Yapışkan zihin: Bazı insanların zihinleri sanki yapışkanlı gibidir; normalde uçup gidecek düşünceler bu zihinlerde yapışır. Bu, genetik bir özelliktir ve stres, yorgunluk gibi durumlar ile artar.
Davetsiz düşünceler tipik olarak belirli bir nedeni veya kaynağı olmamasına rağmen, özellikle travmadan kaynaklanıyor olabilirler. Örneğin travma sonrası stres bozukluğunda, olayın kendisinden aylar hatta yıllar sonra travmatik olay hakkında davetsiz düşünceler yaşıyor olmak oldukça yaygındır.
İlgili 40 soru bulundu
Olumsuz düşünceler bizi üzgün, şüpheci ve karamsar hissettirir. Düşüncelerimiz olumsuzluklara odaklandığında aslında somut olarak o kadar da kötü olmayan durumlarda bile kendimizi en kötüsünü düşünürken bulabiliriz. Kendimizi kötü durumlardan koruyabilmek için en kötüsünü düşünme eğilimine gireriz.
Ruminasyon; istemsiz şekilde ortaya çıkan ve kontrol edilmesi zor, bastırmak için çaba gerektiren çeşitli tekrarlayıcı düşüncelere sahip olmaktır. Bu tür düşünceler kişinin zihnini sıklıkla meşgul eder fakat problemin çözümüne dönük bir sonuç oluşturmaz.
Aşırı düşünme; stres, kaygı veya depresyon belirtisi olabilir. Ayrıca başlı başına bir zihinsel bozukluk olmasa da yaygın anksiyete bozukluğu ile de ilişkili olabilmektedir. Yaygın anksiyete bozukluğu olanlar aşırı derecede endişelenme eğilimindedir.
Dilimize İngilizce'den geçen overthinking kavramı “fazla düşünmek” anlamına gelmektedir. Geçmişe dair yaşadıklarınız ya da geleceğe yönelik bir konu hakkında gereğinden fazla ve uzun süre düşünmektir.
Elimizde olmadan aklımıza ve hayalimize gelen görüntülerden sorumlu değiliz. Sorumluluk ancak iradî fiiller içindir. Yani insan kendi isteğiyle, kendi iradesiyle bir iş yaptığında o işin getireceği sorumluluğu da yüklenmiş olur. Ancak, akla gelen kötü şeylerde kişinin iradesi söz konusu değildir.
Obsesif kompulsif bozukluk (OKB), insanların obsesyon adı verilen sürekli tekrar eden düşüncelere sahip olması ve bu düşüncenin kendisini rahatsız etmesinden ötürü, genellikle rahatlamak amacıyla ritüel veya kompulsiyon adı verilen sürekli tekrar eden davranışlarda bulunmasıyla karakterize bir durumdur.
Düşüncenin otomatik şekilde zihninize geldiğini ve sizden bağımsız olduğunu hatırlayın. Düşüncenin zihninizde dolaşmasına izin verin, onu irdelemeyin veya kovalamayın. Sakinleşin ve kendinize biraz zaman verin. Aklınıza o rahatsızca edici düşünce gelmeden önce her ne yapıyorsanız onu aynı şekilde yapmaya devam edin.
Obsesif kompulsif bozukluk (OKB), insanların obsesyon adı verilen sürekli tekrar eden düşüncelere sahip olması ve bu düşüncenin kendisini rahatsız etmesinden ötürü, genellikle rahatlamak amacıyla ritüel veya kompulsiyon adı verilen sürekli tekrar eden davranışlarda bulunmasıyla karakterize bir durumdur.
12-14 saat arası bir zaman dilimi halinde uyuyabilir ve kendinizi daha kötü hissedersiniz. Grip ve egzama gibi sorunlara yol açabilir. Stres ve fazla düşünme ruh sağlığınıza zarar verdiği gibi bedeninize de zarar vermektedir. Elinizde ki izlerden nefret etmeye başladıkça daha fazla depresyona girmeniz muhtemeldir.
Önemsiz ayrıntıları aşarak düşünmek ve önemli olana konsantre olmak.
İnsan beyni durmadan çalışır, üretir, düşünür. Kimi zaman o kadar hızlı ve çok düşünürüz ki kendimizi de beynimizi de fazlasıyla yormaya başlarız. Her şeyin fazlası zarar olduğu gibi çok düşünmenin de kendimize mental olarak fazlasıyla zararı dokunmaktadır.
Karamsar kişiler, gelecekte onları bekleyen olumsuz deneyimlerin varlığını sıklıkla düşündükleri için çaresizlik, umutsuzluk, endişe duygularını yoğun olarak yaşar, üstesinden gelmek için yetersiz olduğunu düşünür.
Uzun süre bir konuya odaklanmak insanları hem yoruyor hem de karar verme yeteneğini etkiliyor. Uzmanlar, bir işe yoğunlaşan kişinin beyninde olup bitenleri araştırdı. Beden gücüyle çalışma, spor ve egzersiz insanları yorar.
Bir diğer adı ile overthinking sendromu olan aşırı düşünme hastalığı, geçmişte yaşananları, şimdiyi veya gelecekte. Bir diğer adı ile overthinking sendromu olan aşırı düşünme hastalığı, geçmişte yaşananları, şimdiyi veya gelecekte olabilecek olan şeyleri normalden çok fazla düşünerek zihnin meşgul edilmesidir.
İstemli düşünme ise, disipline edilmiş, kaliteli, gizli bilgiyi açığa çıkartan, yenilikçi, “yüksek seviyede” düşünmedir. Düşünme fonksiyonu ve kapasitesi, istemsiz düşünmeden istemli düşünmeye doğru sürekli ve sınırsız bir şekilde geliştirilebilir. Böylece beyin kapasitesindeki kullanma oranı artar.
Yansıtıcı Düşünme (İng: Reflective Practice), kendinizi geliştirmek için deneyim ve eylemlerinizi aktif olarak analiz etmek demektir. Örneğin bir atlet, bir antrenmanda yaptığı hataları gözden geçirip tekrarını önlemek için çözümler bularak, yansıtıcı düşünme yapabilir.
Üzüntü vereme neden olur mu? Üzüntü ve keder gibi olumsuz duygular akciğerin işlevlerini olumsuz etkileyebilmektedir. Yaşanan üzüntünün sürekliliği akciğeri etkileyerek göğüste baskı, ağırlık hissedilmesine yol açabilir, hatta depresyona kadar sürükleyebilmektedir.
Stresin Sağlığımız Üzerine Etkileri. Düşünceler bir insanda gerçekten hastalığa neden olur mu? Bunun cevabı evet, gerçekten düşünceler, özellikle de olumsuz düşünceler bir insanda bir hastalığın ortaya çıkmasına neden olabilir.
Olumlu düşünme, yararlı eylemleri harekete geçirmeyle gerçekleşebilir ve hayatınızı değiştirebilir. Bu yönden bakıldığında olumlu düşünme, hayallerinizi gerçekleştirmez. Hayallerinizi gerçekleştirmenin için yolunu açar. Bu yolda azim, hırs ve seçimler önemli etken.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri