Su eklenerek kaynatılan kahve mutbak olarak adlandırılan özel kaplar kullanılarak süzülür. Süzülen kahve tekrar su konularak kaynatılır ve bu kaynatma süreci, kahvenin tortusundan tamamen ayrılmasına kadar devam eder. Tortusundan ayrılmış kahve su katılarak ve belirli bir kıvama gelinceye kadar tekrar kaynatılır.
Önce çiğ (yeşil) halde bulunan kaliteli kahve çekirdekleri iyice kavruluyor. Sonra ağaçtan yapılmış dibek adı verilen bir havanda çok incelmemesine dikkat edilerek dövülüyor. Ardından "gümgüm" adı verilen büyük bir cezvede 2 saat gibi bir süre boyunca kaynatılıyor.
Çok acı ve koyu olması nedeniyle ufak fincanda içilir. Türkiye'de de Adana, Gaziantep, Mardin, Mersin, Şanlıurfa gibi Arap kültüründen etkilenen güney ve sınır bölgelerinde tüketilen bir içecektir.
Arapçada “mur” kelimesi “acı” demektir. Mırra kahvesi hepimizin bildiği gibi Türk kahvesi fincanlarında servis edilmez. Acı ve ağır bir tadı olduğundan minik ve özel kulpu olmayan fincanlarda ikram edilir. Yapım aşamasında kakule bitkisinin tohumlarından faydalanılan mırra kahvesine aroma veren kakuledir.
“Mırra sağlık üzerinde olumlu etkilere sahip. Uyarıcı etkiye sahip olduğu için dikkat toplamada ve konsantrasyon artırmada önemli bir görev üstleniyor. Aşırıya kaçmadan tüketilen mırra, baş ağrısına, selülite ve karaciğer hastalıklarına iyi geliyor.
İlgili 35 soru bulundu
Birkaç kez demlenerek hazırlanan Mırra, acı olduğu için küçük bardakta içilir. Acı tadı nedeniyle "sıra dışı lezzet" olarak nitelendirilen kahve çeşitlerinden mırra, Güneydoğu Anadolu illerine gelen ziyaretçilerin ilgisini çekiyor.
Mırra içildikten sonra kahve fincanının ağzı elle kapatılır ve kahve servisi yapan kişiye geri verilir. Fincanı alan kahveci de fincanın ağzını silerek bir sonraki kişiye mırra ikram eder. Mırra bir ortamda büyükten küçüğe doğru ikram edilir.
Zaten Mırra'nın sözlük anlamı: acı demektir. Bu bir gelenektir. Acı kahve özel kişiler tarafından kulpsuz iki fincanla konuklara ikram edilir.
mirra kurtce'de olum demektir, bu kahve de taziye evlerinde icilen bir aci kahvedir. ayni fincandan icmek "acinizi payla$iyorum" anlamina gelir.
İsmi, Arapça acı anlamına gelen مر murdan türemiştir. Çok acı ve koyu olması nedeniyle ufak fincanda içilir. Türkiye'de de Adana, Gaziantep, Mardin, Mersin, Şanlıurfa gibi Arap kültüründen etkilenen güney ve sınır bölgelerinde tüketilen bir içecektir.
Eskiden özellikle aşiret zamanında fincanın yere indirilmesinin üç farklı cezası vardır. Bu cezalar acı kahveyi (mırra) dağıtan kişi bekâr ise o evlendirilir, evli ise fincanın içi altın ile doldurulur ya da altın değerinde bahşiş verilir.
Kürt Kahvesi 250 GRAM
Kürt Kahvesi 6 karışımdan oluşmaktadır.İçerisinde Menengiç,kakule,Krema,keçiboynuzu ve mardine özel Özütü'nden oluşur. Özel kavrulmuş dağ kahvesi ile tadına tat katan muhteşem bir kahvedir. İçimi çok hafif köpük oranı fazladır. Hafif Kahve Sevenler için güzel bir kahve'dir.
Mırranın hazırlanışı şöyle: "Gümgüm (Büyük Cezve) su ile doldurulur, ocağa konur. Su kaynadıktan sonra yarım kilo kahve içine atılır. İki saat kaynadıktan sonra ateşten indirilir. 20 dakikalık süzülmeye bırakılır bittikten sonra kahve 2 saat daha kaynatılır ve süzülmeye bırakılır. Böylece mırra hazırlanmış olur.
Ağa içeceği de denilen mırra düğün, cenaze, sünnet, bayram gibi özel günlerde servis edilir. Servis ederken yaşça büyükten küçüklere doğru servis edilir. Geleneksel olarak kulpsuz Türk kahvesi fincanına benzer küçük fincanlarda servis edilir.
Mırra: Orta Doğu'nun Okkalı Kahvesi
Bizim toplumumuzda da uzun yıllardan beri tüketilen ve kültürümüzle özdeşleşmiş olan Türk kahvesi yanında başka kültürlerden gelen kahve çeşitleri de sevilerek içilir.
"Viscous Cafe nere?", "Ass Kicker da ne ola ki?" diye kafasında deli sorular olanlar için açıklayalım: Viscous Cafe, Avustralya'nın Adelaide kentinde bulunan bir kafe ve bir bardağı 80 bardak kahveye eşit değerde kafein içeren dünyanın en sert kahvesini satan yer.
80 yıl önce fransa'da paketlenerek diğer avrupa ülkelerine ihraç edilen 'qehweya kizwan' paketlerinin üzerinde kürd kahvesi yazıyordu. Ancak Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulması ardından kürd kahvesi türk kahvesi adını aldı. yüzlerce yıldır kürdlerin yaptığı 'qehweya kurd', 'menengiç kahvesi'ne dönüştü.
içerisinde kahvenin yanı sıra başlıca kakule, toz zencefil ve başka birkaç çeşit (hatta bir miktar karanfil) ihtiva eden ne türk kahvesine nede mırra ya benzeyen bir kahvedir. farklı arap ülkelerinde bu karışım miktarı değişiklik göstermektedir.
Çifte kavrulmuş kahve çekirdeği kullanılarak hazırlanan Hatay kahvesi, klasik Türk kahvesine göre çok daha sert ve koyu renklidir. İki kere kavrulmuş olması sebebiyle kokusu da tadı gibi sert ve keskindir.
Mırra kahvesini uzun uzun kaynatmanız gerekir. Kahveyi hazırlamak için öncelikle kahvenin telvesi ayırılıp karışıma su eklenir. Yani çekilmiş kahvenin üzerine su eklenir ve kaynatılır. Bir kıvama gelen kahvenin tortusunu ayırmak için süzerek "mutbak" denilen özel bir kaba aktarılır.
bêjan: kürtçe acısız, ağrısız anlamına gelen kelime.
Unutmayalım Kürtler, 50-60 bin yıldır topraklarda yaşıyor, tarih içinde bir sürü devlet ve imparatorluklar kurmuşlardır. Diğer diller değişmiş olabilir ama Kürtlerin dili hep aynı kalmıştır, diğerlerinden etkilenmemiştir. 5 bin yıl öncesinde ise Kürtçe bir dil olarak ortaya çıkmıştır.
Fala nasıl bakarsınız? "Kahve fincanı saat istikametinin tersi yönünde, baş üzerinde 3 kez çevrilir. Bu esnada bir dilek tutulur. Daha sonra tabağın üzerine doğru döndürülerek kapatılır.
Arap kentlerinden geldiği söylenen mırra, özellikle Urfa ve çevresinde içilen geleneksel bir kahve olarak dikkat çekiyor. Genellikle, misafirlere ikram etmek, ya da düğün yemeklerinden sonra servis edilmek üzere hazırlanan mırra, özel fincanlarla sunuluyor.
Mırra sağlık üzerinde olumlu etkilere sahip bir kahve türüdür. Uyarıcı etkiye sahip olduğu için dikkat toplamada ve konsantrasyon artırmada önemli bir yeri var. Aşırıya kaçmadan tüketilen mırra, baş ağrısına, selülite ve karaciğer hastalıklarına iyi geliyor.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri