Sözlü tarih kaynakları tarihî şiirler, hikâyeler, efsaneler, mitoslar, destanlar, menkıbeler, fıkralar ve atasözleri olmak üzere çeşitlendirilebilir.
Destanlar, hikâyeler, efsaneler, deyimler, atasözleri, fıkralar, türküler, ses bantları, canlı tanıklıkların vermiş olduğu mülakatlar sözlü kaynak türlerine girerler.
Sözlü kaynaklar; fıkralar, hikâyeler, atasözleri, destanlar ve menkıbelerden oluşmaktadır (Özçelik, 2010).
Sözlü tarih, kurum, aile ve olay odaklıdır. Bir ailenin en yaşlı üyelerinin bizzat tanıklık ettiği olayların kayda geçirilmesi sözlü tarih çalışmalarına örnek olarak gösterilebilir.
İlgili 19 soru bulundu
Sözlü tarih: Belli bir olayı ya da bu olaylara şahitlik ermiş insanlarla yapılan söyleşilere sözlü tarih denir. Bu konuda Sözlü tarih üzerinden aile tarihi oluştururken aynı zamanda birçok farklı kaynaktan da faydalanmak mümkün. Özellikle bu kaynaklar aile tarihini daha kanıtlı şekilde ele alabilmektedir.
Sözlü tarih üç kısımdan oluşur. Bu aşamalar; hazırlık aşaması, görüşmenin yapılması ve kaydedilmesi aşaması ve görüşmenin metin haline dönüştürülmesi aşamadır.
2- Yazısız(Sözlü) Kaynaklar: Evler, kaleler, tapınaklar, heykeller, silah, eşyalar, destanlar, efsaneler, fıkralar, atasözleri örf ve adetler vb...
Sözlü tarih, toplumsal tarihten siyasi ve ekonomik tarihe uzanan geniş bir yelpazede, geçmişin belleklerde kalan bilgisini bugünden derleyen, disiplinlerarası bir yaklaşımdır.
Sözlü tarih yönteminde görüşülen kişiye belli bir tema etrafında sorular sorularak görüşme yapılabileceği gibi, daha genel konularda sorularla onun belleğindeki bilgilerin kayıt altına alınması sağlanır. Görüşme kayıtlarının derlenmesinden sonra sistematik ve profesyonel bir analiz yapılır.
Yazılı Kaynaklar:
fermanlar, kanunnameler, Paralar, takvimler, antlaşmalar, Kil tabletler.
Bu kaynaklar sözlü tarih ile yazılı ve görsel kaynaklardır. Tarihin canlı tanıkları olan büyüklerimizden dinlediğimiz anılar, sözlü tarihi oluşturur. Yazılı ve görsel kaynaklar ise geçmişe ait her türlü fotoğraf, resim, mektup, karne, koleksiyon, nüfus kâğıdı gibi nesnelerdir.
Özet: Masal, halk dilinde anlatılarak oluşan sözlü edebiyat ürünüdür. Bir yazar tarafından sonradan yazıya geçirilmiştir. Masallarda çoğunlukla iyiler hep iyi, kötüler hep kötüdür ve iyiler ödüllendirilir, kötüler cezalandırılır.
Destan; milletlerin geçmişlerindeki diri ve canlı hedeflerinin belirli amaçlar doğrultusunda geleceğe aktarılmasında birinci derecede önem taşıyan yazılı ve sözlü belgelerdir.
Hukukun esas (asıl-asli) kaynakları kendi içinde, “yazılı kaynaklar” ve “yazısız kaynaklar” olmak üzere ikiye ayrılır. Yazılı kaynaklar anayasa, kanun, kanun hükmünde kararname, tüzük, yönetmeliktir.
Sözlü tarih, yazılı belgelere ek olarak bireylerin belleğini, algılarını, duygu ve düşüncelerini; gündelik yaşamı ve öznelliği tarihin araştırma alanına ve konu kapsamına dâhil etmeye çalışan disiplinlerarası bir araştırma yöntemidir.
Sözlü tarih, insan hafızasını bir tarihsel kaynak olarak kabul eder ve insanların geçmişe ait anlattıkları hikâyelere dayalı olarak tarihsel bilgi üretir. Sözlü tarihte, daha önceden planlanmış ve söyleşiler yoluyla elde edilen bilgiler soru ve cevap şeklinde kaydedilir.
sözlü kime denir ile Etiketlenen Konular
SÖZ NASIL KESİLİR, KİME SÖZLÜ DENİR, SÖZ ALIŞ VERİŞİ, SÖZ NE DEMEK Söz kız isteme merasiminden sonra kızın aileye verilmesidir....
Kaynak, tarihî bilgi veren malzemedir. İnsanın söylediği veya yazdığı, ya-hud îmâl ettiği herşey onun hakkında bilgi verebilir.
Beratlar, Osmanlı sultanlarınca tek taraflı olarak bahşedilen vesikalardır. Devlet tarafından verilen bu beratlar sayesinde kadınların çalışma hayatına katılımı ile ilgili önemli bulgular elde edilebilmektedir.
Mitler, efsaneler, destanlar, halk hikâyeleri, fıkralar, deyimler, atasözleri, küfürler ve argo sözler, yeminler, selamlaşma şekillerine ilişkin ifadeler, ad ve lakaplar, sözlü tarih, halk şiiri bilinen sözlü anlatım biçimleridir.
Sözlü tarih: Yaşayan deyiş
Her insanın kendi yaşamına ilişkin var olan ve anlatabilecekleri yaşam öyküleri yüzyılımızın tarihi için değerli bilgiler içerir. Bunlar, değişiklik dönemlerinin, bu değişiklikleri yaşayanların aracılığıyla doğrudan anlatımıdır.
Aile; “Evlilik ve kan bağına dayanan, karı, koca, çocuklar, kardeşler arasındaki ilişkilerin oluşturduğu toplum içindeki en küçük birlik, aynı soydan gelen veya aralarında akrabalık ilişkileri bulunan kimselerin tümü. Birlikte oturan hısım ve yakınların tümü.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri