Fatih Dönemi Dönüm Noktası Karadeniz'deki Türk hakimiyeti açısından Fatih Sultan Mehmet dönemi bir dönüm noktasıdır. Trabzon dahil olmak üzere Karadeniz'in Anadolu kıyılarının fethi ile başlayan süreç karşı kıyıdaki Kırım ile devam etti ve Fatih döneminde Karadeniz bir Türk gölü haline geldi.
Osmanlı armadasının başında Akdeniz'e açılan Barbaros Hayreddin Paşa, 1538'te Avrupalı devletlerin bir araya getirdiği en büyük Haçlı donanmasını Preveze'de ağır bir hezimete uğrattı. Akdeniz, bir Türk gölüne dönüşürken, Avrupalılar Akdeniz'de tahta parçası yüzdüremez hâle geldiler. Prof. Dr.
Osmanlı Himayesi
Daha sonra Fatih Sultan Mehmet'in emriyle Osmanlı donanmasının başında yarımadaya sefere çıkan Gedik Ahmet Paşa Balaklava, Sudak ve Kefe'yi Osmanlı İmparatorluğu topraklarına kattı ve Kırım Hanlığını himayesi altına aldı.
KIRIM'IN FETHİ VE KARADENİZ
1460'da Candaroğulları Beyliği'ne son verildi. 1461'de Trabzon'un, 1475'de de Kırım'ın fethiyle Karadeniz bir Türk gölü haline geldi.
Osmanlı tarihindeki en önemli deniz savaşıdır. Preveze Deniz Savaşı'nın zaferle sonuçlanmasının ardından Akdeniz bölgesi, bir Türk gölü haline gelerek Osmanlı Devleti'nin gücü ve Kaptan-ı Derya Barbaros Hayrettin Paşa'nın taktiksel zekaya sahip olması zaferi getirmiştir.
İlgili 40 soru bulundu
27 Eylül 1538 yılında Barbaros Hayreddin Paşa ve ordusu tarafından kazanılan Preveze Zaferi, Akdeniz'in Türk gölü hâline gelmesini sağladı. Preveze, sadece bir savaştan ibaret değildi. Osmanlı ordusu Papa tarafından kurulan haçlı ittifakına karşı kazandığı büyük zaferlerden biri oldu.
Belgrad Antlaşmaları Osmanlıların 18. yüzyılda imzaladığı en son kazançlı antlaşmalardır. Belgrad Antlaşmaları ile Karadeniz'in bir Türk gölü olduğu bir kez daha kabul edildi. Bu antlaşma ile Karadeniz'in Türk gölü olduğu son kez onaylanmıştır.
Sultan bu seferden sonra Gedik Ahmed Paşa'yı Kırım'a sefere gönderdi. Burada Ceneviz kolonileri yok edildi ve Kırım Osmanlı topraklarına bağlandı. Fatih, Boğdan üzerine yürüdü ve Romanya'nın son parçası da Osmanlı egemenliğine girdi.
Rusya'nın Karadeniz kıyılarına ulaşması bir süre sonra Kırım'a yerleşmesi, Karadeniz'in Osmanlı'nın bir iç deniz durumunu sona erdirmiştir. Ancak bu antlaşmayla, Karadeniz artık fiilen bir Türk gölü olmaktan çıkmıştır.
- Osmanlı Devleti Küçük Kaynarca Antlaşması uyarınca tarihte ilk defa savaş tazminatı ödemiştir. - Osmanlı Devleti Karadeniz Fatih Sultan Mehmet döneminde Karadeniz Türk gölü haline gelmiş Küçük Kaynarca Antlaşması ile Karadeniz Türk gölü olmaktan çıkmıştır.
Haziran 1475'te gerçekleşen bu kuşatma ile, Kırım Osmanlı himayesi altına girmiştir. Kırım'ın fethedilmesi adına Gedik Ahmed Paşa komutasında Osmanlı ordusu ve müttefik Kırım kuvvetleri, yarımadaya varmıştı. Kale, deniz ve karadan kuşatma altına alınmıştı.
Fatih Sultan Mehmet'in Kırım'ı Osmanlı idaresine alması, Karadeniz ve kuzeyindeki bölgelere yönelik stratejik bir yaklaşımın sonucuydu. Karadeniz'in Türk gölü haline gelmesinin temelinde Fatih'in bu stratejisi ve Kırım'ın alınması vardı. Kırım Hanlığı'nın kurulması ile İstanbul'un fethi birbirine çok yakındır.
Kırım Hanlığı, kurucusu olan Hacı Giray Han'ın ölümünden sonra tahta oturan oğlu Mengli Giray Han döneminden başlayarak, hanlığın Ruslar tarafından ilhakına kadar Osmanlı Devleti'nin himayesinde kalmıştır.
Geçmişte olan biteni anlatmak yerine gönlünden geçeni anlatan tarih kitaplarında sıkça rastladığımız bir ifadedir: “Ve Akdeniz bir Türk gölü haline gelmişti!” Bu ve buna benzer ifadeler, gerçeklerden çok, temennileri dile getirir. “Biz her yeri sevgiyle fethettik.
27 Eylül 1538'de Kaptan-ı Derya Barbaros Hayrettin Paşa komutasındaki Türk donanmasının birleşik Haçlı donanmasına karşı kazandığı Preveze Deniz Zaferi'nin, Akdeniz tarihinde bir dönüm noktası olduğunu belirten Akar, Preveze Deniz Zaferi ile Türk donanmasının, karşısına çıkılamayan bir deniz gücü olduğunu ve Akdeniz'in ...
Müttefik donanması kalyon türü yüz yirmi sekiz gemisini kaybetti. Preveze Deniz Savaşı ile Hıristiyan Dünyası Akdeniz'deki hâkimiyetini kesin olarak kaybetti. Preveze, Hıristiyan Devletler için olduğu kadar Osmanlı Devleti denizciliği için de bir dönüm noktası oldu.
16. yüzyılın başlarında Altınordu hâkimiyetinden çıkan Ruslar, 1552'de Kazan ve 1556'da Astarhan Hanlıklarını aldıktan sonra, bölge halklarını (Kazak, Nogay ve Çerkezleri), himayeleri altına alarak Karadeniz yönünde yayılma faaliyetlerine başlamışlardır.
Buna rağmen Osmanlı Devlet adamlarını Karadeniz'in Rus ticaretine açılmasına ikna edemediler[9]. Böylece 1 Rebrülevvel 1113 (6 Ağustos 1701)'de Edirne'de tasdik edilen antlaşma ile Rusya, Karadeniz'in bir Osmanlı iç denizi olduğunu kabul etmek zorunda kaldı ve büyükelçisi ülkesine dönmek üzere İstanbul'dan ayrıldı.
Karlofça Antlaşması Osmanlı İmparatorluğu'nun batıda büyük çapta toprak kaybettiği ilk antlaşmadır. Karlofça Antlaşması'ndan sonra Osmanlı İmparatorluğu kaybettiği toprakları geri alma siyaseti izlemeye başlamıştır. Ayrıca duraklama dönemi biterken, gerileme dönemi başlamıştır.
Sultan Abdülmecit döneminde gerçekleştirilen Kırım Savaşı Osmanlı Devleti'nin teknoloji ve askeri bakımdan çok geride kalması bunun üzerine İngiltere ve Fransa'dan yardım istemesine neden olmuştur.
Kırım, Ukrayna yasalarına göre Kırım Anayasası tarafından yönetilen özerk bir parlamenter cumhuriyettir. Yarımadanın merkezinde bulunan Akmescit idari yönetim merkezinin bulunduğu başkenttir. Kırım'ın yüzölçümü 26.200 kilometrekaredir ve nüfusu 2021 yılı itibarıyla 2,416,856'dır.
Kırım'da Şahin Giray'a karşı çıkan isyanı bastırmak ve Şahin Giray'ın hanlığını devam ettirmek için askeri güç kullanan Rusya, Kırım'ı ele geçirmek için hazırlıklarını tamamladıktan sonra Nisan 1783'te Kırım'ı ilhak etti. Bu ilhakla Karadeniz'de daha güçlü bir konum kazandı.
Karadeniz, bir Türk gölü olma özelliğini Küçük Kaynarca Antlaşması ile kaybetmiştir. Bu antlaşma 1. Abdülhamid döneminde (21 Temmuz 1774) Ruslar ile yapılmıştır.
Fatih Kanunnamesi, Osmanlı'da yazılı olarak geçen ilk anayasal düzenleme olarak İstanbul'un Fethi'nin ardından devlet teşkilâtına imparatorluğun büyüklüğüne ve gücüne yakışır bir karakter vermek amacıyla Fatih Sultan Mehmed tarafından düzenlenmiştir.
Olayın sonucunda 1058 yıllık Doğu Roma (Bizans) İmparatorluğu yıkılmış ve Osmanlı Devleti, bir imparatorluk hâline gelmiştir. Bu fetih, bazı tarihçiler tarafından Orta Çağ'ı sona erdirip Yeni Çağ'ı başlatan olay olarak kabul edilir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri