Özellikle sırt üstü yatış pozisyonunda, hava geçişinin gerçekleştiği alanda kasların iyice gevşemesiyle, yumuşak damak, küçük dil ve dil arkaya kaymakta, böylece horlama daha belirgin hale gelmektedir.
Yumuşak damak küçük dilin uzun olması veya oluşan sarkmalar hava yolunu daraltarak horlamaya neden olur. Uyku sırasında dil ve boğaz kaslarında gevşeme meydana gelir. Gevşek kaslar özellikle sırt üstü yatınca dilin boğaz arkasına kaçamasına engel olamaz.
Normalde dinlenme hâlindeyken (konuşmazken veya çiğnemezken) diliniz, ağzınızın alt tarafında (çene tarafında) olmamalıdır; damağınızın ön tarafına doğru hafifçe dokunan hâlde, rahat bir pozisyonda duruyor olmalıdır. Bu konumda dilinizin ucu, dişlerinizin 1 santimetre kadar üzerine denk gelecektir.
Üstelik tedavi edilmezse yaşam kalitesini oldukça düşürmesinin yanı sıra yol açtığı sorunlar nedeniyle özellikle gece veya sabaha karşı ani ölümle bile sonuçlanabiliyor!
Uyku apnesi her yaşta ve her cinste görülebilen bir durumdur. Ancak en sık rastlanan tipi obstrüktif uyku-apne sendromudur. Bu sendrom da her yaşta ve cinste görülmekle birlikte, 40 yaş sonrası erkeklerde daha sık görülür. Kilolu, kısa boyunlu, alt çenesi geride olan erkeklerde bu durum daha sık görülür.
İlgili 31 soru bulundu
Apne ve hipoapnenin sayıları tanı koymada en önemli etkenlerden biridir. Apne, uyku esnasında solunumun durması, hipoapnesi ise yavaşlamasıdır. Eğer kişinin, bir saatlik zaman diliminde beşten fazla kez solunumu durmuşsa o kişiye uyku apnesi tanısı konulabilir.
Bilimsel çalışmalarda ,Hafif uyku apnesi varlığı olan grupta kanserden ölüm riski artış ile ilişkili bulunmuştur. Orta uyku apnesi olanlarda kanser ile ilişkili ölüm riskinin iki kat daha arttığı bulunmuştur. Ağır uyku apnesin de, kanser riski yaklaşık beş kat artış ile ilişkilendirilmiştir.
Uyku Apnesi Nasıl Oluşur? Uyku hastalıklarını tetikleyen bazı durumlar sonucunda zamanla uyku apnesi diğer bir adıyla İnsomnia yaşanabilmektedir. Uzun süre uykusuz kalmak, fazla uyumak ya da sürekli olarak düzensiz uykular uyumak hastalığı tetikleyerek oluşmasına neden olabilir.
Uyku apnesi, özellikle iki-altı yaş arasında ve tüm çocukların yaklaşık yüzde 1-3'ünde görülür. Bademcik ve geniz etinin çocuğun vücut yapısına oranla daha büyük olduğu iki-altı yaş arası dönemde bu yapılar hava yolunu daraltır ve uyku apnesine neden olur.
Dinlenme Pozisyonunda Diliniz Ağız Kapalıyken Ağzınızın Çatısına Dayanıklı Kalmalıdır! Oral dinlenme duruşu, yemek yemediğiniz veya konuşmadığınız zaman ağzınızın ve dilinizin ne yaptığını ifade eder. İdeal oral dinlenme pozisyonu şu şekildedir; Dudaklar kapalı, dişler kapalı ve dil hafifçe üst damağa dayalıdır.
Dil Kaslarının Sinirinin Uyarılması (Hipoglossus Siniri Stimülasyonu) Uyku sırasında kas gerginliğinin azalması ve REM uykusunda oluşan tam kas gevşemesi ile dilin geriye kayarak solunum yolunu tıkaması uyku apnesi hastalığına neden olan en önemli faktörlerden birisidir.
Medipol Sağlık Grubu - Dil felci olarak da bilinen hastalık, dil kaslarının kontrol dışı kasılarak işlevini kaybetmesidir.
Böyle durumlarda dişlerin arasına kaşık, kalem, ormanda isek odun parçası konularak dişlerin açılması sağlanmalıdır. Sonrasında parmağımızı kişinin ağzına sokarak dili çıkarmalıyız. (Kalem vb. aletlerle de yardım alınabilir. Kısacası o dilin mutlaka dışarı çıkılması, hava yollarının açılması sağlanmalıdır.)
Ağzınızı kapatın ve burnunuzdan nefes alın, nefes alırken içinizden 4'e kadar sayın. Nefesinizi tutun ve içinizden 7'ye kadar sayın. Nefesinizi ağzınızdan üfleme hareketi ile verirken ise 8'e kadar sayın. Bu seti toplam 3 kez tekrar edebilirsiniz.
Dilde oluşan hastalıklara, sağlık kuruluşlarında bulunan kulak burun ve boğaz bölümü bakmaktadır.
D Vitamini Eksikliği Ve Uyku Apnesi
Bu sebeple uyku apnesi tedavisi gören kişilerin, D vitamini eksikliğine karşı daha dikkatli olması gerekmektedir.
Horlamaya engel olan yatış pozisyonu, uyku apnesi problemini azaltmaya da yardımcı olabilir. Yüzüstü veya sırt üstü yatmak akciğerlere hava akışının az olmasına neden olur ve horlamaya yol açar. Sırta yastık koyarak uyumak ve yan yatmak ise horlamayı azaltarak uyku apnesinin oluşma sıklığının azalmasını sağlayabilir.
Uyku apnesi bazı durumlarda kendiliğinden geçebilir. Özellikle beslenme düzeni ve yaşam şekline bağlı olarak uyku apnesi hafifler.
Kalp krizi nedenleri
Zira sağlıklı yaşam alışkanlıkları kazanarak ve uyku kalitenizi artırarak uykuda gelişebilecek kalp krizi riskini en az seviyeye indirebilirsiniz. Uyku apnesi, diyabet, yüksek tansiyon ve uyku bozukluğu ile panik ve kaygı bozukluğu olanlarda kalp krizi riski daha yüksektir.
Sık görülen bir uyku bozukluğu nedeni olan uyku apnesi, tedavi edilmediği takdirde kalp ve beyin hastalıklarına kadar birçok sağlık sorununa neden olabiliyor.
Uyku apnesinde kalp kası duvarları genişlemeye başlar. Akciğer basınçları yükselir (pulmoner tansiyon), kalp ve akciğer yetmezliği oluşur. Uyku apnesi, uzun vadede yaşam kalitesini düşüren ve ölümcül noktaya kadar ilerleyebilen bir hastalıktır.
Uyku boyunca solunum yolu boşluğunun yutak bölgesindeki, anatomik yumuşak dokuların gevşemesi nedeniyle meydana gelen hava yolu daralması, hava akımı hızını arttırır. Dar bir pasajdan hızla geçen hava; üst solunum yolunun desteksiz dokularını (yumuşak damak, küçük dil gibi) titreterek gürültülü sesler ortaya çıkarır.
Uyku apnesi ilaç tedavisi ile iyileştirilebilmektedir. Ancak kesin tedavi yönteminin ilaç tedavisi olmadığı unutulmamalıdır. Öncelikle uyku apnesine neden olan faktörlerin belirlenmesi ve tedavi planlamasının söz konusu faktörlere göre uygulanması gerekmektedir.
Apneik oksijenasyon metodunda endotrakeal tüpe (ETT) bir oksijen kanülü yerleştirilerek yüksek akımlı oksijen bir kanül aracılığı ile trakea karina seviyesinde verilmesi ile gerçekleştirilir. Apne testi esnasında hipoksi, hipotansiyon, asidoz, kardiyak aritmi, asistol meydana gelebilir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri