Kuru üzüm, kuru incir, kuru kayısı ve hurma gibi kuru meyveler tatlı isteğini gidermek için tüketebileceğiniz yiyecekler arasında yer alıyor. Gün içinde ara öğünlerde bu meyvelere yer vermek, ansızın bir tatlı kriziyle karşılaşmanın da önüne geçebiliyor.
Magnezyum içeriği yüksek besinler olan badem, fındık, fıstık, ceviz, kabak çekirdeği gibi kuru yemişler, kuru baklagiller, kakao, tam tahıllılar, yeşil yapraklı sebzelerin tüketimi de tatlı krizlerini azaltacaktır.
Kadın doğum uzmanlarının tedavisi ve uzman yardımıyla Polikistik Over Sendromu olanlar tatlı krizlerinin önüne geçebilir. Vitamin, mineral eksikliği: Demir, krom, magnezyum eksikliklerinde kişilerin daha fazla tatlı krizi yaşadıkları bilinmektedir.
Rafine şeker içeren yiyecekler, kan şekeri düzeyinin hızla yükselmesine ve ardından hızla düşmesine neden olabilir. Bu ani düşüş ise daha fazla tatlı tüketme isteği oluşturabilir. Tatlı yeme isteği tek başına bir sağlık sorununun göstergesi olmayabilir.
İlgili 29 soru bulundu
Aşırı tatlı yeme isteği, magnezyum, çinko ve krom eksikliğinin bir göstergesi olabilir.
Eğer alınan şeker gereğinden fazla ise fazlası vücutta yağ olarak depolanmaya başlar. Bu fazla depolanan yağ ise kilo artışı ve fazla kilolara sebep olur. Eğer kilo kontrolü sağlamaya çalışıyorsanız günlük almanız gereken kalori miktarını da göz önünde bulundurarak tatlı tüketmelisiniz.
Tatlı krizi şeker hastalığı veya yüksek insülin direncinin bir belirtisi olabilir. Magnezyum eksikliği tatlı isteği? Potasyum ve magnezyum yemek yeme isteğini kontrol altında tutar, şekere karşı iştahı azaltır. Özellikle bunlardan biri vücutta eksik olduğunda şeker yeme isteği artmaktadır.
Bunun nedeni, regli öncesi azalan östrojen seviyesidir. Östrojen mutluluk hormonları olan seratonin ve endorfinin salgılanmasını sağlayarak kadınlarda doğal antidepresan rolü oynamaktadır. Bu dönemde sürekli olarak tükettiğiniz tatlılar özellikle karın ve basen bölgesinde yağ birikmesine neden olur.
Araştırmacılar, şeker tüketildiğinde beyinde iyi hissettiren hormonlar diye bilinen serotonin ve dopamin hormonlarının arttığını ve bunun bir nevi bağımlılığa yol açabileceğini belirtiyorlar. Gün içinde sık sık tatlı gıdaları aşeriyorsanız bağımlı olabilirsiniz.
Bunun için çay/kahvenizi şekersiz tercih edebilirsiniz. Komposto veya şekerli soğuk meşrubatları tüketmeyebilirsiniz. Tatlı porsiyonlarınızı küçültebilirsiniz. Ayrıca bayram boyunca fiziksel olarak daha aktif olamaya çalışırsanız şekerin olumsuz etkilerini de olabildiğince azaltmış olursunuz.”
3) Demir Eksikliği: Kadınlarda adet döngüsüne bağlı olarak demir eksikliği ile karşılaşma sıklığı oldukça yüksektir. Hücrelere yetersiz oksijen taşınımı sonucu hissedilen yorgunluk ve halsizlik devamında tatlı isteğini de getirir.
Bu nedenle tatlı krizlerinde ilk olarak su ve bitkisel çaylara yönelerek tatlı yemenin önüne geçebilirsiniz. Gün içerisinde tatlı krizi yaşıyorsanız mutlaka vitamin D ve vitamin B12 değerlerinize baktırın. İki değerde de yaşanan dalgalanmalar iştah hormonunuzu etkileyerek tatlı besinlere karşı meylinizi arttırabilir.
Yediğiniz öğünlerin arasına birkaç saat aralık oluşturmanız tatlı isteğinizin azalmasına yardımcı olacaktır. Yumurta, peynir, baklagiller, et, tavuk, balık tüketerek her öğününüze mutlaka protein eklemeye çalışın. Domates, patates, kabak, patlıcan gibi doğru karbonhidratları tükettiğinizden emin olun.
Meyve tüketmeye çalışın…
Canınız tatlı istediğinde taze veya kuru meyveler ile bu ihtiyacınızı bastırabilirsiniz. İş yeri çekmecenizde veya mutfağınızda aşırı kalorili şekerli atıştırmalıklar yerine kuru kayısı, kuru incir, hurma, kuru erik gibi tatlı ama sağlıklı atıştırmalıklara yer açın.
Tatlı isteğiyle başa çıkma
Örneğin, bitter çikolata, regl döneminde tüketebileceğiniz harika bir tercih olabilir. Bitter çikolata ve badem ikilisiyle bir ara öğün oluşturmayı deneyin! Bitter çikolata, mutluluk hormonu olan serotonini düzenleyerek ruh hali değişimlerini azaltan antioksidanlar ve magnezyum içerir.
Regl dönemi başlamadan önce progesteron hormonunda düşüş, östrojen hormonunda bir artış olur, bu da kan şekeri düzeylerinin düşmesine neden olabilir. Kan şekeri seviyeleri düştüğünde beyin, şekeri yenilemek için sinyaller gönderir ve bu nedenle tatlı krizleri meydana gelir.
Diyetteyken Sabah, Akşam ve Gece Baklava Yemek Kilo Yapar mı? Diyetteyken sabah, akşam ve gece baklava tüketmek kilo alımına neden olabilir. Özellikle de akşam ve gece geç saatlerde baklava tüketmek hızlı bir şekilde kilo almanıza yol açabilir.
İnsülin direnci, tatlı krizleri, unlu, nişastalı ve şekerli karbonhidrat ağırlıklı gıdalara düşkünlük, sık acıkma, yemekten hemen sonra uyku hali, yorgunluk, konsantrasyon bozulması gibi bir çok sorunu da beraberinde getirir. Özellikle tatlı krizleri en çok görülen durumlardan biridir.
Çikolata yeme isteği özellikle kadınlarda menstrual dönemde artar. Az kalorili diyetler veya uzun süreli açlık durumlarında da şeker ve çikolataya eğilim yatkındır. Fakat bunların dışında aşırı çikolata tüketimi magnezyum minerali eksikliğinin bir göstergesi olabilir.
Diyabet (Şeker Hastalığı) belirtileri nelerdir? Diyabet hastalığı, bireylerde kendini üç temel belirti ile gösterir. Bunlar normalden fazla yemek yeme ve doymama hissi, sık idrara çıkma, ağızda kuruluk ve tatlılık hissi ve buna bağlı olarak aşırı su içme isteği olarak sıralanabilir.
Tatlı yedikten sonra kısa bir süre sonra acıkma hissi oluşur. Bunun önüne geçmek için sirke tüketmek gerekir. Asetik asit sayesinde, mide boşalması hemen gerçekleşmez, açlık hissi baskılanır, böylece kilo alımı azalır. Vücudumuzda hem iyi hem de kötü bakteriler vardır.
Kalorisi yüksek tiramisu, sufle, supangle ve baklava gibi tatlılar kilo aldırır.
Hiçbir zaman yediğimiz yemeğin kütlesinde bir kilo artışı yaşayamayız. Besinleri ağız yoluyla aldığımız andan itibaren fiziksel ve kimyasal sindirim reaksiyonları başlar. Bu reaksiyonlar sayesinde vücut hücreleri aktivitelerini devam ettirirler.
Şekerin fazla tüketimine bağlı olarak oluşan karaciğerdeki yağlanma, kandaki kötü kolesterol olarak bilinen LDL'nin ve trigliserid denilen yağ parçacıklarının artmasına sebep olarak damar tıkanıklığına yol açabilir. Damarların içindeki bu parçacıkların artması kalp krizi riskini yükseltir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri