Su fiziksel olarak üç halde bulunur, katı, sıvı ve gaz hali.
Su yerkürede değişik hallerde bulunur: su buharı, (bulutlar), su (denizler, göller), buz (kar, dolu, buzullar) gibi. Su sürekli olarak su döngüsü olarak bilinen döngü içinde değişik fiziksel hallere dönüşür.
Su katı, sıvı ve gaz olmak üzere Dünya'da 3 farklı fiziksel halde bulunur. Donmuş buzullar, denizler, okyanuslar, tatlı sular, su buharı, bulut gibi formlarda bulunan su; yer altı, yeryüzü ve atmosfer arasında sürekli bir dolaşım halindedir.
Dünyamızın 2/3 ü su ile kaplıdır. Yerkürede bulunan suyun % 97.5'i okyanuslarda bulunan tuzlu sulardan oluşmaktadır. Geriye kalan %2.5 oranındaki tatlı suyun büyük bir kısmı kutuplarda (Antartika, Greenland) buzul ve çok derin jeolojik tabakalarda yeraltı suyu olarak bulunur.
Su yerkürede değişik hâllerde bulunur: su buharı, (bulutlar), su (denizler, göller), buz (kar, dolu, buzullar) gibi.
İlgili 43 soru bulundu
Bunlar; katı, sıvı, gaz ve plazmadır.
-renksiz, kokusuz, tatsız ve saydam bir sıvıdır. - içinde çözünmüş bulunan gazlardan ve tuzlardan ileri gelir. - renksiz, kalın tabakalar halindeyken mavimtrak renktedir. -genleşir, dolayısıyla suyun özgül ağırlığı azalır.
Saf su renksizdir. Fakat derin suda ışık deniz tabanından ansımadığı için koyu mavi bir renk alır. Bunun ardında temel fizik nedenleri vardır. İnsan gözü 380-700 nanometre arası dalga boyundaki elektromanyetik ışınımı algılayabiliyor.
Bölgenin kurak olması halinde yeşil olan yerler tercih edilmelidir. Yeraltı suları zaman içerisinde buharlaşarak zeminde ve kayalarda tuz ve mineral birikintisi oluşmasına yol açmaktadır. Tuz ve mineral birikintisiyle karşılaşılması o bölgede su olduğunun diğer işaretlerindendir.
Yani suyun kökeni Kuiper Kuşağı'ndaki kuyrukluyıldızlar olabilir. Her türlü yaşamın kaynağı olan su, 4,5 milyar yıl önce Dünya oluştuktan yüz milyonlarca yıl sonra yabancı bir madde olarak, donmuş parçalar halinde uzaydan geldi dünyaya.
Saf su, doğada bulunmayan bir maddedir. Bu sebeple de saf su nasıl yapılır sorusu sıklıkla sorulur. Suyun elde edilmesi için laboratuvarda çalışma yapılır. Su filtreleme, iyon değişimi yanı sıra damıtma, deiyoniasyon ve en sonunda da reverse osmosis işlemlerinden sonra saf su elde edilir.
Genel bir kural olarak molekül ağırlığı arttıkça bir element ya da bileşiğin oda sıcaklığında büyük olasılıkla sıvı yada katı halde bulunmasına karşın, molekül ağırlığı azaldıkça sıvı yada gaz halinde bulunur.
Su, atmosferin üst katlarında yoğunlaşarak yağış olarak yeryüzüne ulaştıktan sonra, güneşin etkisiyle buharlaşma ve terleme yoluyla tekrar atmosfere döner. Bu olaya su döngüsü denir. Su döngüsü, en kısa şekilde “suyun, yeryüzü ile atmosfer arasında devamlı bir şekilde yaptığı hareket” olarak tanımlanabilir.
Su yeterince soğuduğunda donar, buz hâlini alır. Buz suyun katı hâlidir. Çeşmeden akan su, dereler, göller ve denizler suyun sıvı hâline örnektir. Kaynamakta olan çaydanlıktaki sudan çıkan su buharı ise suyun gaz hâlidir.
Canlı su elde etmek için, öncelikle suyu, cam, testi ya da porselenden yapılmış kabın içerisine koymalıyız. Sonra, bu suyun içerisine ametist, pembe kuvars gibi dağ taşlarından birini güzelce yıkayıp koymalıyız. Taşları suyun içerisine koyup, 1-2 saat bekledikten sonra suyu içebilirsiniz.
Kan dolaşımı aracılığıyla böbreklere gelen suyun büyük bir kısmı idrar olarak vücut dışına atılmaktadır. Bir kısmı ise, deri, solunum ve sindirim sistemi tarafından kullanılarak vücuttan atılmaktadır.
Genellikle düz araziden yükselen kayalık tepelerin yamaçları su bulma ihtimalini artırır.Bu gibi yerlerde bulunan yeşil bitkiler suyun varlığını gösterebilir.Yoğun yeşil bitkilerin dibinde nemli toprak varsa uygun yeri kazdığımızda suyu ulaşabiliriz.Kazdığımız yerden su çıktığı taktirde ilk bulanık suyun atılmasından ...
“Yerin kaç metre altından su çıkar?” sorusunun cevabını bulabilmek için kaynağın derinliğinin bilinmesi gerekmektedir. Bu kapsamda yer altı suları, her bölgede farklı derinliklerde olabilmektedir. Sondaj yöntemiyle ulaşılabilen sular bazen 1000 metre, bazen ise 100 metrede çıkabilmektedir.
Sondaj işleminde doğru noktayı bulabilmek için detektörler kullanılmaktadır. Bu detektörler, yeraltını tarayarak su kaynağını ve seviyesini tespit edebilmektedir. Yer altı su seviyesinin uygun olduğu noktalara sondaj vurulabilmektedir.
Denizin mavi rengi su moleküllerinin ışığı emme ve yansıtma özelliğindendir. Güneş ışında bütün renkler mevcuttur. Deniz suyu güneş ışığının dağılımındaki kırmızı taraftakileri emer, mor tarafındakileri yansıtır. Denizde bundan dolayı mavi renkte görünür.
Bunda fizik ve biyolojinin etkili olduğu biliniyor. Saf su renksizdir. Fakat derin suda ışık deniz tabanından ansımadığı için koyu mavi bir renk alır. Bunun ardında temel fizik nedenleri vardır.
Su molekülleri ışıkla etkileştiğinde ışık tayfının görünür bölgesindeki kırmızı dalga boyundaki (~700 nm) ışınları soğurur. Suyun renginin mavi tonlarda olmasının sebebi budur.
İnsanlara soracak olursanız milyonlarca insanın suyun tadının olmadığını düşündüğünü görebilirsiniz. Yapılan araştırmalar ve bilimsel çalışmalar düşünüldüğünde ise suyun tadı vardır yanıtını veriyoruz. İnsanların tükürükleri sindirim sistemlerinde ve ağız sağlıklarında aktif olarak görev almaktadır.
Su fiziksel olarak üç halde bulunur, katı, sıvı ve gaz hali.
Hidrolik güç ya da su gücü (Yunanca:hydro→su) düşen veya hızlı akan suyun enerjisinden elde edilen, faydalı bir amaç için kullanılabilecek güçtür.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri