuğumuz eğitim durumları hedefleri gerçekleştirmeye hizmet edebilmeli ve öğretimi kolaylaştırabilmelidir.
Açıklık İlkesi (Anlaşılırlılık - Ayanilik) (Ortalama okuma süresi 1 dakika, 39 saniye.) göstererek anlatmak, resim, müzik, beden eğitimi gibi derslerde önceden yaparak “model” olmak çocuğun kavramları ve bilgiyi oluşturmasında, beceri ve tecrübe kazanmasında son derece önemlidir.
- Yakınlık İlkesi: Bu ilke, insan beyninin birbirine yakın olan nesneleri veya öğeleri bir grup olarak algıladığını söyler. Örneğin, bir satranç tahtasında aynı renkteki kareler bir grup olarak algılanır.
Uzamsal Yakınlık İlkesi: İnsanlar, karşılık gelen sözcükler ve resimler ekranda birbirlerine uzak değil, yakın sunulduğunda daha iyi öğrenirler.
Organizma tamamlanmamış görsel ya da etkinlikleri tamamlama içerisindedir çünkü organizma kusursuz olma eğilimi göstermektedir. Mesela arkadaşlarınızla whatsapp ta mesajlaşırken sesli harfleri kullanamasa da onun ne yazdığını anlamanız bir tamamlama ilkesi örneğidir.
Hayatilik ilkesi (Yaşamsallık):
Okul, yaşamın kendisi olmalıdır. Çünkü bilgi, öğrenci tarafından yaşamda kullanıldığı ölçüde anlamlıdır. Bu nedenle, öğrencilere yaşamları boyunca yararlanabilecekleri bilgi ve becerileri kazandırmak gerekir.
Anlamlılık İlkesi: Bir malzeme ne kadar anlamlı ise öğrenilmesi de o kadar kolaydır.
Emsallere uygunluk ilkesi, KVK'nın 13. maddesinin 3. fıkrasında, ilişkili kişilerle yapılan mal veya hizmet alım ya da satımında uygulanan fiyat veya bedelin, aralarında böyle bir ilişki bulunmaması durumunda oluşacak fiyat veya bedele uygun olması olarak tanımlanmıştır.
Ders programının hazırlanmasında veya dersin işlenmesinde öğrencinin fizyolojik ve psikolojik özelliklerinin, bireysel farklılıklarının esas alınmasıdır.
Hedefe (Amaca) Uygunluk İlkesi: Eğitim durumları işe koşulduğu hedefe hizmet edebilmeli, onlara ulaşılabilir olmalıdır. Bu yüzden bütün uygulamalar hedeflere ve kazanımlara uygun olmalıdır. Öğrenciye Görelik İlkesi: Çağdaş eğitim anlayışında eğitim-öğretim faaliyetlerinin öğrenciye yönelik olması gerekir.
Ekonomiklik (Tasarruf) İlkesi (Ortalama okuma süresi 46 saniye.) Her türlü eğitim-öğretim faaliyeti en az zaman, en az emek ve enerji sarfedilerek, en yüksek verim elde edilecek şekilde düzenlenmelidir. Bunun için de, öğretim baştan sona her yönden plânlanmalıdır.
EĞİTİMİN ÜÇ TEMEL ÖĞESİ: ÖĞRENME, ÖĞRENCİ VE ÖĞRETMEN.
Öğrenme çeşitleri, temel olarak ilişkisel öğrenme ve ilişkisel olmayan öğrenme olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. olayla daha önceden karşılaşmış olması gerçeğine bağlıdır. İlişkisel olmayan öğrenmenin, “alışkanlık” ve “duyarlılaştırma” olmak üzere iki çeşidi vardır.
Tam öğrenme modeli, "öğrenemeyen öğrenci yoktur, öğretemeyen öğretmen vardır" anlayışına sahip olan bir öğretim modelidir. Son dönemde eğitimde sıklıkla kullanılan tam öğrenme modeli, öğrencinin ihtiyaçlarını gözetir ve dersi en az %70 oranında anlamasını sağlar.
Kuantum öğrenme yaklaşımı belirsizlik, olasılık ve bütünsellik ilkelerine dayanmaktadır. Kuantum öğrenme, sonuçları kesin ve net ifadeler yerine olasılıklar ile ortaya koyar. Olaylara holistik bir bakış ile yaklaşarak olayların birbirini etkilediğini ve birbirinden ayrılmayacağını vurgulamaktadır.
Öğretim stratejisi, bir öğretmenin, dersin veya bir konunun öğretilmesinde hedefe ulaşmak için seçeceği öğretim metodu, çeşitli teknikler ve hattâ değerlendirme biçimidir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri