Türk kahvesinin yumurtalıklar (overler) üzerindeki etkileri konusunda içerdiği kafein ve şeker miktarı önemlidir. Kafeinin over sağlığını olumsuz etkilediği yönünde kesin sonuç gösteren herhangi bir çalışma yoktur.
Bilimadamları henüz bu etkilerin bilimsel temellerini ortaya koyabilmiş değiller ancak istatistiki anlamda yapılan çalışmalar, günde 5 fincandan daha fazla kahve tüketen kadınlarda gebelik oranlarının %50 düştüğünü, canlı doğum oranlarının ise %40 düştüğünü gösteriyor.
Yüksek oranda kafein tüketiminin hem kadın hem de erkekte düşük doğurganlığa sebep olduğu kanıtlanmıştır. Bu yüzden, hamilelik öncesinde çiftlerin kafein alımını durdurması, uzmanlar tarafından tavsiye edilir.
Kahvede bulunan kafein, epinefrin (adrenalin) hormonunun üretiminde önemli bir artışa neden olur. Bu hormon, korku ve heyecan durumlarında artan ve insan vücudunu yoğun fiziksel efora hazırlayan bir hormondur.
Günde 1-2 fincan kahvenin hiçbir sakıncası yoktur ama gebe kalmaya çalışırken günlük kafein tüketimini 200-250 mg altında tutmak daha uygundur. Amerikan Gebelik Cemiyeti kahve demir ve kalsiyum emilimini azalttığı için gebe kalmaya çalışan kadınların dikkatli bir şekilde tüketmesini önermektedir.
İlgili 32 soru bulundu
Metabolizmadan cilde kadar etkili olan Türk kahvesi, bazı durumlarda sağlık için zararlı hale gelmektedir. Türk kahvesi kafein miktarı yüksek olduğundan tansiyon hastaları ve hamile kişiler için biraz tehlikeli bir içecektir.
Kalp ritmi düzensizliğine yol açabiliyor
Türk kahvesinin fazla tüketimi kalp atışlarını hızlandırıp kalbi yorabiliyor. Bu da bazı durumlarda kalp krizi riskini artırıyor. Dünyanın birçok kahvesinden çok daha sert olan Türk kahvesini uzmanlar kalp hastalıkları olanlara bu yüzden pek tavsiye etmiyor.
Teksas Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırma, günde iki fincan kahve içen erkeklerin cinsel performanslarının arttığını ortaya koydu. PLOS ONE adlı dergide yayınlanan araştırmaya göre; günde iki fincan kahve tüketen erkeklerde, hiç içmeyenlere oranla yüzde 42 daha az sertleşme problemi görülüyor.
En Sağlıklısı Sade Kahve
Granül kahveler, daha ziyade kalitesi düşük Robusta türü kahve çekirdeklerinden yapılırken, Türk kahvesi ve Espresso denilen Arabika cinsi ise oldukça kaliteli kahve çekirdeklerinden üretilmektedir.
Kahve, Sultan Ahmet I zamanında (1606-1611) yılları arasında üçüncü defa yasaklandı. Kahvenin son defa yasaklanması ise Sultan IV Murat zamanında olmuştur. 1633 yılında kahveyle birlikte tütün de yasaklandı. Gerekçe olarak İstanbul'daki büyük yangınlara kahvehanelerin sebep olması gösterildi.
Kahve mide hassasiyeti olan kişilere zararlıdır. Çok dikkatli tüketmeleri gerekmektedir. Ayrıca hamile ve emziren kadınlarda bebeğe zarar gelmemesi açısından kahveyi kontrollü tüketmelidir ve bazı durumlarda hiç tüketmemelidir. Ayrıca kalp hastalığı, kalp ritim bozukluğu olanlar da oldukça dikkatli olmalıdırlar.
Her üründe olduğu gibi kahvenin fazla tüketilmesi de zararlıdır. Türk kahvesinin faydalarından yararlanabilmek için, ölçülü miktarda tüketilmesi önerilir. Günde 2 fincan Türk kahvesi içilmesi, idealdir. 2 fincandan daha fazla tüketildiğinde zararlı etkileri ortaya çıkmaya başlar.
Yapılan bir araştırmada gebe kalma olasılığının düşürülmemesi için yapılması gerekenin, kadınların günde 1 fincan üzerinde kahve içmemesi olduğu yönündedir. Tüm bu elde edilen verilere rağmen uzmanlar kahvenin kısırlık yaptığı konusunda hem fikir değildirler.
Kafeinin doğurganlığı olumsuz yönde etkiler. Günde üç fincan veya daha fazla kahve içmek, kadının doğurganlık oranını azaltır. Çünkü aşırı miktarda kafein tüketimi yumurtlamayı olumsuz etkiler.
Kahve: Kahvenin içinde bulunan kafein kısa süre için bir enerji sağlasa da anksiyete seviyesini artırarak cinsel isteksizlik yaratıyor.
KİMLER KAHVE İÇMEMELİ? Reflü, ülser, gastrit gibi sindirim sistemi problemi olanlar, akut veya kronik ishali olanlar, hipertansiyon hastaları ve yüksek kolesterolü olanların kahve içmemesi gerekir.
Kahve tüketmeyi bırakanlar depresyon, anksiyete, baş dönmesi, grip benzeri semptomlar, uykusuzluk, sinirlilik, ruh hali değişimleri ve halsizlik gibi yan etkiler bildirdiler.
Çinko içeren besinlere örnek olarak kırmızı et, kümes hayvanları, kabuklu deniz ürünleri, fındık, fasülye ve süt ürünleri sayılabilir. Magnezyum alımı doğurganlığı artırmaktadır. Magnezyum içeren besinler badem, fındık, fıstık, ceviz, muz, kuru baklagiller ve yeşil yapraklı sebzelerdir.
Özellikle ıspanak, brokoli, lahana, kuşkonmaz, marul, karnabahar demir ve folik asitten zengin besinlerdir. Omega 3'den zengin besinler yumurta kalitesinde ve embriyo tutunmasında etkinliği ispatlanmıştır. Uskumru, sardalya, hamsi, alabalık, somon gibi omega 3'den zengin besinler haftada 2 kez tüketilmelidir.
Bunlar: 1 İşlenmiş yiyecekler (beyaz ekmek ve pirinç gibi) yerine daha yavaş sindirilen karbonhidratlar (sebze ve tam tahıllar gibi) seçmelisiniz. 2 Trans (hidrojene) yağlardan uzak durmalısınız. 3 Doymuş yağlar yerine doymamış yağları tercih etmelisiniz. 4 Proteini hayvansal ürünler yerine çoğunlukla bitkisel ...
Uzmanlara göre bunun nedeni özellikle büşükşehirlerdeki yaşam koşulları. Uzmanlar, genetik faktörlerin dışında, kısırlığa yol açan etkenleri; obezite, hormonlu gıdalar, çevre kirliliği, stres, sigara ve kariyer planlaması olarak özetliyor.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri