İdrar içmek, aşırı susuz kalındığında hayatta kalmanın bir yöntemi olarak önerilmemelidir. İdrar, su dışında toksik maddeler ve tuzlar içermektedir ve vücudun atılması gereken zararlı maddeleri içermektedir. Bu maddeler, vücudunuzu dehidre edebilir ve sağlık sorunlarına neden olabilir.
Kendi idrarınızı içmenin hiçbir sağlık faydası yoktur; hatta bana kalırsa kişiye ciddi zararlar bile verebilir. İdrarınızı vücudunuza her koyduğunuzda, gerisingeri dışarı çıkacaktır ve hatta her seferinde daha da yoğun olacaktır. Bu, sağlığınız için iyi değildir ve sindirim kanalınıza zarar verebilir.
İdrar, idrar yolundan geçtiğinde, bakterilerle kontamine olur. Kendinize veya bir başkasına ait idrarı içmek, gastrointestinal sorunlara veya başka enfeksiyonlara neden olabilecek bakterilerin sisteminize girmesine yol açar.
Evet, kan ve idrar içmek caiz değildir ancak Sahabe-i Kiram efendilerimizden sadece iki kişi bunu kendilerinde var olan, coşkun bir aşk sebebiyle yapmışlar, gayri ihtiyari bir refleks ile bu fiili işlemişlerdir. Eğer bu bir günah ise o sahabe günah işlemiş ve hata etmiştir. Günah, insanı dinden çıkarmaz.
Sağlıklı bir insanda idrarın yüzde 95'i sudur. Ama diğer yüzde 5'i nitrojen ve potasyum gibi vücudun kurtulmaya çalıştığı atıklardır. Bunların çok miktarda alırsanız bağırsak ve böbrek sorunları yaşayabilirsiniz.
İlgili 39 soru bulundu
Böbrekler kandaki atılması gereken maddeleri ve suyu atmak üzere normalde günde 1,5-2 lt ye yakın idrar oluştururlar. Oluşan idrar böbreklerden mesaneye üreter denilen iki dar tüp ile taşınırlar. Mesane doldukça gerilir ve normalde yaklaşık 400cc idrar depolar.
İdrar terapisi birçok hastalığa da iyi geliyor.
Sivilce, egzama, kırmızı leke, kuru cilt tedavisinde idrarın inanılmaz etkileri olduğu uzmanlar tarafından aktarılıyor. Ayrıca yaş ilerledikçe eksikliği büyük bir sorun olarak görülen cilt esnekliği de idrar kürü ile kısa sürede geri kazanılıyor.
Dinimizde ayakta idrar yapma tavsiye edilmemektedir. Bunun sebebi ayakta yaparken kıyafetlere ve etrafa sıçrayan idrardır.
Hatta âlimler, su yollarında ve suya yakın yerlerde suya kanşmasa bile abdest bozmayı mekruh görmüşlerdir. (Hatiboğlu Haydar, Sünen-i İbn Mace Tercüme ve Şerhi I, 537.) Netice olarak denizde idrar yapmak haram değildir.
İdrar içmenin su içmekten daha kolay geldiğini söyleyen Carrie'ye göre idrarın tadı bazen tuzlu bazen de erik aromalı gazozu andırıyor. Hatta limonlu gibi geldiği de oluyor. Yediği besinlerin idrarın tadını etkilediğini, mesela çok sevdiği kuşkonmazı sırf idrarının tadını bozduğundan artık yemediğini de ekliyor.
"Böbrekler kanı süzüyor ve fazla sıvı, tuz ve mineraller idrarla dışarı atılıyor. Sağlıklı bir insanda idrarın yüzde 95'i sudur. Ama diğer yüzde 5'i nitrojen ve potasyum gibi vücudun kurtulmaya çalıştığı atıklardır. Bunların çok miktarda alırsanız bağırsak ve böbrek sorunları yaşayabilirsiniz.
Idrarda beyaz kan hücrelerinin (lökosit) varlığı idrar yolu enfeksiyonunu veya prostat enfeksiyonunu gösterir. İdrarda önemli sayıda sperm bulunması idrar torbasına semen kaçtığına isaret eder. Serum FSH, LH ve testosteron düzeylerine bakılır. Bunlar testis fonksiyonları hakkında bilgi verir.
“Denize/Okyanusa işemekte hiçbir sorun yok. Çünkü: 1- Öncelikle ortalama insan idrarının yüzde 95'i sudan oluşuyor. Ayrıca litrede 1-2 gram kadar sodyum (NA+) ve klorür iyonları (CI-) barındırıyor.
Böbrekler yaklaşık her 60dk vücudumuzdaki tüm kanı tek tur filtreler, eklersek yaklaşık 1 saat 20 dakika sonra bir bardak su atılmaya hazır idrar haline gelir.
Böbrekler vücudumuzda her gün oluşan zararlı atık maddeleri (üre, kreatinin, ürik asit gibi) su ile seyreltip atarlar. Günlük ihtiyacından daha az sıvı alan insanlarda idrar akımı yavaşlayacağı için kolayca idrar yolu iltihapları ve taşları oluşabilir.
Dehidrasyon belirtileri yaşa göre değişebilir.
Yetişkinlerde; aşırı susuzluk, daha az idrara çıkma, kas krampları, koyu renkli idrar, yorgunluk, gözlerde kısılma, tansiyon düşüklüğü, baş dönmesi, bilinç bulanıklığı, bilinç kaybı ve sinirlilik, konfüzyon.
Klozet(alafranga tuvalet)leri kullanmak caizdir.
Ancak su çok miktarda da olsa geceleyin buna tuvalet yapmak -belirttiğimiz gerekçeden dolayı- mekruhtur.
Buna göre, namaz kılan kişi hem beden ve elbise üzerindeki necaseti temizleyecek hem de idrardan sonra, idrar tamamen kesildikten sonra abdest alacaktır. Yoksa namazı geçersiz olacağı için, günah işlemiş olacağından, bu durum azap görmesine neden olacaktır.
Share: İşeme halinde idrar fıskiyeden çıkar şeklinde çatallı olarak akıyor ise bu mesanenin aşırı aktivitesinden ya da mesane çıkımında tıkanıklığa yol açan bir nedenden kaynaklanıyor olabilir.
Tuvalette ve banyoda abdest almak caizdir.
Ancak abdest alan kimse üzerine necaset sıçramamasına dikkat etmelidir. Niyet, besmele ve abdest dualarını da sessizce sadece kendi duyacağı şekilde okuyabilir.
Banyo yapılan yere küçük abdest bozmak haram değildir; bundan dolayı bir günah olmaz. Ancak bu durum banyo adabına uygun düşmez. Peygamberimiz bu hususta da önemle durur. buyurmuşlardır.
Yeteri kadar su içmediğiniz zaman, idrar daha yoğun hale gelir ve bu, rengiyle kokusuna yansır. İdrar koyu ve yoğun bir kokuya sahipse, bu sıvı kaybının bir işareti olabilir. Düşük sıvı alımından kaynaklanan çok yoğun idrar genellikle yoğun kokar. İdrar çok yoğunsa, mesane dokusunu da tahriş eder.
İDRARI FAZLA TUTMANIN ZARARLARI NELERDİR? - Mesanede biriken idrar önce üreter denen idrar torbasıyla böbrekleri birleştiren kanala, ardından da böbreklere baskı yaparak ve bu yolla a kolayca mikroplarla buluşarak böbrek yetmezliğine kadar ileri boyutlara götürebilecek zararlar vermektedir.
Alicia, paylaşmış olduğu videoda şu ifadeleri kullanıyor; “Eğer duştayken, musluk açıkken veya su sesi duyduğunuz bir yerde sürekli işerseniz, beyninizi su sesi ve işeme ile ilişkilendirmiş olursunuz. Bu davranış, ilerleyen zamanlarda altınıza kaçırmanıza bile sebebiyet verebilir.”
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri