Kişi stres dönemlerinde odaklanma zorluğu yaşar, konsantrasyon problemleri görülür, Unutkanlık ve dalgınlık gibi sorunlarla sık karşılaşılır, Sinirli ruh hali görülür, kontrolsüzlük duygusu ortaya çıkar, Kişi kendini üzgün, kızgın, baskı altında hisseder.
Kronik stresle; kan basıncında artma, immün sistemde bozulma, doğurganlıkta sorunlar, kalp hastalıkları ve bağırsak sorunları gelişebilir. Akut stres tekrar tekrar yaşanırsa ya da stres kronikleşirse damarlarda hasara yol açabilir. Bu durumsa hipertansiyon, kalp krizi veya felç riskini artırır.
Gereğinden fazla stres ve kortizol hormonu kalp ve akciğerlerin çalışma temposunu bozar. Bunun sonucunda da kalp hastalıkları, felç, yüksek tansiyon ve astım gibi bazı hastalıklar ortaya çıkabilir. Kalp çarpıntınız varsa veya göğsünüzde bir ağrı ve sıkışma hissediyorsanız en kısa zamanda doktorunuza başvurun.
Öfke, kaygı, keder, değersizlik hissi, unutkanlık, uykusuzluk, depresyon, alkol ve madde bağımlılığı, konsantrasyon ve uyum bozukluğu gibi rahatsızlıklar stresin neden olduğu psikolojik ve psikiyatrik bozukluklardır.
İlgili 42 soru bulundu
Stres, sempatik sinir sistemini uyaran hipotalamusta başlar. Bunu takiben böbreküstü salgı bezleri, epinefrin olarak da bilinen adrenalin ve noradrenalin salgılar. Bunların kana karışmasıyla beraber kalp atışı hızlanır.
Kronik stres, depresyon, anksiyete, demans ve Alzheimer hastalığı gibi çeşitli bozukluklarla yakından ilişkilidir. Strese bağlı sinyalleşme ile tetiklenen beyindeki iltihaplanma, nörolojik ve psikiyatrik bozuklukların önemli bir kaynağıdır.
Akut stres, nabızda ve kan basıncında bir artışla, solumanın sıklaşmasıyla, ayrıca avuç içlerinin terlemesi ve ani üşüme hissiyle sonuçlanabilir. Kronik stres ise depresyona yol açabilir, bağışıklık sistemine zarar verebilir ve uyku problemleri yaratabilir.
Belirtiler arasında genel ağrı, diş gıcırdatma, baş ağrısı ve yüz, boyun veya omuzlardaki kas gerginliği sayılabilir. Stres dönemlerinde, fiziksel ve zihinsel tepkilere yol açan üç ana hormon salınır. Vücut, gerekirse vücudu kaçmaya hazırlamak için adrenalin (dövüş ya da kaç hormonu) salgılar.
Stres belirtileri; fiziksel (çarpıntı, baş ağrısı, soğuk ya da sıcak çarpması, sindirim rahatsızlığı, nefes darlığı, uykusuzluk, düzensiz uyku, mide krampları, boyunda ağrı) veya duygusal (unutkanlık, konsantrasyonda azalma, kararsızlık, zihin karışıklığı, olumsuz üzerine odaklanma) olabilir.
Stresin Aşamalarından Tükenme Aşaması Direncin azalıp, beden kapasitesinin tükenmesi ve hastalıkların başladığı safhadır. Stres, sempatik sinir sistemini uyaran hipotalamusta başlar. Bunu takiben böbreküstü salgı bezleri, epinefrin olarak da bilinen adrenalin ve noradrenalin salgılar.
Uzun süren negatif stres 'distres' ise, size sıkıntı verir, endişeye ve paniğe neden olur, zihinsel ve fiziksel rahatsızlıklara yol açar. Ne yazık ki, yoğun koşuşturmalı yaşam tarzı, bizi kronik stresli hale getirir ve zamanla hasta eder.
Aşırı stres, gerginlik;fizyolojik, zihinsel ve duygusal açıdan sağlığımızı olumsuz etkileyen bir tehdit oluşturur. Yoğun ve uzun süreli stres altında;adale geriliminde artış, kalp vurum sayısında ve solunumda hızlanma, kan basıncında artış gibi fizyolojik tepkiler gerçekleşir.
Bu hastalıklardan birisi bulunuyorsa, psikiyatri bölümü tercih edilebilir. Öncelikle psikiyatri bölümünü çok iyi anlamak gerekir. Hastalıkları araştırılarak, ilgili bir hastalıkla bu bölüme gidilmelidir. Psikiyatri servisine gitmek için, akıl sağlığı veya huzursuzluk gibi durumların olması gerekir.
Günlük hayatımızda herhangi bir olaydan ya da durumdan dolayı hissettiğimiz ve bizi hem fiziksel hem de psikolojik açıdan olumsuz yönde etkileyen ve olumsuz düşüncelere yol açan kaygıların bütünüdür. Stresör Nedir? Strese neden olan her türlü psikolojik, çevresel, fizyolojik etkene 'stresör' denir.
Stres, kronik hale geldiğinde beyin işlevlerinin bozulmasına sebep olarak sağlığınızı olumsuz etkileyen ve ciddiye alınması gereken bir durumdur. Stres mekanizması devreye girdiğinde vücudunuzda şunlar olur: Gözler: Daha iyi görüş için gözbebekleri genişler. Kulaklar: İşitme daha net hale gelir.
Beyindeki hipokampus bölgesi, öğrenme ve hafıza kullanımında kritik bir bölgedir ve özellikle bu tür tehlikelere karşı oldukça savunmasızdır. Araştırmalar, iltihaplanmanın motivasyona ve zihinsel çevikliğe bağlı beyin sistemlerini olumsuz yönde etkileyebileceğini göstermiştir.
Araştırmalar stres ve kanser arasında bir bağ saptayamadı
Meslek hayatımda gördüğüm çok sayıda kanser hastası, hastalıklarını strese bağlamaktadırlar. Ancak yapılan araştırmalar stresin kanserle ilgisini saptayamamışlardır.
Stres durumunda katekolamin denilen adrenalin ve noradrenalin, kortizol, endorfinler, büyüme hormonu, prolaktin ve testosteron hormon düzeylerinde değişiklikler görülebilir.
Sürekli yorgunluk hali, sık baş ağrıları, sırt ve boyun kasları başta olmak üzere kas ağrıları, uykusuzluk, cinsel hayatta isteksizlik, sindirim sistemi sorunları, sosyal ortamlardan kaçış, ani sinirlilik atakları, gerginlik hali, diş gıcırdatma, unutkanlık, konsantrasyonda azalma, iş veriminde düşme ilk akla gelen ...
17. yüzyılda tanımlanmaya başlanan stres, günümüzde çok sık telaffuz edilen bir kavram olarak karşımıza çıkmaktadır. Kısaca bahsetmek gerekirse stres; zorlu ya da rahatsız edici bir durum karşısında kişinin hissettiği duygusal ve fiziksel gerilim halidir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri