Alevi ve Bektaşî geleneğinin en güçlü ve diri olduğu illerden biri Tokat'tır. Tokat'ın sosyal ve kültürel açıdan bu kadar zengin olmasının en önemli sebeplerinden birisi, Anadolu topraklarında ilk Türk yerleşkelerinden biri olan bu sahada, göçebe Türk kültürünün bütün canlılığı ve etkinliğiyle yaşıyor olmasıdır.
Tokat Alevîleri
Sıraçlar Beğdilli boyuna mensuptur ve kat'iyen bozulmamış bir topluluktur. Sıraçlar'ın önderi Hubyarlu oymağından Beydili Türkmeni olan Hubyar Sultan'dır. Tokat'ın belirli bölgelerinde, özellikle Zile ve Almus ilçesinde Tunceli kökenli (Zaza) Dersim Alevileri'de vardır.
Anadolu'daki hiyerarşik yapılanmalarını bizzat kendileri oluşturan Alevîler, belli bir ocak ve bu ocağın dinî önderi olan Dede'ye bağlıdırlar.
Almus'a Dair - İlçemize ait güncel harita aşığıda ki gibidir. Alevi Sünni kardeştir. | Facebook.
Keçeci köyünün Alevi dedesi Ahmet Kaya, “Erbaa'nın 79 köyünden Sokutaş ve Keçeci Alevi köyleridir. Erbaa Kaymakamı, 2 Alevi köyünü kafaya taktı. Biz inancımızı kendimiz yaşamak istiyoruz. İbadetimizi kendi örf âdetlerimize göre yaşamak istiyoruz.
İlgili 19 soru bulundu
Tokat'ın Kürtünlü köylerinde gerçekleştirdiğimiz alan çalışmalarında Babaköy, Yeşilkaya ve Ayvalı köyleri ile Ataköy beldesi nüfusunun Alevi kökenli olduğu tarafımıza aktarılmıştır.
Tokat'ın Erbaa ilçesi, Keçeci köyündeki Sancaklı Evliyalarından Keçeci Baba'nın türbesi, camiye dönüştürülmesine tepki geldi. Nüfusun tamamı Alevi olan köyde türbeden dönüştürülen camiye imam ataması da yapıldı.
Bir zikir ayini olan “cem”i ibadet hayat- larının merkezine alan Alevîler, temel İslâmî ibadetler olarak bilinen namaz, oruç, hac vb. ibadetleri de kendilerince yorumlayarak bütün ibadet telakkîlerini tarikat hayatı kalıplarında şekillendirmişlerdir.
[6]Bu araştırmanın iddiasının aksine Hakkari, Van, Bitlis illerinde hiçbir alevi yerleşiminin bulunmadığı gibi Alevi nüfus barındıran diğer vilayetlerin (Bingöl, Elazığ, Malatya, Tunceli) iki katından fazla alevi yerleşim yeri Tokat, Sivas, Amasya, Erzincan ve Çorum illerinde bulunmaktadır.
Alevi topluluğu, Kuran'ın Ömer, Osman ve özellikle de Maviye ile Yezit zamanında değiştirildiğine ve birçok ayetinin yok edildiğine inanır. Bu nedenle de Kuran'larını "Telli Kuran" ve "Kuranı Natık" olarak adlandırırlar. Ozanların, pirlerin deyişlerini, sözlerini Kuran'ın ayetleri olarak kabul ederler.
Tarihsel olarak Alevi inancının Kürdistan'da belirleyici alanlarından birisi olan Koçgiri Eyaleti; Sivas, Maraş, Erzincan, Dersim ve Malatya'nın orta kesiminde yer alıp ana şehirleri Reşadiye, Şebinkarahisar, Hafik, Zara, Kemaliye, Divriği, İmranlı, Kemah, Refahiye, Gürün ve Kangal'dan oluşur.
Kendisini Alevi olarak tanımlayanların oranı, kadınlarda ve erkeklerde yüzde 5; bu da 2018 sonu itibarıyla 4 milyonun biraz üzerinde nüfus demek. KONDA'nın “diğer Müslüman” olarak tanımlayan yüzde 4'lük, 3 milyonun üzerinde bir nüfus var; buna Şii-Caferi mezhebine aidiyet belirtenler dâhil.
Aleviler, Muhammed'in son peygamber olduğuna, Ali bin Ebu Talib'in ise veliliğine (ya da imamlığına) inanırlar. Aleviler, ibadetlerini cemevinde yaparlar. Günlük ibadetleri Sabah, Akşam ve Gece Gülbeng'idir. Kadir Gecesi'yle bağlantılı olarak üç gün ve Muharrem ayında ise on iki gün oruç tutarlar.
Bazı çalışmalarda Tokat'ın Togayıt Türkleri tarafından kurulduğu ve şehrin isminin bu topluluğa dayandığı öne sürülmüştür. Ali Cevat ve İ. Hakkı Uzunçarşılı gibi kimi tarihçiler, şehrin adının Tok-kat yani surlu şehir özelliğinden geldiğini savunmuşlardır.
Ali soyundan gelenler mânasında, ayrıca siyasî, tasavvufî ve itikadî anlamda kullanılagelmiştir. Hz. Ali soyundan, oğulları Hasan, Hüseyin, Muhammed b. Hanefiyye, Ömer ve Abbas vasıtasıyla gelenlere Alevî denilmiştir (Makrîzî, I, 8).
Neşet Ertaş da babası Muharrem Ertaş gibi Alevi'ydi. Aleviliğe mensup “Abdallar” diye tanımlanan bir topluluğa aitti. Neşet Baba, Aleviliğini öne çıkartan ve bu davayı güden birisi değildi. Çünkü o zaten “garip”di ve sırtında zaten taşımakta zorlandığı fazla sayıda yük vardı.
Günümüzde, Anadolu'da Alevî tanımlaması, Türk-Türkmen Alevîlerin yanında, Bektaşîler, Kürt Alevîler, Otman Babalılar, Nusayrîler gibi birçok grubu da kapsamaktadır.
Alevî içtihadına göre, en zirvedeki mürşîd, Hz. Ali ile Hz. Peygamber'dir.
Alevi yerleşimlerinin en yoğun biçimde yaşadığı bölgeler ise; ilk olarak İç Anadolu bölgesi olmak üzere, ikinci Doğu Anadolu bölgesi ve üçüncünün ise Akdeniz bölgesi olduğu söylenebilir. “Araştırmanın ilginç bulgularından biri, Alevi olduğunu söyleyenlerin sayısının %5.7 gibi düşük bir oranda olmasıdır.
Alevilikte abdest vardır. Hem normal abdest hem de boy abdesti de dediğimiz gusül abdesti vardır.
Alevî yazılı metinlerinde bu üçlünün birbirinin ardına bir bütünü ifade ediyormuş gibi kullanılmış olması da ayrıca buna katkıda bulunmaktadır. Kelime-i şehadetin İslam âleminde makbul görmüş şekli Alevîlikte “La İlâhe İllallah, Muhammeden Resulullah, Aliyyun Veliyullah” şeklinde ifade bulmuştur.
Aleviler, cennet hevesiyle yaşamaz; cehennemden de kork- maz. Önce kendisinden emin olmak ister. Onun için çalışır, insanı-ı kâmil olmayı amaçlar. Çünkü insan-ı kâmil için dünya ve dünya ötesi her yer birer cennettir.
Sıraç Alevilerinin 2. Kolu olan Anşabacılı kolu, Tokat Zile'ye 32 km uzaklıktaki Acısu Köyünde 1800-1864 yılları arasında yaşayan Velî Baba adıyla bilinen kişinin zamanında ortaya çıkmıştır. Alevi terminolojisine aykırı olarak, kendilerini “Babalılar” olarak da adlandırırlar.
Tokat Valiliği tarafından il merkezine bağlı Alevilerin yaşadığı Günevi Köyü'nde 5 gün süre ile her türlü yürüyüş, basın açıklaması, toplantı, miting, çadır kurma ve oturma eylemi, stant açma, afiş, pankart, bildiri dağıtma ve benzeri tüm etkinlikler yasaklandı.
Konya ilimizde 25-30 civarı Alevi yerleşimi vardır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri