Çarpışabilir veya birleşebilir. Ancak bulutta oluşan kar veya yağmur taneleri, bulut içerisinde yükselme ve alçalma hareketleri yaparken genellikle elektriksel olarak yükelnirler ve aynı buluttan gelenler aynı yükle yüklenir. Bu yüzden havadayken birbirlerine elektrositatik kuvvet uygulayarak uzak kalabilirler.
Damla, yer çekiminin etkisiyle aşağı doğru hızlanırken bir yandan da havanın sürtünme kuvveti damlaya yukarı yönde etki eder. Bu aşağı ve yukarı yönde olan iki kuvvet birbirlerine eşitlendikten sonra damlanın hızı sabitlenir ve yolculuğuna sabit hızla devam eder. O yüzden damlalar bize zarar verecek bir hızla düşmez.
Kar tanesinin şeklini belirleyen şey etrafını çevreleyen ortam sıcaklığıdır. Sivri ve uzun buz kristalleri -2 derecede oluşurken, sıcaklığın -5'e düşmesi düz, tabak şeklinde kristallere yol açar. Kar tanesi düşerken farklı sıcaklıklara maruz kaldığında kar kristallerinin altı kolu farklı şekillere bürünür.
Çapı yaklaşık 5 milimetre olan bir yağmur damlası saniyede yaklaşık 10 metre (yani saatte 36 kilometre) hızla hareket eder. Daha küçük yağmur damlalarının hızı ise daha düşüktür.
Çizgilerin çapraz uzanmasının sebebi yukarı seviyelere çıkıldıkça sıcaklığın da kademeli şekilde azalacağı prensibi nedeniyledir.
İlgili 23 soru bulundu
Kar buz kristallerinin bir araya gelmesiyle oluşur ve yeni yağmış kar tanelerinin yüzeyinin gözenekli yapısı karın ses dalgalarını soğurmasına imkân verir.
Coğrafya biliminde havadaki su buharının yoğunlaştıktan sonra gerek sıvı, gerek katı olarak yeryüzüne düşmesi olayına yağış adı verilmektedir. 1 Çiy, kırağı, kırç, kar, dolu ve yağmur başlıca yağış türlerine Türkçede verilen isimlerdir.
Yağmur oluşumu, suyun buharlaşarak gökyüzüne doğru yoğunlaşması ile meydana gelmektedir. Gökyüzünde yoğuşan su buharı bir araya gelerek su damlacıklarını oluşturmaktadır. Su damlacıkları yoğuşmanın etkisi ile bir araya gelir ve yağmuru oluşturur. Damlaların yeryüzüne inmesi ile yağmur yağmaktadır.
İlk önce su ve suyun kaynakları aldığı güneş ısısından ötürü buharlaşır. Oluşmuş olan su buharı, gökyüzüne yükselip yoğunlaşma durumuna gelir. Bu durumdan sonra su damlacıkları meydana gelir. Bu su damlacıklarının bir araya gelmesiyle yağmurlar meydana gelirler ve yeryüzüne düşerler.
Serbest düşme yapan cisim yaklaşık değeri 10 m/s2 olan yerçekimi ivmesi ile her saniyede hızı 10 m/s artacak şekilde hızlanır. Yani serbest düşme yapan cisim aşağı yönlü düzgün hızlanan doğrusal hareket yapar.
Ses, kara rastladığında ses dalgalarının büyük bir kısmı karın içine girer. Ve birçoğu geri çıkamaz. Yani kar tanecikleri ses dalgalarını soğutur. Bir başka deyişle kar, ses enerjisini yutar.
Karın rengi, kristallerinin güneş ışığını tamamen yansıtmasından dolayı beyazdır. Atmosferde kirleticiler bulunuyorsa kar kirleticiler rengine; sarı veya kırmızıya dönüşebilir. Hava kütlelerinin sıcaklık ve mutlak nem oranlarına göre kar taneleri çeşitli şekillerde düşer.
Kar, bulutlardaki su buharının çok soğuk hava ile karşılaşarak çok ince buz parçalarına dönüşmesiyle oluşur. Kar taneleri gerçekte buz kristali kümeleridir. Bazı durumlarda, havadaki su buharı doğrudan minik buz kristalleri halinde yoğunlaşıp altıgen prizma görünümü alarak kar tanelerini oluşturur.
yağmur damlasına etki eden yer çekimi kuvveti ile havanın gösterdiği direncin bir noktada eşitlenmesi ve yağmur damlasının hızlanmasının bu noktada durmasından kaynaklanır.
1 damla duyun kaç ml ve kaç mg olduğu merak edilerek sıklıkla araştırılan bir konudur. 1 damla su 0,05 ml'ye denk gelmektedir. 1 ml suyun kütlesi de 1 grama eşittir. Bir damla su 0,05 ml sudur ve bundan dolayı da kütlesi 0,05 gram olarak kabul edilir. 1 ml su da 0,001 litreye eşittir ve bu şekilde kullanılır.
İlk olarak, aldığı güneş ısısı nedeniyle su buharlaşır. Oluşan su buharı yavaşça gökyüzüne doğru yükselir ve yoğunlaşır. Bu durumdan sonra su damlacıkları oluşur. Bu su damlacıkları bir araya geldiğinde, yağmurlar meydana gelir ve yeryüzüne düşer.
İsveç'teki Stokholm Üniversitesi'nden araştırmacılar Antarktika da dahil, yeryüzünün hemen her yerindeki yağmur sularında kimyasal maddelere rastlandığını ortaya çıkardı. Çalışma, dünyanın hiçbir yerinde yağmur suyunun içmek için güvenli olmadığı sonucuna ulaştı.
Türk Dil Kurumu'ndan son aldığımız bilgiye göre yağmur “Atmosferdeki su buharının yoğunlaşmasıyla oluşan ve yeryüzüne düşen yağışın sıvı durumda olanı” olarak tanımlanıyor.
Sağanak yağışı diğer yağış şekillerinden ayıran özellikler; süresinin kısa olması, yağışın ani başlayıp ani bitmesi, yağış yoğunluğunun ani değişimi ve gökyüzünün görüntüsünün hızlı değişimidir. Rasat ve METAR'larda "SH" ile rapor edilir.
Kuraklık, yağmur yağmayan bölge ve zamanlarda sıklıkla meydana gelir. Yüksek Basınç Sistemleri: Yüksek basınç sistemleri, bulundukları bölgedeki havayı sıkıştırarak yağışın oluşmasını engelleyebilirler. Bu sistemlerin hareketi yağmurun nerede ve ne zaman yağacağını da belirleyebilir.
Doğrulanmış Cevap
Yağmur damlaları yeryüzüne sürekli hızlanarak düşseydi normal hızlarından çok daha fazla hızla yere çarpar insanların yaralanmasına, çevrede maddi zararların meydana gelmesine neden olabilirlerdi. Bunu engelleyen ise hava sürtünmesidir.
Özellikle günlük hayatta yağmur damlalarının düşmeden önceden cama yapışması adezyon kuvveti ile oluşur. Özellikle bir yaprağın üzerinde su damlasının olması yaprağın molekülleri ve su molekülü arasında bulunan kuvvet ile oluşur. Bu da adezyon kuvveti olarak bilinir.
Yağmur isminin kökeni Türk Dil Kurumu kaynaklarına göre Türkçe olarak karşımıza çıkmaktadır.
Günümüzde kız çocuklarına en çok konulan isimlerden birisi de Yağmur olarak bilinmektedir. Türkçe bir isim olan yağmur erkek çocuklar tarafından da kullanılabilir. Gökten damlalar şeklinde düşen su olarak bilinen bu isim çok beğenilir. Yeryüzüne düşen yağışlar da Yağmur olarak adlandırılmaktadır.
Yağmur bir doğa olayıdır. Mevsiminde dengeli yağan yağmur, doğayı bereketlendirir ve bu bereket, insanları mutlu kılar.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri