Madde 45'e Göre Tanıklıktan Çekinme “Madde 45 – (1) Aşağıdaki kimseler tanıklıktan çekinebilir: a) Şüpheli veya sanığın nişanlısı. b) Evlilik bağı kalmasa bile şüpheli veya sanığın eşi. c) Şüpheli veya sanığın kan hısımlığından veya kayın hısımlığından üstsoy veya altsoyu.
Yaş küçüklüğü, akıl hastalığı ve akıl zayıflığı nedeniyle tanıklıktan çekinmenin önemini anlayabilecek durumda olmayanlar, kanuni temsilcilerinin rızasıyla, tanık olarak dinlenebilecek, kanuni temsilci, şüpheli veya sanık ise bu kişilerin çekinmesi konusunda karar veremeyecektir.
Tanıklıktan çekinen kimse, çekinme sebebini ve bu sebebi haklı gösterecek delilini, dinleneceği günden önce yazılı veya davet edildiği duruşmada sözlü olarak bildirmek zorundadır. Mahkeme, duruşmada bulunan tarafları dinledikten sonra tanıklıktan çekinmenin haklı olup olmadığına karar verir.
Bu itibarla avukatın müvekkili ile bütün haberleşmesi de meslekî sır içindedir. Meslekî sıfat dolayısıyla veya yargı görevi nedeniyle elde edilmemiş olan bilgiler bakımından tanıklıktan çekinilemeyecektir. Hâkimin, bilginin ne suretle elde edildiğine dair beyanları takdir yetkisi vardır.
Şahsi sebeplerle tanıklıktan çekinme sebeplerinin varlığı halinde, hakim tanık olarak çağrılmış kimsenin çekinme hakkı olduğunu önceden hatırlatır. Kanun gereği sır olarak korunması gereken bilgiler hakkında tanıklığına başvurulacak kimseler bu hususlar hakkında tanıklıktan çekinebilir.
İlgili 34 soru bulundu
Mali işlerde görevlendirilmiş müşavirler ve noterler, hizmet verdikleri kişilerin, sıfatları dolayısıyla öğrendikleri sırları hakkında tanıklıktan çekinebileceklerdir.
Kanunda açıkça yazılan durumlar dışında tanıklıktan çekinmek mümkün değildir. Bununla birlikte tanık, tanıklıktan çekinmesinin dayanağını oluşturan olguları mahkemeye bildirmelidir Bu hususta gerektiğinde kendisine yemin verdirilebilecektir.
1) Aşağıdaki kimseler tanıklıktan çekinebilir: a) Şüpheli veya sanığın nişanlısı. b) Evlilik bağı kalmasa bile şüpheli veya sanığın eşi. c) Şüpheli veya sanığın kan hısımlığından veya kayın hısımlığından üstsoy veya altsoyu.
Kendisi Veya Yakınları Aleyhine Tanıklıktan Çekinme Mümkün Müdür? Anayasanın 38/5 maddesine göre, hiç kimse kendisini ve kanında gösterilen yakınlarını suçlayan bir beyanda bulunmaya veya bu yolda delil göstermeye zorlanamaz.
Bu kapsamda tanık olarak dinlenecek mağdurun sanık ile Kanun'da öngörülen şekilde yakınlığının bulunması ya da Kanun'da düzenlenmiş olan diğer tanıklıktan çekinme hâllerinin bulunması durumunda tanıklıktan çekinme hakkı bulunmaktadır.
(1) Kanunda gösterilen hükümler saklı kalmak üzere, tanıklık için çağrılan herkes gelmek zorundadır. Usulüne uygun olarak çağrıldığı hâlde mazeret bildirmeksizin gelmeyen tanık zorla getirtilir, gelmemesinin sebep olduğu giderlere ve beşyüz Türk Lirasına kadar disiplin para cezasına hükmolunur.
Gitmezsem Ne Olur? Tanıklık için adliyeye gitmezseniz polis ya da jandarma zoruyla götürülebilir ve gitmemeniz halinde bundan doğan masrafları ödemek zorunda kalabilirsiniz.
İstisnai durumlar haricinde tanıklık yapılması zorunludur. Tanıklık yapan kişilerin sicilinde bu konuda herhangi bir işlem yapılmaz. Ancak yalancı tanıklık ve şahitlik etmek ve bu durumun tespit edilmesi halinde bu durum sicile işleyecektir. Özetle yalancı şahitlik yapılmadığı takdirde tanıklığınız sicile işlemez.
Mesleki ve sürekli uğraşları nedeniyle bazı kişilerin bazı konularda belirli koşullarda tanıklıktan çekinebileceği kabul edilmiştir, Avukatlar veya stajyerleri veya yardımcıları; Bu sıfatları dolayısıyla veya yüklendikleri yargı görevi sebebiyle öğrendikleri bilgiler bakımından tanıklıktan çekinebilirler.
Şüpheli veya Sanıkla Aralarında Evlatlık Bağı Bulunanlar
Ancak evlatlık ile asıl ailesi arasındaki hısımlık bağı devam ettiği için (MK md. 314/5) evlatlık ile onun kan hısımları arasında tanıklıktan çekinme devam edecektir.
Bu itibarla avukatın müvekkili ile bütün haberleşmesi de meslekî sır içindedir. Meslekî sıfat dolayısıyla veya yargı görevi nedeniyle elde edilmemiş olan bilgiler bakımından tanıklıktan çekinilemeyecektir. Hâkimin, bilginin ne suretle elde edildiğine dair beyanları takdir yetkisi vardır.
Boşanma davalarında, akrabalar da tanık olarak gösterilebilirler. Ancak, bu tanıkların, tarafların evliliklerinde yaşanan olayları görmüş veya duymuş olmaları gerekir. Aksi takdirde, tanıkların beyanları kabul edilmez.
Boşanma Davasında Kardeş Şahit Olur mu? Yakın akrabanın boşanma davasında şahitlik yapması için hiçbir engel bulunmamaktadır.
Maddenin (e) bendi yeni bir hüküm olup, 2828 sayılı Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Kanununda tanımlanan koruyucu aile ve onların çocukları ile koruma altına alınan çocuk arasında, evlatlık bağına benzer, sıkı kişisel ilişkilerin varlığı kabul edilerek tanıklıktan çekinme hakkı öngörülmüştür.
Olayın tek tanığı varsa ve sadece bu tanığın ifadesine dayanılarak hüküm kurulacaksa, bu tanık mutlaka duruşmada dinlenmeli, sanık ve müdafii tarafından sorgulanmalıdır. Tanığın, sanık ve müdafii tarafından sorgulamadığı bir süreçte eski ifadesine dayanılarak mahkumiyet kararı verilemez.
Kural olarak, bu liste bir defaya mahsus olmak üzere mahkemeye sunulur. İkinci bir tanık listesi verilmesi Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 240. maddesi gereğince yasaktır. Tanık gösterilmeyen kişiler mahkemede dinlenilemez. Bu kural kamu düzeninden olup, davanın hakimi tarafından kendiliğinden dikkate alınır.
1) Aşağıdaki kimseler yeminsiz dinlenir: a) Dinlenme sırasında on beş yaşını doldurmamış olanlar. b) Ayırt etme gücüne sahip olmamaları nedeniyle yeminin niteliği ve önemini kavrayamayanlar.
Kendisi veya yakınları aleyhine tanıklıktan çekinme
Tanıklıktan çekinme hakkı bulunan kimse sebep göstermeksizin duruşmaya ditmediği takdirde hakkında zorla getirme kararı çıkarılabilir; bu sebeple duruşmaya gidip duruşmada tanıklıktan çekinme beyanının mahkemeye iletilmesi daha yerinde olacaktır.
MADDE 248- (1) Aşağıdaki kimseler tanıklıktan çekinebilirler: a) İki taraftan birinin nişanlısı. b) Evlilik bağı ortadan kalkmış olsa dahi iki taraftan birinin eşi. c) Kendisi veya eşinin altsoy veya üstsoyu.
Tanık olarak gösterilen ve tanıklık için çağrılan herkes mahkemeye gitmek zorundadır. Nitekim mahkemeler önüne gelen uyuşmazlıkları kati suretle sonuçlandırmak zorundadır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri