Jacobs (1999) travmatik yası, sevilen bir kişinin ani ve şiddet içeren şekilde ölümü sonucunda bu kaybı yaşayan kişilerde ortaya çıkan belirti ve tepkilerin toplamı olarak tanımlamıştır. Normal yastan; kaybın beklenmedik ve dehşet verici olması ile ayırt edilir.
Patolojik Yasta; yas tepkisinde gecikme , ölenin şikayetlerini taklit etme, psikosomatik belirtiler , düşmanca tutum ya da öfke ve düşmanca duygularla donmuş gibi davranma, sosyal ilişkilerde bozulmalar, kendine zarar verici davranışlar, İntihar riski, ağır depresyon ortaya çıkabilir.
Kayıp sonrasında kişinin yoğun duygular yaşadığı döneme ise yas dönemi denir. Yas kişiye özgüdür. Uzunluğu ve yoğunluğu kaybın ne olduğuna göre değil, kişinin olayı nasıl yaşadığına göre değişir. Yine de yapılan çalışmalar yas sürecindeki kişilerin bazı benzer deneyimler yaşadığını göstermektedir.
Gecikmiş Yas: İnhibe edilmiş, bastırılmış ya da ertelenmiş yas olarak da tanımlanır. Kişi kaybından sonra bir duygusal tepki vermiştir, ancak bu tepki kayıp için yeterli düzeyde olmamıştır. İleriki yıllarda yaşanan başka bir kayıp durumunda kişi yas tepkisi gösterir. Fakat belirtinin şiddeti gerekenden fazladır.
İlgili 38 soru bulundu
Peygamber efendimiz (Sallallahu Aleyhi Vesellem) ölen bir insanın ardından 3 günden fazla yas tutulmayacağını belirtmiştir. Kadınların eşi ölmüş ise 4 ay 10 gün beklemesi hem iddet hem de yas tutmaktır.
Bu ilk birkaç haftanın ardından, ayrılığa ilişkin acı, üzüntü, kızgınlık gibi negatif duyuların azalması, kişinin yavaş yavaş normal yaşamına dönmesi, işlevselliğin artması ve sosyal rolleri ile denge kurarak, en çok 6 ay-1 yıl içerisinde yeni ve sağlıklı ilişkilerle hayatına devam etmesi beklenir.
İnkâr, öfke, pazarlık, depresyon ve kabullenme... Bunlar yasın beş evresi olarak biliniyor. Yaşadığımız üzücü olaylarda çoğu insanın bu aşamalardan geçtiği varsayılıyor.
Karmaşık yas, kayıp sonrası kaçınılmaz ve gerekli olan yas tepkilerinin zaman içerisinde azalmayarak yas sürecinin patolojik bir hal alması olarak tanımlanabilir.
Bunlar : inkar, öfke, pazarlık, depresyon, kabul aşamalarıdır. Şimdi bu aşamaları biraz detaylandırılım.
Komplike yas, kişinin kendisini bunalmış ya da uyumsuz davranışlara başvuracak düzeyde keder duygusunun yoğunlaşmasıdır. Bu durumda kişi yas sürecinin tamamlanmasına yönelik bir ilerleme olmaksızın yasın bir evresinde bitmez tükenmez biçimde takılı kalır.
Yaş;Kronolojik ve Biyolojik yaş olarak iki biçimde açıklanmaktadır.
Beklenen yas (İng: Anticipatory grief): Beklenen kayıptan önce yaşanan üzüntü. Kayba verilen, ruhsal ve/veya fiziksel sağlık sorunlarının da eşlik ettiği, anormal duygusal tepki dir.
Kronik yas: Yas çeşitleri arasında en sık rastlanan türdür. Tekrar tekrar hasret ve hüzün duygularını yaşayan birey, kaybettiği kişiyi kafasında yüceltmekten kendini alamaz. Kronik yas diyebilmemiz için ne kadar sürmesi gerektiğiyle ilgili kesin bir bilgi bulunmamaktadır.
Kayıp ve yas terapisi, kişinin kendini ifade etmesini ve duygusal acılarıyla yüzleşmesini teşvik eder. Bu süreçte, terapist kişiye eşlik eder ve onun duygusal süreçlerini anlamaya çalışır. Terapist ayrıca kişinin kendini yeniden tanımlamasına ve geleceğe yönelik umut ve anlam bulmasına yardımcı olur.
Duygusal tepkiler: Ölümü inkar etme, üzüntü, ağlama, özlem, öfke, sıkıntı, güvensizlik, tedirginlik, aklını yitireceği-delireceği korkusu, hayata karşı ilgi ve istek kaybı, hiçbir şeyden zevk alamama, hiçbir duygu hissedememe, geleceğe dair umutsuzluk ve karamsarlık, yalnızlık, çaresizlik.
Herkesin yas sürecinde farklı olsa da çoğu insanın ortak olarak geçtiği belli aşamalar vardır. Bunlar; hissizlik, inkar, öfke, çaresizlik ve kabulleniş.
Kayıp yas terapisi, bir kişinin sevdiklerinin kaybıyla başa çıkması için tasarlanmış bir terapi türüdür. Kayıp yas terapisi, bir kişinin ölüm, boşanma, iş kaybı veya başka türdeki kayıplar gibi travmatik olaylardan sonra yaşadığı yas sürecinde yardımcı olur.
Sağlıklı yas süreci genellikle 6 ay ile 1 yıl arasında sürmektedir ancak kaybın acısı yas tamamlandıktan sonra bile kişiye zaman zaman bir sızı hissettirebilir. Kübler Ross'a göre yasın 5 farklı evresi bulunmaktadır: İnkar ve Şok Evresi. Öfke Evresi.
Evresi: Pazarlık. Bu evrede kişi, yaşadığı öfke sonrasında sakinleşir ve yaşadığı duygu yoğunluğunu hafifletmek için kendisiyle ve çevresindekilerle pazarlık yapmaya başlar. Bu dönemde diğer 2 evreye göre daha sakin bir ruh hali hakimdir.
Ross, 1969 yılında yayımlanan ''Ölüm ve Ölmek Üzerine'' isimli kitabında, ölümle yüzleşen hastalarla yaptığı çalışmaların sonucunda yaşanan duygu durumlarının birbirine çok benzer 5 evrede gerçekleştiğini fark etmiş bu teoriyi ortaya atmıştır.
Ayrılık acısının erkeklerde 45 gün sürdüğü doğru. Ama ayrılık acısı bir erkeğin olgunlaşması için en etkili yöntemdir. Terkedilen erkek, bütün hayatı boyunca ayrılığın onurunda ve kişiliğinde bıraktığı izleri taşıyacaktır.
Ayrılık sonrası 30 gün kuralı, son zamanlarda popülerlik kazanan bir kavram. Bu kurala göre, bir ilişkiden sonra 30 gün boyunca eski sevgilinizle iletişime geçmemeniz, sosyal medyadan takip etmemeniz ve onlardan haber almamanız önerilir.
Erkeklerin aşk acıları, terk edildikten kırk beş gün sonra son bulur. Yeni bir sevgili, geçmişte yaşanan sızıntılı bir terk edilişin ıstıraplarını dindirmede son derece başarılı olur. Büyük bir terk edilme vakası yaşayan erkeklerin acı duvarı yükselir. Terk edilmek erkekleri olgunlaştırır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri