Bilinçsiz tarımsal sulama, kirlilik ve nüfus artışı su kıtlığının başlıca nedenleri arasında gösteriliyor. Dünyanın erişilebilir tatlı sularının yüzde 70'i tarımda kullanılırken, verimsizlik ve yanlış tarım yöntemleri nedeniyle kullanılan suyun yüzde 60'ı israf ediliyor.
Araştırmalar, 2032 yılına kadar dünya nüfusunun yarısından fazlasının su anlamında kıtlık ile karşı karşıya kalınacağını gösteriyor. Bir yandan da su kullanımı büyük ölçüde azaltılmadığı takdirde 2040 yılına kadar şiddetli su yokluğu ile oluşacağı tahmin ediliyor.
İlgili 39 soru bulundu
Normalden az oynama, Ağız kuruluğu, Ağlarken az gözyaşı, Gevşek dışkı gibi belirtiler, hafif veya orta şiddette susuzluğu gösterir.
Vücudun ihtiyacı olan su, suyun kendisinden ve tüketilen yiyecek ya da diğer içeceklerden sağlanabilmektedir8. Dolayısıyla taze sıkılmış meyve suyu, yeşil çay, ayran gibi içecekler sayesinde de su ihtiyacının bir kısmı karşılanabilir.
Türkiye'de artan nüfusla birlikte kişi başına düşen kullanılabilir yıllık su miktarının 2030 yılında 1.200 metreküpe, 2040 yılında 1.116 metreküpe, 2050 yılında ise 1.069 metreküpe kadar düşmesi bekleniyor. Bu rakamlar, Türkiye'nin su kıtlığı çeken bir ülke durumuna geleceğini gösteriyor.
Çünkü Dünya da 4 milyar yıldır su kaybediyor.
Türkiye Tabiatını Koruma Derneği (TTKD) Bilim Danışmanı Dr. Erol Kesici, 2022'nin bir numaralı krizinin 'su sorunu' olduğunu belirterek, 2023 yılı için de 'kuraklık' sorununa dikkat çekti.
Son derece yüksek temel su stresinden muzdarip kategoride 17 ülke listelenmiştir – Katar, İsrail, Lübnan, İran, Ürdün, Libya, Kuveyt, Suudi Arabistan, Eritre, Birleşik Arap Emirlikleri, San Marino, Bahreyn, Hindistan, Pakistan, Türkmenistan, Umman ve Botsvana.
Verilere göre dünyada 17 ülkede aşırı düzeyde su sıkıntısı yaşanıyor. Bunlar sırasıyla Katar, İsrail, Lübnan, İran, Ürdün, Libya, Kuveyt, Suudi Arabistan, Eritre, Birleşik Arap Emirlikleri, San Marino, Bahreyn, Hindistan, Pakistan, Türkmenistan, Umman ve Botswana.
Sömürülen Afrika ülkelerinde sistemsizlik, doğal kaynaklara erişememe, ekonomik sıkıntılar, altyapı sorunları, terör ve artan nüfus boy göstermektedir. Bu sebepler Afrika insanlarını, yaşamın temel kaynağı sudan uzaklaştırmaktadır. Afrika ülkelerinde su elde edebilmek için yerin derinliklerinde su kuyusu açılmaktadır.
Türkiye halen su kaynaklarının yarıya yakın bir kısmını kullanabilmektedir. Ancak 2030 yılına kadar su kaynaklarının tamamını kullanması beklenmektedir. En büyük kullanıcı yüzde 70'e varan pay ile tarım (tarımsal sulama) sektörüdür.
Yerkürede bulunan suyun % 97.5'i okyanuslarda bulunan tuzlu sulardan oluşmaktadır. Geriye kalan %2.5 oranındaki tatlı suyun büyük bir kısmı kutuplarda (Antartika, Greenland) buzul ve çok derin jeolojik tabakalarda yeraltı suyu olarak bulunur.
Az sayıda göl ya da nehrin bulunduğu kurak bölgelerde yaşayanlar, içme suyu tedariği için denizlere yöneliyor. Dubai'nin içme suyunun yüzde 90'dan fazlası denizden elde ediliyor. Büyük tuzlu su arıtma tesisleri ters osmoz işlemini kullanarak devasa miktarlarda içme suyu üretimi yapabiliyor.
Kuraklık kapıda
Bu değer, uluslararası göstergelere göre ülkemizin su stresi altında olduğu anlamına geliyor. Bu gidişle, 2030 yılında, yani sadece altı yıl sonra bu oran bin metreküp altına düşecek ve ülkemiz su kıtlığı çeken ülkeler sınıfına girecek.
Bugün dünyada yüzde olarak en çok kirli su havzasına sahip olan ülke Amerika Birleşik Devletleri'dir. Son zamanlarda yapılan ulusal bir araştırmada bu ülkedeki nehir havzalarının yüzde kırk beşi, göl havzalarının yüzde kırk yedisi, liman ve haliçlerin yüzde otuz ikisi kirlenmiş durumdadır.
Dünya Sağlık Örgütü'ne göre küresel nüfusun %40'ı su kıtlığıyla mücadele ediyor ve 700 milyon kadar insan 2030 yılına kadar kuraklık nedeniyle göç etmek zorunda kalma riskiyle karşı karşıya. Bu aynı zamanda gıda kıtlığı, yetersiz beslenme, salgın hastalıklar gibi pek çok riski de beraberinde getirebilir.
Soda ve ayranın dışında çay, kahve ve meyve suyu gibi içecekler de gün içerisinde alınması gereken sıvı miktarının bir kısmını oluşturur. Fakat yine bu tarz sıvıların tüketiminin sudan fazla olmaması gerekir. Dünyada kalorisi ve kafeini olmayan tek içecek sudur.
Dr. Umut Gönülalan, vücudun sıvı alımının özellikle su olması gerektiğini vurgulayarak, “Çay idrar söktürücüdür. Çay idrar söktürücü olduğu için daha fazla su kaybına neden olur. Çay veya kahve gibi içecekler suyun yerini tutmaz” dedi.
Bazı kişiler, süt tüketiminin susuzluğu artırabileceğini düşünerek sahurda süt tüketmeyi tercih etmez. Ancak sahurda süt tüketilebilir. Çünkü sütün yüksek su içeriği sayesinde vücuda sıvı takviyesi yapılır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri