Teşrii kanunlar ise, Allah'ın indirdiği dinin hükümleridir. Bunlar gerek ibadetler konusunda gerekse de insanlar arasındaki münasebetleri düzenleyen kanunlardır.
Allah'ın yaratma gücünü ve süratini anlatan dinî-tasavvufî terim.
Çünkü kudret sıfatı, bir şeye güç yetirilebileceğini ifade ederken, tekvin sifati onu kesin olarak ortaya koymayı ifade eder. Maturidilere göre tekvin, Allah'ın zatı ile kaim ezeli bir sıfat olmasından hareketle yaratma eylemi bu sıfatla gerçekleşmektedir.
“Emr-i tekvinînin iradeyi tazammun etmesi”, kâinattaki bu kanunları Cenâb-ı Hakk'ın irade etmiş olduğunu ve eşyayı ve hâdiseleri bu kanunlara göre yarattığını ifade eder. Bu yaratma ve idare etme işinde, iradeden sonra akla ilk gelen sıfat kudrettir. İrade edilen her şey ilâhî kudret ile yaratılmaktadır.
Tekvini irade, teşrii iradenin karşıt kavramıdır. Bu iradede, Allah'ın irade ettiği şey hiçbir vasıta ve aracı olmadan direk olarak dışarıda (alemde) gerçekleşir. Bir başka ifadeyle tekvini irade, Allah'ın irade etmesiyle birlikte başka bir iradenin müdahalesi olmadan dışarıda gerçek ve hakiki olarak gerçekleşmesidir.
İlgili 34 soru bulundu
Mâturîdîlere göre Tekvîn, Allah'ın zatı ile kaim ezeli bir sıfattır. Allah'ın diğer fiili sıfatlarını da ihtiva edecek şekilde “yok olanı, yokluktan varlığa çıkarma” anlamında Allah'ın yaratıcılığını ifade eder.
Kısaca “Allah'ın emri” diyebileceğimiz bu “İlâhî” ifade, çeşitli şekillerde yorumlanabilecek bir mânâya sahip. Allah'ın buyruğu, Allah'ın şeriatı, Allah'ın şuunatı şeklinde değerlendirmek mümkün.
Sözlükte “sebat ve devam etmek, kesintiye uğramadan geleceğe doğru sürüp gitmek” anlamına gelen bekā, terim olarak Allah Teâlâ'nın varlığına herhangi bir yokluğun gelemeyeceği (fenânın selbi) mânasını taşır; zıddı fenâdır.
Zatî sıfatlar, hiç bir sebebin eseri olmayan, Allah Teâlâ'nın hakikatını ortaya koyan sıfatlardır. Bu sıfatlar Yüce Allah'ın zâtıyla, varlığıyla doğrudan doğruya alâkalı oldukları için ve sadece Allah'ın yüce zatına mahsus oldukları için zatî sıfatlar diye isimlendirilmişlerdir.
Sözlükte “var olmak, bulunmak; varlık” anlamındaki vücûd felsefe terimi olarak “bir şeyin zihinde ve zihnin dışında gerçek varlığa sahip olması” veya “bir şeyin aklî tahlil yoluyla belirlenen mahiyeti, zatı” diye tanımlanır.
TEKFİN : Ölünün yıkandıktan sonra kefenlenmesi . TEŞYİ : Cenaze yıkandıktan sonra tabuta konulup namazının kılınacağı yere ve daha sonra kabrine taşınması.
Tekvin, Allah'ın yerdeki ve gökteki her şeyin yaratıcısı olduğu manasına gelmektedir. Bu kapsamda; Cenab-ı Allah, yoktan var etmek manasına gelen tekvin sıfatının tek sahibidir.
Arif Ergin'in ilk kitabı olan Tekvin, gizem öğeleri ile harmanlanan polisiye türündeki kurgusuyla okuyucusuna soluksuz bir deneyim sunuyor.
Bir işin yapılmasının istendiğini ifade eden söz anlamında fıkıh usulü terimi.
Bir işin yapılmasını talep etmek (emretmek) için ya hakiki (sarih) veya mecazi (gayri sarih) emir kipleri kullanılır.
"Lord" veya "başkomutan" anlamına gelen Emir, Arapça " a-m-r " kökünden türetilmiştir. Başlangıçta sadece "komutan" anlamına gelen bu unvan, daha küçük devletlerin liderlerinin, valilerinin veya yöneticilerinin unvanı olarak kullanılmaya başlandı. Modern Arapçada kelime "Prens" anlamında kullanılmaya başlamıştır.
Basit bir örnek verelim: Eğer bir emniyet amiri, astı olan polis memuruna üç gün boyunca mesaiden ayrılmayacağını emrederse, bu emir hukuka aykırıdır; ancak konusu suç teşkil etmez. Konusu suç teşkil eden emirden kasıt, Türk Ceza Kanunu'nda açıkça bir suç olarak düzenlenmiş fiillerin icrasına ilişkin olanlardır.
Zatî sıfatlar, hiç bir sebebin eseri olmayan, Allah Teâlâ'nın hakikatını ortaya koyan sıfatlardır. Bu sıfatlar Yüce Allah'ın zâtıyla, varlığıyla doğrudan doğruya alâkalı oldukları için ve sadece Allah'ın yüce zatına mahsus oldukları için zatî sıfatlar diye isimlendirilmişlerdir.
Musa'ya Sina'da verilen ilk beş kitabı ifade etmek için kullanacağız. 6 Yunanca Pentatök kelimesi, Tevrat'ın beş kitabını ifade etmek üzere kullanılmıştır.
3. Sübûtî Sıfatlar.
Allah'ın zâtına nisbet edilen mânalar olup O'nun ne olduğunu ifade eder.
Subutisıfatları hayat, ilim, kudret, irade, sem', basar ve kelam olmak üzere yediye ayırırlar. Bunlara subuti sıfatlar dedikleri gibi zati sıfatlar da diyorlar.
Âlemin yaratılmışlığı (hudusu) ve bir yaratıcıya olan ihtiyacı ortada olduğuna göre, Allah'ın tekvîn sıfatının var olması zorunludur. Mâturîdî Gelenek Tekvîn Sıfatını Allah'ın subuti sıfatlarından birisi olarak görmüştür ve O'nun yoktan yaratıcılığını ifade etmek için kullanmıştır.
Tevhit ya da tevhid (Arapça: توحيد), tektanrıcılık kavramının İslam terminolojisindeki karşılığıdır. Tevhit Allah'ın isim ve sıfatları konusunda şirki reddetmektir. Araf suresi 180. ayetinde "En güzel isimler (esmaül hüsna) Allah'ındır" denir.
1 Başlangıçta Tanrı göğü ve yeri yarattı. Yer boştu, yeryüzü şekilleri yoktu; engin karanlıklarla kaplıydı. Tanrı'nın Ruhu suların üzerinde hareket ediyordu.
Talmud (İbranice: תלמוד), Yahudi medeni kanunu, tören kuralları ve efsanelerini kapsayan dinî metinlerdir. İbranice lamad (öğrenmek) kökünden gelir. Mişna ve Gemara bölümlerinden müteşekkildir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri