Subjektif sağlık; bireyin kendisinin fiziksel, sosyal ve ruhsal yönden durumunu anlaması halidir. Bu bakış açısına göre birey, hasta olmadığı halde kendini hasta, ya da hasta olduğu halde kendini sağlıklı olarak algılayabilir. Bunun için bireyin subjektif olarak sağlık anlayışı saptanmalıdır.
Objektif sağlık ise, doktor muayenesi ve tanı testleri sonuçlarına göre belirlenen hastalığın olmamasıdır. Bir bireye sağlıklı diyebilmek için; hem bireyin kendini sübjektif olarak sağlıklı algılaması, hem de objektif olarak gerçekten sağlıklı olması gerekir.
Subjektif olarak sağlık; bireyin biyo-fizyolojik, sosyal ve ruhsal yönden kendi durumunu algılaması halidir. Kişi, sağlıklı olmasına karşın kendini hasta ya da hasta oldu- ğu halde kendini sağlıklı algılaya bilmektedir.
Bellek ve zihinde değişiklikleri olan, fakat objektif kanıtı olmayan tabloya sıklıkla “subjektif bilişsel gerileme” (sübjektif bellek bozukluğu olarak ta adlandırılıyor) tanısı konur. Artan kanıtlara göre, subjektif bilişsel gerileme, demans ve özellikle Alzheimer hastalığı gelişmesinde risk faktörüdür.
Objektif olarak sağlık: Doktor muayenesi ve tanı testleri sonuçlarına göre belirlenen hastalığın olmamasıdır.
İlgili 22 soru bulundu
Sübjektif veriler sadece bireyin kendisinden elde edilebilir. Ağrı, kaşıntı, üzgün ya da endişeli olduğunu söyleme sübjektif verilere örnek olarak verilebilir. Objektif veriler ise görülebilir, duyulabilir, hissedilebilir, koklanabilir veya gözlem ve fiziksel muayene ile elde edilebilir verilerdir.
Subjektif kavram, öznel olanı temsil eder ve olayları kendi bakış açısıyla değerlendirmek, olaylara kendi penceresinden bakma anlamı taşır. Nesnelerin gerçekliğine dayanmaz, bireylerin kişisel duygu ve düşüncelerine dayanır. Öznel bir yargının kişinin kendisine bağlı olarak değer biçilmesi için söylenmektedir.
Subjektif, taraflı ve öznel bakmak demektir. Bir olay veya duruma kendi bakış açısıyla bakma ve kişisel olarak yorumlama demektir. Subjektif bakış da öznel ve kişisel bakmak anlamında kullanılır.
Subjektif (öznel) ise kişiye özgü olan, herkes tarafından kabul görmeyen bir gerçekliğin niteliğine; insanın kendi duygularından, ideolojisinden, inancından, kanaatinden hareketle bir nesneyi, olguyu değerlendirme tutumuna verilen addır.
Subjektif yaklaşımda, kişisel değerlendirme yapmak ve olaylara kendi bakış açınız ile yaklaşmak, tam olarak sübjektif kelimesinin anlamı denilebilir.
- Pozitif Sağlık: Sağlığın geliştirilmesi, iyilik düzeyinin arttırılması ile ilgilidir. Nötral (stabil-dengeli) bir sağlık durumundan sonra ulaşılan, yaşam kalitesini geliştiren, potansiyel sağlığı geliştiren sağlık davranışlarını ifade eder.
James S. Larson tarafından ele alınan dört sağlık modeli bulunmaktadır: tıbbi model, dünya sağlık modeli (WHO modeli), iyilik hali modeli ve çevresel uyumlama modeli.
Zihin sağlığı, bilişsel, davranışsal ve duygusal olarak iyi olmak, iyi hissetmektir. Zihinsel sağlığı yerinde tanımı bazen de spesifik bir zihinsel rahatsızlığa sahip olmamayı belirtmek için kullanılır. Zihin sağlığımızın iyi olması en az fiziksel sağlığımız kadar önemlidir.
Sağlığın negatif tanımlaması, sakatlık, hastalık, rahatsızlık ve engelli olma durumlarını içermektedir. Bireylerin yaşam kalitesi üzerinde bu tanımların etkisi, kısa veya uzun süreli olarak kendini gösterebilir. Hastalık ve rahatsızlık durumlarının teşhisi ve tedavisi, yaşam kalitesini ciddi oranda etkiler.
Biyolojik olarak sağlık; hücrelerin optimum düzeyde işlev görmesi ve hücreler arası ilişkilerin uyumlu olmasıdır. ile saptanabilen hastalık ya da bozukluğun olmamasıdır.
Sonuç olarak, sağlık sisteminin temel ilkeleri, evrensel erişim, kalite, sürdürülebilirlik ve etkili yönetimdir. Bu ilkelere uygun bir sağlık sistemi, toplumun genel sağlığını koruyarak ve geliştirerek, ekonomik ve sosyal kalkınmaya katkı sağlar.
SUBJEKTİF VE OBJEKTİF ARASINDAKİ FARK
Subjektif kelimesi olaylara kendi bakış açısıyla, kendi penceresinden bakmak anlamı taşır. Kişisel değerlendirme yapmak, kendi görüşlerini belirtmek anlamlarını taşır. Objektif kavramı ise bunun karşıt anlamlarını içeren tarafsız olmayı ifade eder.
Subjektif (öznel) ise kişiye özgü olan, herkes tarafından kabul görmeyen bir gerçekliğin niteliğine; insanın kendi duygularından, ideolojisinden, inancından, kanaatinden hareketle bir nesneyi, olguyu değerlendirme tutumuna verilen addır.
''Bu konuda subjektif olmak zorundayım.'' Burada anlatılmak istenen kişisel görüşü dile getirmek ve bu görüş üzerinden fikirlerini sunmaktır. Yani tabii objektif kelimesinin yani nesnel anlamını zıttı olarak da öne çıkar.
Sübjektif Şart
İkinci şartımız edimler arasındaki açık oransızlığın zarar görenin zayıf durumundan yararlanılarak yaratılmasıdır. Zarar görenin zayıf durumundan sözleşmenin kurulduğu anda yararlanılmalıdır. Zayıflık kişisel bir zayıflık olabileceği gibi ekonomik (parasal) bir zayıflık da olabilir.
TDK'ya göre "subjektif" doğru yazımdır. Dil Derneği'ne göre ise doğru yazım "sübjektif" şeklindedir.
Herhangi bir şahıs aynı şartlarda aynı ölçümü yapsaydı aynı sonuçları elde edecekti. Bu itibarla olaylar ve onlar arasındaki ilişkiler subjektif ve objektif olmak üzere iki gruba ayrılır. Subjektif, insanın kendi benliğinde tattığı, zevkine vardığı ve varlığı da ancak o insan ile süren izafi bir gerçektir.
ölçülemeyen belirtilerine subjektif belirti veya semptom denir. Örneğin ağrı, baş dönmesi.. Sadece hasta tarafından hissedilmeyip muayene eden hekim tarafından, dışarıdan da görülebilen, algılanabilen belirtilere ise objektif belirti veya bulgu (sign) denir.
Belirti veya semptom (Yunanca σύμπτωμα, "kaza, aksilik) hasta tarafından fark edilen, bir hastalık veya alışılmışın dışında bir durum nedeniyle vücut işlevlerinin veya hislerin normalden ayrılış halidir.
Bu konuda birçok farklı semptom ön plana çıkabilir ve anlatılabilir. Ancak özellikle kişinin yaşadığı hastalığa bağlı olarak meydana gelen belirtiler bütünü olarak ifade etmek mümkün. Bu ve benzeri unsurlar semptom olarak ele alınır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri