Tezat sanatının gerçekleşmesi için mutlaka birebir karşıt anlamlı sözcüklerin kullanılması gerekmez. Benzer şekilde, içinde karşıtanlamlı sözcükler olan her satırda da tezat sanatı yoktur. Tezat, şair veya yazarın bilinçli olarak kullandığı bir sanattır ve genellikle eserin bütününe yayılır.
Bu karşıtlık durumları tezat sanatı olarak ifade edilmektedir. "Ağlarım hatıra geldikçe gülüştüklerimiz." Cemal Süreya'nın bu cümlesinde tezat sanatı vardır. Sevgilisiyle güldükleri anlarını hatırladıkça ağladığını ifade etmesi tezat sanatına verilen en güzel örneklerden biri diyebiliriz.
Dilimize Arapçadan geçen tezat kelimesi, zıt sözcüğünden türetilmiştir. Bu kelime birbirlerine taban tabana zıt olan şeyleri tanımlamak için de kullanılır. Tezada düşmek ise, çelişkili davranmak anlamına gelir.
Karşıt duygu, düşünce veya durumların kullanıldığı kavramlara tezat (zıtlık) söz sanatı denir. Bu karşıtlık zıt anlamlı sözcüklerden ya da karşıt durumlardan oluşur. Örneğin “Samimi olmak için çabaladıkça riyakârlığı ortaya çıkıyordu.” cümlesinde “samimi” ve “riyakârlık” karşıt kavramlardır.
5- Tezat: Zıt anlamlı kelimelerin ya da karşıt kavramların bir arada kullanıldığı söz sanatıdır. Anlatımı güçlendirmek için tüm yazılı eserlerde sıklıkla kullanılır.
İlgili 28 soru bulundu
Hüsn-i ta'lil, nedeni bilinen bir olay, olgu ya da durumun gerçek nedenini bir yana bırakıp; onu hoşa gidecek hayalî bir nedenle açıklama ve anlamlandırma sanatıdır. Her olayı veya olguyu güzel bir sebebe bağlama sanatı da denilebilir.
Abartma (Mübalağa)
Bir şeyin özelliklerini, bir olayı veya bir durumu olduğundan daha büyük veya daha küçük göstermeye abartma denir. Örnek: Çantayı taşımaktan kolum koptu. Karacaoğlan bu dörtlükte memleketinden ayrı olmanın verdiği acıyı abartarak anlatmıştır.
Akşam kelimesinin zıt anlamlısı sabah kelimesidir.
2- Zayıf: Za'if kökünden türetilen zayıf, Arapça kökenli bir sözcüktür.
kelimelerde yeni ve eski var. Bu iki kelime birbirinin zıt anlamlısıdır. Aynı şekilde yaşlı ve genç kelimeleri de zıt anlamlı sözcüklerdir.
Tezat anlam olarak da zıt kelimesi yerine kullanılabilmektedir.
Tezat, birbirine zıt nitelikte olan düşünce, his ve durumların; birbirleri ile alaka kurarak edebi eserlerin aynı beytinde dizesinde ya da cümlesinde kullanılmasına tezat sanatı denir.
Birbirine karşıt iki öğenin bir sözde, bir dizede veya beyitte bir araya getirilmesi anlamında bedî' terimi. Sözlükte “zıt, aykırı, ters; eş, benzer, denk” anlamlarındaki zıdd kökünden türeyen tezâdd “iki şeyin birbirine zıt olması” demektir (Lisânü'l-ʿArab, “żdd” md.).
Tezat, şair veya yazarın bilinçli olarak kullandığı bir sanattır ve genellikle eserin bütününe yayılır. Aşağıdaki örneklerde tezat sanatını meydana getiren sözcükler kalın yazılmıştır: Aşk derdiyle hoşem elçek ilacımdan tabib. Kılma derman ki helâkim zehri dermanındadır -Fuzulî
Manevi Tezat: Anlam veya anlam çerçevesi bakımından birbiriyle çelişkili ya da zıt kavramların bir ifadede yer almasıyla oluşan tezattır.
Tezat, Arapça dilinden Türkçe'mize geçmiştir.
EVLİ KELİMESİNİN ZIT ANLAMLISI
Evlenme durumunu ifade etmek için kullanılan evli kelimesi, tam tersi olarak evlilik müessesinin bitirilmesi anlamında kullanılan bekar kelimesi ile zıt anlamlıdır.
Bu bilgiler ışığında kibar kelimesinin en çok kullanılan ve bilinen 2 tane zıt anlamlısı vardır. Bu sözcükler görgüsüz ve kaba sözcükleridir. Bu kelimelerin cümle içerisindeki kullanımları şu şekildedir: Görgüsüz insanlar toplumda hemen kendilerini belli ederler.
Ham kelimesinin birden fazla zıt anlamı bulunur. Bunlar; idmanlı, yetişmiş ve olgundur. Ham kelimesinin zıt anlamları bunlardır.
1- Erkek: Kadın gibi Eski Türkçe olan erkek sözcüğü, 12. yüzyıldan beri yaygın olarak kullanılmaktadır. Örnek Cümleler: 1.A- Ben hala doğru erkeği bekliyorum.
1- Tatlı kelimesinin zıt anlamı Acıdır. Örnek Kelimeler ve Söz Grupları: Acı biber, Acı Kavun, Acı Yavşan Otu. 2- Mecazi anlamda tatlı kelimesinin zıt anlamlısı olan sözcükler itici ve çirkindir.
Gece ile gündüz kelimeleri birbirinin zıt anlamı olarak belirtilmiştir.
Bir terim olarak mübalağa edebî dilimizde, sözün etkisini artırmak için, tas- vir olunan/ anlatılan herhangi bir şeyi, olduğundan çok farklı göstermek/ anlatmak anlamında kullanılıyor (Karataş 2011: 411).
Sanatsal bir şekilde yapılan abartma sanatına tebliğ denir. Bir kişinin ya da olayın aşırı bir biçimde abartılması ise gulüv olarak tanımlanır. Bir kişiye ait özelliklerin çok fazla met edilmesine ya da yerilmesine ise iğrak adı verilir.
Mübalağa aynı zamanda abartma anlamına gelmektedir. Mübalağa sanatının, sözün etkisini daha fazla güçlendirmek için bir durumu veya bir olayı olduğundan daha çok veya daha az olacak şekilde ifade edilerek yapıldığı söylenebilir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri