Mısır her ne kadar köken olarak Amerika kıtasına ait olsa da Avrupalılar, mısır Osmanlılardan öğrendi. Mısır, 16. Yüzyılda Avrupa'ya Osmanlı'dan yayıldığı için birçok Avrupa dilinde mısır, 'Türk Buğdayı' veya 'Türk Tahılı' olarak isimlendirildi.
Mısır, Avrupa'ya Osmanlı'dan yayıldığı için birçok Avrupa dilinde mısır "Türk buğdayı" olarak isimlendirilmişti.
Kışa-kuraklığa dayanıklı, mevsim ortasında olgunlaşan, başakları tüylü, rengi kırmızı olup, tanesi kabuğundan zor ayrılan sert dokuya sahip tahıla ABD'de, “Türk Buğdayı” adı verildi. Bu; dünyanın en eski kavılca/kabulca buğdayı idi. Dünyada ilk kültüre alınan buğday türleri “Einkorn” ve “Emmer” buğdaylarıdır.
Aynı yüzyılda Avrupa'ya da Türkiye üzerinden giren mısır, Avrupalı tüccarlar o dönemde tahıl ve tohum alışverişini genelde Araplar ve Türklerle yaptıklarından, İtalyanlar tarafından “Grano Turco”(Türk tohumu); Fransızlar tarafından ise “Bléturc” (Türk buğdayı) olarak adlandırılır.
Milyoner'de Kenan İmirzalıoğlu okuduğu sorunun yanıtı oldu! 16. yüzyılda Avrupa'da "Türk buğdayı" ve "Türk tahılı" olarak da bilinen hangisidir? Doğru yanıt ise A Şıkkı Mısır olacaktı.
İlgili 33 soru bulundu
TEPGE tarafından hazırlanan rapora göre Türkiye'nin buğdayda kendine yeterlilik oranı yüzde 89. Yıllık yaklaşık 20 milyon ton üretimi olan Türkiye'nin kendi tüketimi de yıllara göre değişim göstermekle beraber 19-20 milyon arasında değişiyor.
Mısır her ne kadar köken olarak Amerika kıtasına ait olsa da Avrupalılar, mısır Osmanlılardan öğrendi. Mısır, 16. Yüzyılda Avrupa'ya Osmanlı'dan yayıldığı için birçok Avrupa dilinde mısır, 'Türk Buğdayı' veya 'Türk Tahılı' olarak isimlendirildi.
Buğdayın atası olan siyez, bozulmadan günümüze kadar gelen ender gıda maddelerinden biridir. İsmiyle ilgili olarak siyez buğdayı hikayesi çok eski zamanlara dayanır. Geçmişi Hitit medeniyetine uzanan buğday çeşidine o dönemde zız ismi verilmiştir. Zaman içinde bu isim günümüzde kullanılan siyeze dönüşür.
Meksika ve Orta Amerika kökenlidir.
Türkiye'yi sırasıyla Afganistan (162 kg), İran (156 kg), Mısır (146 kg), İtalya (144 kg), Gürcistan (139 kg) ve Rusya (138 kg) takip ediyor. Avrupa ülkelerinde buğday tüketiminin daha düşük olduğu görülüyor. Fransa 120 kg tüketim ile 180 ülke arasında 26. sırada bulunuyor. Hemen ardından Yunanistan 116 kg ile geliyor.
Günümüzde dünya genelinde yaklaşık 5000 farklı buğday çeşidi yetiştirilmektedir.
Türkiye'de en çok buğday yetişen üçüncü şehir Diyarbakır'dır. Onun ardından hem sanayide hem de tarımda gelişmiş olan Tekirdağ geliyor. En fazla buğday ekimi yapılan ve rekoltesi yüksek olan diğer şehirler: Yozgat, Sivas, Balıkesir, Şanlıurfa ve Çorum. Buğday En Çok ve En İyi Nerede Yetişir ve Yetiştirilir?
genellikle tanenin koyu renkli ve sert olması protein miktarının yüksek olduğunu gösterir, sert ve koyu renkli olanlar yumuşak ve açık renkli olanlardan üstün kabul edilir. Buğday tanesi beyaz, sarı, sarımsı ve kırmızımsı renklerdedir.
Ülkemizde ise kışın çok sert geçtiği Kastamonu, bu buğday türünün en rahat yetiştiği alandır. Ülkemizde neredeyse sadece bu bölgede yetişen siyez, zaman zaman Kastamonu buğdayı olarak da adlandırılır. Sulanmaya, ilaçlanmaya ve gübrelenmeye ihtiyacı yoktur.
Kışa ve kurağa orta derecede dayanıklı ekmeklik bir buğday çeşididir. Yatmaya mukavim olup, gübreye reaksiyonu iyidir.
Almanya'da yoğun tüketilmekte ve bilinmektedir. Dinkel almanca da kızıl anlamına gelir. Konya da Kızıl buğday olarak ta bilinir. Dinkel aşırı toprak istekleri olmayan kendini savunan bir gene sahip dayanıklı bir buğday türüdür.
Yerli Mısır (3 adet)
Atalık tohumlardan üretilmiş yerli mısırlarımız düpdüzgün değildir, inci gibi dişleri yoktur, şekerli bir tadı yoktur, tanelerindeki tokluğu yerken farkedeceksiniz, farkını hem tadından hem görünüşünden anlayacaksınız.
Yarma Mısır Çorbası: Mısır, bir zamanlar, diğer Doğu Karadeniz kentlerinde olduğu gibi Trabzon'da da temel besin maddelerinden biri idi. Mısıra “lazut” da denir.
tomoni (Rize), mısır koçanını saran yeşil renkli yapraklar şokali (Rize), hutuş (Sürmene), gavsal (Sinop), döynek (Sinop), yelek (Tonya), puçeç (Şavşat), çonço, çonçi (Lazca), mısır koçanı uskuçi (Rize), kotos ve kokoç (Erzurum), kemsik (İzmir), kemsük (Samsun), kobalak (Samsun), pustuk (Trabzon Vakfıkebir), koper ( ...
Dünyanın en eski buğday örneği olan antik Çatalhöyük buğdaylarının DNA analiz sonuçları şaşırttı. Buna göre, 8400 yıllık çeşitler modern buğdaylarla şaşırtıcı derecede benzerlik taşıyor.
Buğdayın Kökeni
Emmerin bilinen en eski kullanımı, yaklaşık 23.000 yıl önce İsrail'deki Ohalo II arkeolojik bölgesinde yaşayan insanlar tarafından yabani arazilerden toplanması.
Kayseri'nin Kültepe ilçesinde arkeolojik kazılarda çıkarılan küpte bulunan 7 bin yıllık Siyez buğdayı tohumunun üretimi Diyarbakır'da da başladı. Çiftçilerin büyük verim elde ettiği Siyez buğdayının, Türkiye'nin buğday sorunu kapatacağını ve ihraç da edilebileceğini söylendi.
Bununla beraber kullanım alanları geniş olan ürünledir. Bu Familyanın 400 civarında cins ve 4500 civarında tür içerdiği bilinmektedir. Tahılların dünyada 614 milyon hektar üzerinde işlendiği bilinmektedir.
Eskişehir'in İnönü ilçesi yakınlarındaki milattan önce 6 bin yılına ait Kanlıtaş Höyüğü'nde gerçekleştirilen kazılarda, kara burçak, ekmeklik buğday, kaplıca buğdayı, arpa, yoğurt otu gibi Anadolu'nun en eski tahıl örnekleri bulundu.
Tahıl grubu; ekmek, pirinç, makarna, erişte, kuskus, bulgur, yulaf, arpa ve kahvaltılık tahılları içerir. Bu yiyecekler buğday, yulaf, pirinç, çavdar, arpa ve mısır gibi tahıllardan yapılır. Tahıllar insan beslenmesinde özellikle ülkemizde önemli yer tutar.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri