Çarşafın ıslak yerini şöyle bir kokladığında tatlımsı bir koku varsa (keskin amonyak kokulu idrara benzemeyen bir koku), Soluk saman renginde olan sıvı, birkaç saatte bir yenilenerek doğuma kadar kesilmeden devam ediyorsa, Pelvik taban kaslarını sıktığında sıvının akışı durmuyorsa, suyunun geldiğini anlayabilirsin.
Amniyon sıvısı akıntı şeklinde koyu ve kıvamlı olmaz. Su gibi akışkan bir yapıya ve açık sarı ya da ıhlamur çayı rengine sahip olur. Çamaşırda akıntı gibi bir tabaka bırakmadığı için öksürme ve aksırmada olduğu gibi idrar kaçırmaya yol açmaz. Kendine özgü bir kokusu da vardır.
Aynı şekilde, hiç kasılmalarınız başlamadan su gelmesi olabilir ya da su gelmesi, doğumun herhangi bir evresinde gerçekleşebilir. Önce ya da sonra su gelir diye bir sıralama yoktur.
Eğer suyunuz doğum eylemi başlamadan önce gelirse, buna ''membranların doğum önce yırtılması'denir. Suyunuz geldiğinde vajinada bir ıslaklık hissi, vajinadan küçük veya büyük miktarlarda sıvı akışının olması veya daha bariz şekilde şeffaf ya da açık sarı bir sıvının akışının görülmesi deneyimlenebilir.
Su gelmesi, kendini bacak iç kısımlarını ıslatacak kadar bir ıslaklıkla belli eder. Renksiz ve kokusuz bir sıvıdır. Bazı hamile kadınlar vajinal akıntıyı ya da tuvalete giderken olabilen idrar kaçırmayı su gelmesi ile karıştırabiliyor. Oysa bu durumlarda hissedilen ıslaklık çok hafif düzeydedir ve arkası gelmez.
İlgili 20 soru bulundu
Bu dönemde ağrılar yaklaşık 5 dakikada bir gelmeye başladıktan sonra hastaneye gidilmelidir. Ancak bu dönemde suyun fazla gelmesi, ne olursa olsun kanamanın olması ya da normal olmayan herhangi bir durum fark edildiğinde ağrıların sıklığına bakılmaksızın hemen hastaneye gidilmelidir.
Bu gelen sıvının pH kağıdı ile amniyotik sıvı olup olmadığı anlaşılabilmektedir. Genellikle su kesesi patladığı sırada doğum sancısı yoksa birkaç saat içinde mutlaka sancılar başlar. Ama önce sancılar başladıysa ve su kesesi daha sonra kendiliğinden patlarsa artık doğum yaklaşmış demektir.
Amniyon sıvı akıntı gibi koyu, kıvamlı değil, su gibi akışkandır. Rengi açık sarı ya da ıhlamur çayı gibidir. çamaşırda akıntı gibi tabaka bırakmaz. Bu nedenle aksırma, öksürme gibi nedenle olan idrar kaçırmaya benzemez.
Suyun gelmesini takip eden 2 gün içinde doğum gerçekleşecektir. Suyun geldiğini fark ettiğiniz an doktorunuza gitmek en doğru yöntem olacaktır.
Gebelikte en sık karşılaştığımız sorulardan biri ''Acaba suyum mu geliyor'' sorusudur. Genellikle bacaklarından akacak şekilde olabildiği gibi, eğer yırtılma üst tarafında olduysa sızıntı şeklinde de olabilir.
Genellikle kasılmalar sıklaşıp açılma arttıkça su kesesi kendiliğinden açılır ve su gelişi de başlar.
Bazı durumlarda fazla miktarda sıvı kaybına bağlı olarak amnios sıvısı ileri derecede azalmış olabilir. Bu durum bebeğin gelişimini olumsuz yönde etkilemekle beraber kordon sıkışması ve buna bağlı fetal distres gelişme olasılığını artırır. Buna bağlı olarak bebek hareketleri azalabilir.
Doğumun geldiğini gösteren belirtiler genel olarak şöyledir;
Sancı şikayetlerinin sırt bölgesinden başlayarak karın bölgesine doğru yayılmaya başlamasıyla. Kasılmaların ve ağrı şikayetlerinin giderek daha şiddetli hale gelmeye başlaması Pembe ya da kanlı akıntı olması durumunda.
Su içtikten sonra yaklaşık 20 dk sonra ince bağırsaktan su kana karışır. Böbrekler yaklaşık her 60dk vücudumuzdaki tüm kanı tek tur filtreler, eklersek yaklaşık 1 saat 20 dakika sonra bir bardak su atılmaya hazır idrar haline gelir.
Bebek tüm gebelik süresince bu steril sıvıyı yutacak ve soluyacaktır. Amniyon sıvı miktarı, gebelik ilerledikçe artar ve 33. Haftadan sonra sabitlenir. 12 haftalık gebelikte ortalama 50 ml olan amniyon sıvısı, 20. Haftada 400 ml, doğuma yakın ise 1000 ml ye ulaşır.
Hamilelikte vajinal akıntının en önemli nedeni genişleyen vajina durvarından kaynaklı beyaz veya şeffaf bir akıntının gelmesidir. Bu durum oldukça normaldir. Akıntı hamileliğin ilerleyen dönemlerinde bebeğin vajina duvarlarına baskı yapması ile artabilir.
Amniyon kesesi yırtıldıktan sonra bebeğin ve anne rahminin mikrop alması kolaylaşır. O nedenle su geldiğinde ya da şüphe edildiğinde hemen hastaneye gitmek gereklidir.
Böyle bir durumda, doğumun hızlandırılması için suni sancı verilebilir. Ancak doktorunuzla konuşarak ve ondan da onay alarak ılık bir duş alabilir ve bu sayede doğum sürecinin yeniden başlaması sağlanabilir.
Suyunuzun geldiğini düşünüyorsanız, ancak beklenen doğum tarihiniz henüz gelmediyse, sancınız olsun ya da olmasın, hemen hastanenizi ya da doktorunuzu aramalısınız.
Amniyosentez, amniyotik sıvıdan örnek almayı ve incelemeyi kapsayan invaziv bir doğum öncesi (prenatal) tanı ve değerlendirme testidir. Amniyon sıvısı örneği çok ince bir iğne ile karın yüzeyinden rahime sokularak elde edilir. Ultrason cihazı ile bebeğin konumu ve amniyon sıvısının miktarı kolaylıkla takip edilebilir.
Amniyon sıvısı gelmesi, gebelik sırasında bebeği koruyan su kesesinin gerilme veya kasılma sonucunda yırtılmasıdır. Böyle bir durumda amniyon suyu, rahimden dışarıya sızabilir. Yüksek bölgeden veya sıyrık şeklinde yırtılmışsa, amniyon suyu sızıntı şeklinde olabilir. Bu durum, doğumun başlangıcı olabilir.
Doğuma yaklaştıkça yalancı doğum ağrıları yerini gerçek doğum ağrıları denen daha şiddetli, sırtın alt kısmından başlayıp karna yayılan ve karında sertleşmenin eşlik ettiği, daha uzun süren (30-60 saniye), düzenli aralıklarla gelen, dinlenmekle geçmeyen, aralıkları ve şiddeti giderek artan kasılmalara bırakır.
Planlanan ve randevu verilen tarihten önce doğumun başlaması, suyun gelmesi gibi durumlarda ise yine aynı merkezde daha erken sezaryene alınırsınız. Sezaryen için tıbbi bir gereklilik olmadığında da anne adayı sezaryen talep edebilir.
Sümüksü bir yapıda olan nişan, meni ya da jöle kıvamında da olabilir. Kalın ya da yumuşak, uzun ya da kısa kıvamlı olabilir. Çoğunlukla berrak yapıda olan hamilelikte nişan rengi, pembe, kırmızı ya da kurumuş kan rengine benzer tonda kahverengi de olabilir. Hatta bazı durumlarda nişan kanlı bile olabilir.
Bu sancılar genellikle ilk olarak karın bölgesinde başlar ve zamanla sırt bölgesine doğru yayılır. Ancak bazı anne adaylarında ise sırt ve bel kısmından başlayarak karın bölgesine geçiş yaptığı görülür. Dolayısıyla sancının hissedilme şeklinin kişiden kişiye değiştiği söylenebilir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri