5- Testosteron düşüklüğü ( 300 ng/ml altı değerler) cinsel isteksizlik ve cinsel soğukluk yapabilir. Cinsel isteksiz bir erkek sertleşme sorunu yaşayabilir. 6- Testosteron takviyesi yan etkileri olan ciddi bir uygulamadır. Sadece uzmanlar tarafından gerekli hallerde yapılmalıdır.
Testosteron eksikliği; kemik gelişimi, kas kütlesi, sperm üretimi, alyuvar yapımı, enerji, saç uzaması, vücut yağı, metabolizma hızı, cinsel dürtü, libido ve ereksiyon olma durumlarını doğrudan etkiler.
Testosteron seviyesinin normalden az olması kemik yoğunluğunda azalmaya, erkek kaynaklı infertiliteye, depresyona, obeziteye, empotansa ve kas kitlesinin kaybına neden olabilir. Vücutta artan yağ oranına bağlı olarak erkeklerde kalp hastalıkları ve diyabet gibi sistemik rahatsızlıklar ortaya çıkabilir.
Testosteron; kas kütlesi, kemik gücü, saç büyümesi ve cinsel işlev için önemlidir.
Kan testosteron düzeyi 40 yaş üstündeki erkeklerde yılda en az bir kez ölçülmelidir. Belirgin yakınması olanlarda ya da testosteron tedavisi alanlarda bu süre kısaltılabilir. Testosteron düzeyi, kandan yapılan bir tetkikle anlaşılır. Sabah 07.00 – 11.00 saatleri testosterona bakmak için en uygun kan alma zamanıdır.
İlgili 32 soru bulundu
Fizyolojik bir bozukluk olmadıkça mastürbasyon yapmanın testosteron seviyelerine, ejakülasyondan hemen sonra olan artış haricinde herhangi bir önemli etkisi yoktur.
Düzenli egzersiz yapan kişilerin daha yüksek testosteron seviyelerine sahip olduğunu bulmuştur. Yaşlılarda egzersiz testosteron seviyelerini ve zindeliği arttırır.
Erkekte Cinsel İsteksizlik Nedenleri
Cinsel isteksizlik genel olarak psikolojik faktörlere bağlı olmanın yanı sıra erkeklik hormonu olan testosteron eksikliği neticesinde de karşımıza çıkabilmektedir.
Testosteron vücut ve yüzdeki kılların çoğalmasını sağlar. Böylece yetişkin erkeklerde, kadınlara ve genç erkeklere oranla daha koyu ve kalın vücut kılları oluşur. Yanakları, çeneyi, üst dudağı ve boynu kaplayan yüz kılları testosteronun sebep olduğu kıl çoğalmasının bir sonucudur.
2- Testosteron seviyesini artırmak sertleşme sıklığını ve miktarını artırmaz. 3- Testosteron seviyesi ölçülürken total testosteron seviyesini ölçmek yeterli değildir. 4- Sertleşme sorunu olan ve testosteron seviyesi düşük olmayan hastalarda testosteron takviyesi önerilmez ve tedavi edici değildir.
Testosteron üretimi ergenlik çağında artmaya başlar ve otuzlu yaşlardan itibaren yavaşlar. Yaşlı erkeklerde testosteron üretimi yaşla birlikte belirgin azalmıştır.
Testosteronu dışarıdan almak, hipofiz bezi salgılarının baskılanmasına ve sperm üretiminin daha fazla düşmesine neden olabilir. Bu nedenle testosteron düşüklüğü için hormon tedavisi önerilmez. Ancak testislerdeki hormon salınımını artıran ilaçlar ile östrojen hormon dengesini düzenleyen ilaçlar kullanılabilir.
Testosteronun yaygın yan etkileri arasında akne, ödem ve erkeklerde meme büyümesi yer alır. Ciddi yan etkiler arasında karaciğer toksisitesi, kalp hastalığı ve davranış değişiklikleri yer alabilir. Maruz kalan kadın ve çocuklarda maskülenleşme gelişebilir. Prostat kanseri olan kişilerin ilacı kullanmaması önerilir.
Testosteron eksikliği bu yapılarda deformasyon yaratmanın yanı sıra cinsel isteksizliğe, sertleşme sorunlarına ve kısırlığa neden oluyor.
Erkeklerde testosteron fazlalığı erkeği aşırı agresif, seks düşkünü, kavgacı, hırçın ve uyumsuz yapar.
Erkekler zaman zaman yorgunluk, stres, odaklanamama, akut bir kirizle uğraşma ya da raslantısal olarak gelip geçici sertleşme sorunları yaşayabilirler.
Azalan Kas Kütlesi ve Güç: Testosteron, kas kütlesinin artmasını ve gücünün korunmasını sağlar. Testosteron eksikliği, kas kaybına ve güçsüzlüğe neden olabilir. Saç Dökülmesi: Testosteron seviyelerinin düşmesi, erkeklerde saç dökülmesine (alopesi) neden olabilir.
Ergenlikte vücuttaki testosteron seviyesi artınca testosteron bu yapıyla etkileşime geçer ve DNA ve RNA yapımını artırarak erkek tipi kıllanma denilen kıllanmayı sağlar.
Kadınlarda, D vitamini eksikliği, cinsel isteksizlikte daha fazla risk altında olmanızı sağlar. Erkeklerde ise, D vitamini eksikliği olanların, cinsel yaşamlarını etkileyecek daha düşük testosteron seviyelerine sahip olma olasılığı daha yüksek olabilir.
Cinsel ilişki yaşamak isteyen çiftlerden, 30'lu yaşta olanlar haftada 2 kez, 40'lı yaştakiler haftada 1 kez, 50'li yaştakiler 15 günde bir kez, 60 ve üzeri yaş grubundakiler ise ayda bir kez ilişkiye girmeliler.
Bu durumun nedenleri; tiroid bezleri veya böbrek üstü bezlerinin normalden daha çok çalışması, çiftler arasındaki cinsel uyumsuzluk, tüberküloz hastalığı, hormonal bozukluklardan ötürü biriken androjen, türlü beyin hastalıkları, türlü psikolojik problemler, madde ve alkol kullanımı şeklindedir.
20'li yaşların ortalarında zirve yapan testosteron seviyesi, 30'lu yaşlardan itibaren yavaş yavaş azalmaya başlar. 40'lı yaşlardan itibaren hormon seviyesi yılda ortalama %1 azalır.
“Doğru sürede ve tempoda yapılan antrenman vücudun normal olarak salgıladığı hormonların daha iyi çalışmasını sağlar. Fazla kardiyo nasıl testosteron seviyesini düşürürse, bunun tam tersi olarak bacak çalışmak, testosteron seviyesini en iyi yükselten egzersizdir.
Doğru şiddette yapılan ağırlık antrenmanları sadece kendinizi iyi hissetmenizi ve özgüveninizi artırmanızı sağlamakla kalmaz. Ağırlık, yani diğer ismiyle direnç antrenmanlarının bilhassa erkeklerdeki serbest testosteron seviyesini büyük oranda artırdığı bilinmektedir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri