Türk Dil Kurumu sözlüğüne göre suizan kelimesinin anlamı kısaca "kötü zan, kuşku" olarak açıklanabilir. Daha ayrıntılı olarak açıklamak gerekirse, suizan kelimesinin anlamı "Bir kişi hakkında yeterli bilgiye sahip olmadan önyargılı olarak olumsuz kanaat taşımak" şeklinde açıklanabilir.
Zira İslâmî kültürde bir kimsenin kesin bilgisi olmamakla birlikte başka biri hakkında iyi kanaat beslemesine “hüsn-i zan”, kötü düşünce ve kanaate sahip olmasına “sû-i zan” denilmiştir.
Suizan, birinin kötü bir iş yaptığını zannetmektir. Kalbe gelen kötü düşünce, o hâliyle suizan olmaz. Kalbin o tarafa kayması suizan olur. Mesela birinde bir kalem görünce, (acaba bu kalemi çalmış olabilir mi) diye sadece düşünmek suizan olmaz.
Su-i zan; İnsanlar hakkında kötü duygu ve düşünceleri beslemektir. Delilsiz bir şekilde hüküm verildiği için günaha girilir.
Açıklama: Suizan yani kötü zan kötü düşünmektir.Yani başkasının arkasından onu kötülemektir. İftira ise yüzüne doğru yapmadığı bir şeyi yaptı olarak yalan söylemektir. Farkı olarak suizan arkasından iftira yüzüne doğru olarak açıklanabilir.
İlgili 36 soru bulundu
Bir düşüncenin suizan olarak kabul edilmesi için kalbinde o tarafa kayması gerekir. Örnek verecek olursak başımıza gelen bir olayda karşıda ki insanın suçu işlediğine inanmak suizan etmektir. Ancak kişi o yapmış olabilir gibi bir düşünce içinde olursa suizan etmiş olmaz.
Suizanda bulunmak, gözlem ve düşünce gücüyle değil önyargılarla hareket edip çabucak yargıya varmak ve birileri hakkında negatif yorumda bulunmak demektir. Suizanda bulunmak bir anlamda iftira atmaktır.
Zannın bir kısmı bizatihi, yani yapısı gereği günahtır; aynı zamanda günaha götürmektedir. Günah olan zan, günah doğurmakta, günah yaptırmaktadır. Hz. Peygamber, “Zandan sakının, çünkü zan, sözün en yalanıdır” (Buhârî, Vesâyâ, 8; Nikâh, 45; Müslim, Birr, 38; Tirmizî, Birr, 56) demektedir.
Hüsnü zan, bir kişi hakkında iyi şeyler düşünmek ve temenni etmek demektir. Bu tamlamada zan kelimesi, görüş ve kanaat manasında kullanılmıştır.
Kur'ân-ı Kerîm'de yirmi kadar âyette zan, elliye yakın yerde türevleri geçmektedir. Bu âyetlerin çoğunda zan “vehim, kuruntu”, bazılarında “bilgi, yakīnen bilme, inanma”, bazılarında ise “kesin olmayan kanaat, kuşku, tahmin, beklenti” mânalarını içerir (M. F.
İyi niyetli ve iyi düşünceli olma hali. Sâlih bir mü'min, insanlar ve olayların hakkında değerlendirmelerde bulunurken, olabildiğince iyi niyetli davranır ve hayra yorar.
Cevap. Açıklama: Güzel bir söz var: “Sû-i zanda isabet etmektense hüsn-ü zanda yanılmak daha hayırlıdır.” Peygamber Efendimiz ve Bediüzzaman hazretlerinin yaşamış olduğu iki olay bizlere önyargılı olmamayı, hüsnüzannı nasihat ediyor.
Hucurat Suresi, 12. ayet: Ey iman edenler, zandan çok kaçının; çünkü zannın bir kısmı günahtır. Tecessüs etmeyin (birbirinizin gizli yönlerini araştırmayın). Kiminiz kiminizin gıybetini yapmasın (arkasından çekiştirmesin.)
Zan, elde somut veriler olmamasına karşın, birisi ya da bir olay hakkında hükme varmak ya da sonuca ulaşmak demektir. Kelimenin ilk anlamı töhmet kelimesi ile eş anlamlıdır.
Büyük hadis âlimlerinden Süfyân es-Sevrî'nin belirttiğine göre, zan, günah olan ve olmayan şeklinde iki çeşittir. Günah olan zan şudur: Bir kimse, bir başkası hakkında zanda bulunur ve onu söyler. Sakınılması gereken “sû-i zan” işte budur.
(ﺣﺴﻦ ﻧﻈﺮ) i. (Ar. ḥusn “güzellik” ve naẓar “bakış” ile ḥusn-i naẓar) İyi gözle bakma, takdir etme, iltifat.
Zan altında bırakmak = Bir şeyle suçlamak ve sanık durumuna sokmak. Zan etmek = Kesin hüküm bulunmayan bir durumu kötüye yorumlamak.
Suizan, daha çok dini kaynaklarda karşılaşabileceğiniz bir kelimedir. Suizan, "kötü zan, kötü düşünce" anlamına gelir. Bu nedenle suizan, kötü bir düşünceyi ifade etmek için kullanılır.
Töhmet, herhangi bir mevzuda kabahati bile olmayan birine suç isnat etmek anlamına gelir.
Bir kimse hakkında zanna dayalı olarak hüküm verme, suç isnadında bulunma anlamında fıkıh terimi.
Suç altında bulunmak, Suçlamak. Töhmet altında olmak, Suçlandırmak.
Sözlük anlamından ve kaynaklardaki bilgilerden anlaşıldığına göre zanna en yakın kavram şektir. Nitekim bazı fakihler zannı şek kabilinden sayarak, "doğruluğu ve yanlışlığı eşit derecede mümkün görülen veya biri diğerine tercih edilebilen hüküm" diye tanımlamışlardır.
Diğer lisan günahlarından biri de sû-i zanları dile getirmektir. Peygamber Efendimiz de şöyle buyurmuştur: “Zandan sakınınız. Çünkü zan (yersiz itham), sözlerin en yalanıdır.
hüsnüzan, 8 karakter ile yazılır. Ayrıca, h harfi ile başlar, n harfi ile biter.
Suizan, genelde bir kişinin kötü bir iş yaptığını sanmaktır. Kalpteki kötü düşünce, o şekli ile suizan olmaz. Bunun tersine kalbin o tarafa kayması ile suizan olur.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri