öncelikle virüslerin canlı veya cansız olduğu bilim dünyası tarafından tam olarak söylenemiyor görüş ayrılıkları var.Bu yüzden yaşamın kıyısında ki organizmalar diyoruz.Virüsler DNA ve RNA sını çevreleyen protein tabakasından ibarettir. konak hücreye girmeden üreyemezler çünkü metabolizmaları yoktur.
Viruslar, yapılarının basit olması nedeni ile gerek izolasyonları ve gerekse üretilmeleri için canlı sistemlerden (embriyolu yumurtalar, hücre kültürleri, deneme hayvanları) yararlanılır. Her virusun kolayca üreyebileceği bir konakçısı veya hücresi bulunmakta ve bunlardan yararlanılmaktadır.
Yeni virüslerin oluşmasını sağlayan etmen virüsün kendisi değil; ama onun verdiği bilgiler doğrultusunda çalışan konak hücredir. Bu nedenle virüsler yapay besiyerlerinde çoğalamazlar, bunun için canlı hücreye gereksinimleri vardır.
Virüsler yaşamak için canlı bir hücreye ihtiyaç duymaktadır. Virüsler Nasıl Çoğalır? Virüsler canlı hücre olarak bitki, hayvan ya da bakterileri tercih edebilir. Bu yapılar bir canlı hücreye girmeleri halinde hücreleri imha ederek canlının vücudunda üremeye başlarlar.
Viruslar sadece canlı sistemlerde üretilir. Virusun ürediği bu sisteme KONAK adı verilir. Konak sistemler in vivo veya in vitro olarak iki temel grupta incelenir.
İlgili 38 soru bulundu
♦Konak hücrenin mRNA ve DNA larını kullanmazlar. Virüslerin Çoğalması: Virüsler, canlı hücrenin dışına kristal formdadırlar ve ancak canlı hücre içine girerek çoğalabilirler. Canlı hücrelerin bulunmadığı yapay bir besi ortamında virüsler çoğalmaz.
Merhaba, Virüsler, canlı hücrelerin dışında üreyemezler ve metabolik aktivite gösteremezler. Bu ve bunun gibi birkaç sebep yüzünden virüsler, canlı olarak kabul edilmez fakat bu konu hala tartışılmaktadır. Virüslerin inaktive olması ise, canlı hücrelere girme veya canlılarda çoğalma yeteneklerini kaybetmeleri olayıdır.
Latince zehir anlamına gelen virüslerin cansız ortamda çoğalmaları mümkün değildir. Çoğalabilmeleri ve varlıklarını sürdürebilmeleri için mutlaka canlı bir yapıya ihtiyaç duyarlar. Bu çoğalmayı da enfeksiyon oluşturdukları hücrenin organellerini kullanarak meydana getirirler.
Öte yandan virüsler hücresel yapı göstermezler, kendilerine ait metabolizmaları yoktur ve üremek için başka canlılara bağımlıdırlar. Ayrıca geri kalan tüm canlılar belli bir çeşit hücre bölünmesi ile (amitoz, mitoz, mayoz) ürerken, virüsler başka hücreleri sömürerek, bölünmeden ürerler.
Tüm virüsler temel olarak nüklesik asit (DNA ya da RNA) ve kapsidden (protein kılıf) oluşur. Bu yapıya nükleokapsid adı verilir. Bazı virüslerde virüsü kuşatan bir lipit zarf bulunur. Zarftan dışarıya doğru çıkıntı yapan yapılara glikoprotein birimleri denir.
Virüslerin genetik ve virüs yapıları çoğaltmaları gerekmekte. Kendilerinde bu çoğaltma için gerekli proteinler bulunmamakta. İlgili enzim ve proteinler hücre içerisinde olduğundan dolayı plazmada çoğalmaları pek mümkün değildir.
Maddeler Halinde Virüslerin Genel Özellikleri
- Yapılarında hücre zarı ve sitoplazma bulunur. - Virüslerin bazı organelleri yoktur. Bulunmayan bu organeller lizozom, ribozom, endoplazmik retikulum organelleridir. - Enzimleri bulunmamaktadır.
3. Viruslar diğer mikroorganizmalardan oldukça küçüktürler ve büyüklükleri 20 ile 300 nm (mikron=1000 nm) arasında değişmektedir. Bu nedenle incelenmelerinde elektron mikroskobu kullanılır. enerji üretebilecek hücresel bir organel yoktur.
Bir ürünü 100 dereceye kadar ısıtırsak bir çok mikroorganizma ölür ancak sporlar kalabilir. Bunun önüne geçmek için tekrarlayan süreler ile kaynatma yapılabilir.
Soğukluk attıkça virüs daha cok dayanabilir. Virüsü etkisiz hale getirmek soğuk ile degil sıcaklık ile mümkündür.
Virüsler, bakteriler gibi gözle görülmezler. Konak hücrenin dışarısında çoğalma, büyüme, enerji elde etme gibi canlılık özelliği sayılabilecek durumları göstermezler yani virüsler dış ortamda canlılık özelliği göstermediği için yok edilemezler.
Virüsler canlı değildir. Çünkü hücre yapıları yoktur ve besini enerjiye dönüştüremezler. Ancak virüsler tam olarak cansız da kabul edilemez. Çünkü genetik materyale sahiptirler ve mutasyon geçirebilirler.
Evrimsel biyologlar tarafından virüslerin menşei tam olarak belirlenmemiş olsa da eldeki en güçlü teori virüslerin yaşamdan daha eski olduğu ve hücreler arasında hareket edebilen DNA parçaları olan plazmidlerden evrimleştiği yönündedir.
Virüsler canlı hücrenin içerisinde yaşamak zorundadırlar. Yani eğer yüzeyde bir tükürük damlacığı, kan hücresi, solunum sekresyonu gibi canlı bir hücre yoksa ve ortamın dezenfektanlarla temizlenmesi ile virüs canlılığını yitirecektir. Eski bilgimiz virüsün 24 saatten daha fazla yaşamadığı yönünde idi.
Psikrofilik mikropların çoğu 30-35 °C' de, mezofillerin ekserisi 65 °C' de 20-30 dakikada, termofiller ise 80-90 °C' de tahrip olurlar. Sporlar 100-110 °C' de ve bütün mikroorganizmalar da rutubetli sıcaklıkta 120 °C' de 15-20 dakika içinde ölürler (sterilizasyon).
Konak hücrenin hücre zarını eriterek genomlarını yollar, ve konak hücrenin enzim, nükleotid, ATP, ribozom, tRNA ve amino asitlerini kullanarak kendilerinden üretirler. Konak hücrenin mRNA, DNA ve glikozlarını kullanmazlar. ✔ Virüsler kendilerine özgü hücreler içerisine girerek üreme yaparlar.
Virüslerde hücre duvarı bulunmadığından, DNA ve protein sentezi mekanizmaları bakterilerden farklı olduğundan virüsler antibiyotiklerden etkilenmez.
Virüsler zorunlu parazitlerdir, replikasyon yoluyla çoğalırlar ve replikasyon yapabilmek için konak hücreye gereksinim duyarlar.
Virüs ışık mikroskobu ile görülemeyecek kadar küçük olup, sadece canlı hücrelerde çoğalan, hastalık yapma yeteneğine sahip nükleoproteinlerdir.
Virüs RNA/DNA'sını bakterinin sitoplazmasına zerk edebilmek için kuyruk kısmından bakteri/hücre duvarına bir tür enzim enjekte eder. Bu enzim bakterinin duvarını tıpkı bir asit gibi delmeye başlar. Bakterinin duvarı delindikten sonra virüs RNA/DNA'sını bakterinin/hücrenin içerisine gönderir.
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri