Ten uyumu hissedildiğinde kişide; bir heyecan dalgası, bir ötekine karşı yoğun bir arzu, kalp atışının hızlanması, sürekli göz teması kurma ve dokunma isteği ile kendini gösterir. Aşkların ancak % 10 unda görülmektedir. Bu da sanıldığının aksine tensel uyum= aşk değil anlamına gelir.
Dokunmayı karşı koyulamaz hale getiren feromonlar gibi hormonal, bilinçaltı süreçler gibi psikolojik ve tarafların birbirlerinin cinsel anlayışına hitap eden öğelere sahip olması durumu gibi sosyal çerçevelerde iki kişi arasında meydana gelen olumlu ve çekici etkileşimlere "ten uyumu" denir.
Ten uyumunun önemli unsurları; tenin rengi, tenin kokusu, tenin verdiği his, tenin tadı ve tenin dokusudur.
Ten uyuşmazlığı sadece ilişkinin başında yaşanan bir şey değildir, sonradan da oluşabilir. Partnerinizle açıkça ve güvenle paylaşabilme yeteneğiniz varsa ve partneriniz onunla paylaşmak istediğiniz her şeyi anlıyorsa, bu aslında aranızdaki uyumun işaretidir.
Ten uyumunun fiziksel görünümle pek alakası yoktur. O uyumu yakaladıktan sonra partnerler ayrıntıları kaybeder ve bir bütün haline gelir. Size tamamlanmışlık ve tatmin hissi vereceği için psikolojik açıdan da sizi kuvvetlendirir. Moral vericidir, dinlendiricidir, cinsel isteği de artırır.
İlgili 20 soru bulundu
Cinsel çekim, biriyle birlikte olmak için yanıp tutuşma halidir. O kişiyle vücutlarınızın birleşmesi için karşı konulmaz bir istek duyarsınız. Fiziksel çekim ise partnerinizin fiziksel görünüşüne, haline, tavrına karşı hissettiğiniz çekimdir.
Halim Hattat, “Sertleşmeyi sağlamayı ve devam ettirmeyi sağlayan ilaçlar, enjeksiyonlar, hormon terapileri, penis ütüsü gibi modern yöntemler ile bu problem aşılabilir. Geciktirici medikal tedaviler, boşalma refleksini kontrol etmeyi öğreten ödevler ve alternatif orgazm yöntemleriyle ten uyumu sağlanabilir.
Aslında aşk ile aynı şey olmaması da bize başka bir şeyi gösteriyor: Kişiler herhangi bir kişiye karşı duygu beslemese bile cinsel çekim duyabilir. Yapılan araştırmalara göre cinsel çekimi sadece hoşlandığımız kişilere değil farklı zaman ve mekanlarda karşılaştığımız kişilere karşı da duyabiliyoruz.
Ten Uyumu Karşılıklı Mıdır? Bu sorunun bilimsel olarak ispatlanmış bir yanıtı maalesef yok. Ancak çiftler arasındaki ten uyumu feromon hormonuyla ilişkilendirmek mümkün. Feromon havadan alınıp beyne iletiliyor ve karşınızdaki ile bir etkileşime geçmenizi sağlıyor.
Sürekli uzun mesafe koşmak damalarınızı genişleterek genital bölgeye giden kanı azaltabilir. Kilo vermek kan bulunan testosteron seviyesini artırır. İstiridye, muz, çikolata, fındık, keçiboynuzu gibi yiyecekler hormonları tetikleyerek cinsel isteği artırmaktadır.
Ten uyumu, ilişkilerde zorunlu bir kriter olmasa da eşler arasında güçlendirici bir etkiye sahiptir. Birçok çift üzerinde bağımlılık yapıcı etkisi vardır. Ortalama olarak toplumda aşk yaşayanların %10'u ten uyumluluğuna sahiptir. Ancak tenin ahengi tıpkı aşk gibi zamanla kaybolabilir, sıradan ilişkilere dönüşebilirler.
Bazı bilim insanları hala ruh eşi, ten uyumu gibi kavramların bilimsel açıdan, kesin olarak kanıtlanamadığını söylüyorlar. Arizona Üniversitesi Nöroloji Departmanı Başkanı Dr. David M. Labiner, “Aşık olduğumuzda ya da cinsel olarak arzu duyduğumuzda beyinde ve hormonlarda çarpıcı değişiklikler olduğu doğru” diyor.
Bu durum bir rahatsızlık olmadığı için tedavisi de yoktur. Ancak; ten uyumsuzluğunun nedeni eşlerden birinin geçmişte yaşadığı bir travmaya neden olan kişi ile benzerlik ise terapi ile çözüm mümkün olabilir. Hipnoterapi ve regresyon terapisi bu konuda etkili bir yöntemdir.
Aşk ilişkilerinde partnerlerin arasındaki duygusal uyum kadar tensel uyum da önemli kriterlerden bir tanesi olarak gösteriliyor. Aralarında ten uyumu olan çiftler mutlu bir ilişkinin yanında tutkulu bir cinsel hayatları olduğunu da söylüyorlar.
Eşler arasında cinsel ilişki kurulamaması, cinsel yetersizlik, cinsel tiksinti, cinsel uyumsuzluk, cinsel isteksizlik, erken boşalma, iktidarsızlık, vajinismus gibi hususlar boşanma sebebi olarak gündeme gelebilmektedir.
Ten uyumu biter mi? Aşk gibi ten uyumu da kaybolabilir. İlk heyecanlarını kaybeden çiftler , monotonlaşan ilişkilerinde ten uyumunu kaybettiklerini ifade edebilir.
Bu nedenle, kadınların erkeklerin sadece cinselliği düşündüklerini ve bu doğrultuda harekete geçtiklerini düşünmemeleri gerekiyor. Nasıl ki, kadınlar sevgi göstermenin yöntemlerinden biri olan dokunulmaktan hoşlanıyorlarsa, erkeklerde dokunmaktan hoşlanıyorlar ve seksi sevgilerini gösterme biçimi olarak yaşıyorlar.
Cinsel ilişkiye girme isteğinde azalma, cinsel açıdan herhangi bir istek duyulmaması, cinsel etkinliğin azalması ya da hiç olmaması gibi durumların tamamı cinsel isteksizlik başlığı altında incelenir. Cinsel işlev bozukluklarından biri olan cinsel isteksizlik, hem kadınlarda hem de erkeklerde görülebilir.
Birlikte olan iki kişinin keyifli zaman geçirmesi, birlikte eğlenebilmesi, birbirinin sınırlarına saygı gösterebilmesi, belirledikleri hedeflere ulaşırken birbirlerini destekleyebilmeleri ve zor zamanlarında birbirlerine anlayışla yaklaşabilmeleri uyumlu olduklarının en önemli göstergelerinden.
Arzu, cinsellikle ilgilidir; sevgi ise daha geniş kapsamlıdır. Birini arzulamak genellikle cinsel bir çekimle ilgilidir. Bu, kişinin fiziksel olarak çekici bulduğu veya cinsel ilişki yaşamak istediği anlamına gelir. Diğer yandan, sevgi daha derin bir bağlılık ve duygusal bir bağ kurma ile ilgilidir.
Romantik sevgi, bir kişinin bir başkasına karşı derin bir bağlılık ve duygusal bir bağ hissetmesidir. Cinsel arzu ise cinsel birleşme ya da seks için duyulan güçlü bir istektir8. Romantik sevgi ve cinsel yönelim farklı nörobiyolojik ve sosyal süreçlere sahiptir.
Vajina rahime geçmek üzere erkek tohum hücrelerinin döküldüğü kanaldır. Üreme için gerekli olan cinsel ilişki vajina yoluyla olur.
Evliliğin ilk beş yılında, psikolojik ya da fiziksel hiçbir sorun olmamasına rağmen cinsel açıdan ortaya çıkan uyumsuzluk ve mutsuzluğa halk arasında "ten uyuşmazlığı" deniyor.
İlişkideki cinsel uyum, partnerlerin cinsellikteki beklentilerinin birbirleriyle uyumlu olması anlamına gelir. Cinsel uyum, fiziksel çekicilik, cinsel ihtiyaçların karşılanması ve tutku gibi faktörleri içerebilir.
ten uyumu denildiğinde asıl kast olunan diğer çekimsel ayrıntılar, tenden çok algıyla ve hissedilenlerle ilgilidir. bir beğeninin ifade edilmeye çalışılması değilse bu, yani bir bütünlük algısına ve çekimin sarıp sarmalayışına işaret ediyorsa eğer; evet, kesinlikle tenle ilintili değildir aslında.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri