Terciiibentlerde ele alınan konular soyut olarak tasavvuf-i sorunlar, Allah'ın gücü, evrenin sonsuzluğu; insanın aciz olması; insan hayatının zorluğu, dünyadan ve felekten şikayet, ve varlık-yokluk ve ölüm gibi felsefi düşüncelerdir.
Terci-i bend, Ziya Paşa'nın 1859'da kaleme aldığı ünlü şiiridir. Ziya Paşa, bu eseri gençlik döneminde, sarayda mabeyn katibi olarak görev yaptığı sırada yazmıştır. Şiir, şairin ve Tanzimat döneminin diğer bürokrat-aydınlarının felsefi bunalımlarını yansıtır; kuvvetli bir akıl-kalp, akıl-iman çatışmasını ortaya koyar.
*Felsefi konular; Allah'ın kudreti, kâinatın sırları, tabiattaki zıtlıklar işlenen başlıca konulardır. *Terci-i bent yazan şairler arasında, Nesimi, Şeyhi, Fuzuli, Baki, Nedim, Galip Dede, İzzet Molla gibi isimler yer alır. *Ziya Paşa ve Şeyh Galip bu şekil ile şiir yazan önemli şairlerdendir.
Yaşamdan, talihten şikâyet; felsefi düşünceler, dinî, tasavvufi konular ve toplumsal yergilerin işlendiği şiirlerdir.
Vasıta denilen beyitler her bendin sonunda tekrar ediliyorsa terci-i bent, eğer vasıta beyitler her bendin değişiyorsa terkib-i bent adını alır.
İlgili 23 soru bulundu
Terkîb-i bend, Ziya Paşa'nın 1870'te, Cenevre'de iken Hürriyet'i tek başına çıkarmaya devam ettiği dönemde yazdığı ünlü şiirinin adıdır. Bu şiirden yapılan ve çok sık kullanılan bazı alıntıların aslı şöyledir: ... Erbâb-ı kemâli çekemez nakıs olanlar.
İkiden fazla bütünlük meydana getiren dizelere “bent bir başka deyişle küme, bölüm denilmektedir. Bu konu ile alakalı olarak verilebilecek olan bir başka örnek şu şekildedir: “Kırmızı Karanfil” şiiri üçer dizelik olan iki bentten meydana gelmiştir.
Terciibent kısaca tanımlaması şöyle verilebilir: uyakları gazel biçiminde düzenlenmiş "kalemdari ali osmaniye" adı verilen 100-200 beyitlik şiir parçalarının (genellikle 2-12 hane) "vasıta" denen beyit ile birbirine bağlanmasından oluşan bir nazım biçimidir.
[1] Birkaç şeyin beraber olması. [2] Birkaç şeyin karıştırılması ile meydana getirilmek. [3] Birbirine karıştırılmış maddeler.
Bu terkib-bendinde Bağdatlı Ruhî'nin, Osmanlı Müslüman toplumunda bulunan, değişik unvan ve statülere sahip, sosyal tipleri ve sosyal grupları bazı tutum ve davranışlarıyla eleştirdiği görülmüştür.
Müezzinin şehâdet cümlelerini önce yanındaki kimselerin duyacağı şekilde alçak sesle, sonra da yüksek sesle okuması anlamında terim. Her hakkı mahfuzdur.
Terkib-i bentlerde her bentten sonra yer alan vasıta beyti değişir. Her bent, 7 ile 10 arasında değişen sayıda beyitten oluşur. Bent sayısı 5 ile 15 arasında değişir.
Tanzimat çağı yazarları arasında Namık Kemal ve Abdülhak Hamit Tarhan'dan sonra en çok eser verenlerden birisi Ziya Paşa'dır. Daha çok şiir tarzında eser verdi. Eserlerinde baskıcı yönetime karşı özgürlükleri ve meşrutiyeti savundu. Batılılaşma yanlısı, yenilikçi Tanzimat edebiyatının öncüleri arasında yer aldı.
Bir nazım şeklinin her mısrası veya her beytinin sonuna aynı ölçüde bir kısa mısra ekleyerek meydana getirilir. Eklenen kısa mısralara "ziyade" denir.
Şarkıda her bentin üçüncü dizesine miyan (orta) denmektedir. Miyan bölümü şarkı için en önemli bölümdür çünkü burada en dokunaklı söz söylenir. Şarkılar çoğunlukla aşk, sevgiliye övgü, eğlence ve alemler hakkındadırlar. Şarkı türünü Divan şiirine Türkler kazandırmışlardır.
*Her bent gazeldeki gibi kafiyelenir. Vasıta beyitler kendi içinde kafiyelidir. (aa, ba, ca, da…/ hh /…………….) *Son bentte mahlas söylenir.
Sözlükte “istemek, özenmek” anlamındaki rağbet kökünden türeyen tergīb “bir kimseyi bir işi yapmaya özendirmek, teşvik etmek” demektir.
Kelime Anlamı: Müphem kelimesi, anlaşılması zor, belirsiz veya açık olmayan bir şeyi ifade eder. Genellikle net olmayan veya anlamı belirsiz olan bir konuyu tanımlamak için kullanılır. Kökeni: "Müphem" kelimesi Arapça kökenlidir.
Mizacların uyumu anlamlarına gelmektedir.
Türkçe bir kelime olan tuyug, “şarkı söyleme, övme, kapalı ve cinaslı söz söyleme” anlamındadır. Tuyug, Türk halk edebiyatı ürünü olan maninin ruba'i şeklini almış halidir.
Musammat; ayrı bir nazım biçimi olmamakla birlikte bazı gazel ve kasidelerde uygulanan, dize ortasında da uyak bulunması temeline dayanan bir divan edebiyatı tekniğidir.
Kasidelerde, son beyitte şairin mahlasının bulunduğu beyit taç beyit olarak isimlendirilmektedir. Eğer beyit, kafiyeli iki mısradan oluşuyorsa şairin adı ya da mahlasının bulunduğu beyit tac tâc beyit olarak isimlendirilir.
MADDE 13- (1) Maddeler sırasıyla fıkralar, bentler ve alt bentlerden oluşur. (2) Fıkralar numarayla, bentler harfle, alt bentler numarayla belirlenir. Bentlerin sıralanmasında Türk alfabesinde yer alan tüm harfler kullanılır. Çerçeve maddelerde fıkralar numaralandırılmaz.
İşte bent nedir adlı yazımız… Bent, üç ya da daha fazla bütünlük oluşturan dizelere verilen isimdir. Bu kelimenin kökeni Farsça'dır ve divan edebiyatı şiir geleneğinde ortaya atılmıştır.
Dört mısradan oluşmuş olan kıta veya dörtlük ile beraber, 3 ile 5 ve daha fazlası üzerine oluşan mısralar ise bent olarak bilinir. Bu şekilde mısraların sayısına bağlı olarak beyit ve bent arasındaki fark ortaya çıkar.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri