Midesi bozuk olan, kusan, yemek borusunda ya da sindirim sisteminde hastalığı olanlar su içmek istemeyebilir ancak tıpta suyu içememe gibi bir hastalık tarif edilmez. Genellikle şeker hastalarında aşırı su içme isteği görülür. Çok idrar çıkarıldığından su tüketme ihtiyacı artar.
Su eksikliğinin ciddi boyutlara ulaşması kişinin komaya girmesine kadar gidebilir. Su az tüketildiğinde; deri elastikiyetinde azalma, baş ağrısı, baş dönmesi, mide bulantısı, kan basıncı düşüklüğü gibi şikayetler görülebilir. Bu bulgulara rağmen gerekli su alınmazsa ölümcül sonuçlar ortaya çıkabilir.
Dehidrasyon, aldığınızdan daha fazla sıvı kullandığınızda ya da kaybettiğinizde ve neticesinde vücutta normal işlevleri yerine getirmek adına yeterli su ve sıvı mevcut olmadığında meydana gelmektedir. İnsan vücudunun yaklaşık %65'i sudan meydana gelir ve günlük ortalama olarak 2, 5-3litre su kaybeder.
Hipofiz bezinden salgılanan hormonlardan biri de Antidiüretik hormondur (ADH). Şekersiz diyabet dediğimiz hastalık Antidiüretik hormonun eksikliği veya etkisini gösterememesinden kaynaklanır. Sonuç olarak bu hormon eksikliğinde vücutta su tutulamaz, aşırı idrarla atılır ve susamayla birlikte çok su içme oluşur.
İlgili 41 soru bulundu
BÖBREK YETMEZLİĞİNE GÖTÜREBİLİYOR
Böbrekler vücudumuzda her gün oluşan zararlı atık maddeleri (üre, kreatinin, ürik asit gibi) su ile seyreltip atıyorlar. Günlük ihtiyacından daha az sıvı alan insanlarda idrar akımı yavaşlayacağı için kolayca idrar yolu iltihapları ve taşları oluşabiliyor.
Bu su kaybının, düzenli bir şekilde su içilerek telafi edilmesi gerekir; Yetersiz su tüketimi, su kaybını artıracağı için halsizlik, kilo alma, cilt sorunları, erken yaşlanma, kabızlık, yüksek kolesterol, eklem ağrıları, tansiyon, sindirim bozuklukları gibi birçok sıkıntıya sebep olur.
Vücudun ihtiyacı olan su, suyun kendisinden ve tüketilen yiyecek ya da diğer içeceklerden sağlanabilmektedir8. Dolayısıyla taze sıkılmış meyve suyu, yeşil çay, ayran gibi içecekler sayesinde de su ihtiyacının bir kısmı karşılanabilir.
Yetersiz su tüketimi ise terleme düzeyini en aza indireceğinden vücut ısısı dışarıya atamaz ve ateş meydana gelir. Tekrar söylemek gerekirse “su içsem yarıyor” cümlesi yanlış bir tabirdir. Su içmek kilo aldırmaz, aksine faydalıdır ve yeterli miktarda düzenli olarak tüketilmesi gerekir.
Bir insan susuz en fazla 7 gün hayatta kalabilir. Bu süre 168 saat olarak söylenebilir. Çocuklar için veya sağlık durumu iyi olmayan biri için ise bu durum değişiklik gösterebilir. Buna göre bir insan susuz kaldığı zaman vücudunda tüm hücreleri susuzluk yaşamaya başlayacaktır.
Yapılan araştırmalar yetişkin bir kadının günlük 2.7 litre, erkeğin ise 3.7 litre sıvı alması gerektiğinin altını çizer nitelikte. Fakat bu noktada karpuz, salatalık gibi su miktarı fazla olan yiyeceklerin de vücut için sıvı kaynağı olabileceğini unutmamalısınız.
Günlük ihtiyacından daha az sıvı alan insanlarda idrar akımı yavaşlayacağı için kolayca idrar yolu iltihapları ve taşları oluşabiliyor. Yetersiz su tüketimi uzun vadede böbrek yetmezliğine de yol açabiliyor. Ciltte kırışıklıklara sebep oluyor: Cildimizin yaklaşık yüzde 30'u sudan oluşuyor.
Sağlıklı bir yetişkinin kilo başına her gün yaklaşık 35 ml su içmesi gerekir. En azından bilimsel kuruluşların genel kılavuz ilkelerine göre. 50 kilogram ağırlığındaki bir kişinin 1,7 litre, 60 kilogram olan kişinin 2,1 litre, 70 kilogram olan kişinin 2,4 litre ve 80 kilogram olan kişinin 2,8 litre içmesi gerekir.
Tuz tüketiminin artması, yüksek karbonhidratlı beslenme, yetersiz su içmek, regl dönemi, hareketsiz bir yaşam ve kilo artışı ödemin başlıca sebeplerini oluşturuyor.
Su kaybının en sık belirtisi susuzluk hissi ve halsizliktir, ağız kurur. Halsiz kalan kişi kendini kötü hisseder, canı bir şey yapmak istemez. Sıvı kaybı artınca baş dönmesi, tansiyon düşüklüğü ortaya çıkar.
Bu noktada bilinmesi gereken en önemli şeylerden biri çay, kahve ve bitki çaylarının sıvı ihtiyacını karşılamadığı ve su yerine geçmediğidir. Aksine bu içecekler idrar söktürücü etkiye sahip oldukları için vücuttan daha fazla sıvı atılmasına neden olurlar.
Çünkü susama hissi vücuttaki susuzluğun son tepkisidir. Vücut aşırı miktarda su kaybederse dehidrasyon meydana gelir. Dehidrasyon bedenin ihtiyacı olan sıvıyı yitirmesi demektir. Meşrubat, asitli içecekler, alkol, çay, kahve gibi sıvılar vücudun su ihtiyacını karşılamaz.
Susuzluk bilinç kaybı yapabilir
İleri sıvı kayıplarında tansiyon düşer, nabız artar, kas krampları oluşur, böbrek yetmezliği ortaya çıkar ve bilinç kaybı olabilir. Aşırı sıvı kayıplarına bağlı ortaya çıkan sorunlar kalp, beyin, böbrek, karaciğer gibi organlarda ilave bozukluklara yol açar.
Gece susamanız, vücudunuzun su ihtiyacı olduğunun göstergesidir. Gece su içmek zararlı olmasa da fazla miktarda su içmek, idrar ihtiyacı nedeniyle uykunuzun bölünmesine neden olabilir.
Hiçbir sıvı suyun yerini tutmaz. Beynin susama sinyallerini başka bir içecekle tatmin etmeden önce su içilmesi gerekir. Çay, kahve, bitki çayları gibi içecekler vücuttan su attığı için suyun yerine tüketilmemelidir.
Stres durumunda vücuttaki kortizol seviyesi artar. Ayrıca uzmanlar dehidrasyonun da vücuttaki kortizol seviyesini artırıp daha stresli hissedilmesine neden olabileceğini belirtmektedirler8. Diğer bir deyişle, vücudunuzun ihtiyacı olan miktarda su tüketerek stres seviyenizi dengede tutmak mümkün olabilir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri