“Sözleşmeden dönme hâlinde taraflar, karşılıklı olarak ifa yükümlülüğünden kurtulurlar ve daha önce ifa ettikleri edimleri geri isteyebilirler. Bu durumda borçlu, temerrüde düşmekte kusuru olmadığını ispat edemezse alacaklı, sözleşmenin hükümsüz kalması sebebiyle uğradığı zararın giderilmesini de isteyebilir.”
Sözleşmeden dönme hakkı alıcının en radikal ve kapsamlı olan seçimlik hakkıdır. Zira sözleşmeden dönme hakkının kullanılmasıyla birlikte, sözleşme ilişkisi bir tasfiye ilişkisine dönüşür ve alıcı, satılanı geri vererek ödediği satış parasını faiziyle birlikte geri isteyebilir.
Sözleşmede buna ilişkin bir düzenleme yoksa, TBK genel hükümlerde sözleşmeden dönme, alacaklıdan kaynaklanan nedenlerle borçlunun borcunu ifa edememesinin alacaklı temerrüdü (TBK m. 106-110) ve alacaklı yüzünden borcun ifa edilemediği diğer hallerden (TBK m. 111) kaynaklanması halinde borçlunun başvurabileceği bir ...
TBK 125. maddede borçlunun temerrüdü halinde alacaklının seçim hakları düzenlenmiş olup, alacaklı sözleşmeden dönme yolunu seçmiş ise, sözleşmenin hükümsüzlüğünden doğan zarar (menfi zarar), kapsamında kalmayan müspet zararlarını isteyemez. Sözleşmeden dönüp menfi zararların tazminini isteme hakkıdır.
Bu maddeye göre sözleşmeden dönme halinde taraflar karşılıklı olarak ifa yükümlülüğünden kurtulur ve daha önce ifa ettikleri edimleri geri isteyebilirler.
İlgili 34 soru bulundu
Tüketici, 14 gün içinde herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin sözleşmeden cayma hakkına sahiptir [MSY m. 9(1)].
Buna karşılık fesih, geçerli bir sözleşmenin ileriye yönelik olarak sona erdirilmesidir ve sürekli borç ilişkilerinde söz konusu olur. Dönme, sözleşmenin kurulma anından itibaren, fesih ise karşı tarafa vardığı andan itibaren hüküm ve sonuç doğurur.
Madde 180- Ceza ile zarar arasındaki ilişki
Alacaklının hem uğradığı zararı hem de bu zararın cezai şartı aştığının ispatı gerekmektedir. Emredici bir hüküm olmadığından aksi kararlaştırılabilir. Dönme cezasında istenemez.
Böylece borçlu alacaklı ile yaptığı anlaşmada dilerse sözleşmeden dönmeyi ve alacaklıya sadece cezai şart ödemeyi kararlaştırabilir. Bu tür cezai şartta borçlu cezayı ödemek suretiyle sözleşmeden dönebileceği gibi, alacaklı da sadece cezai şartın ödenmesini talep edebilir.
Kural olarak dönme anî edimli borç ilişkilerinde söz konusu iken fesih sürekli edimli borç ilişkilerinde söz konusudur. Dönme, ifasına başlanmamış sürekli edimli sözleşmelerde de kullanılır. Fesih ise ifasına başlanmış sürekli edimli sözleşmelerde kullanılır.
BİR SÖZLEŞME, ONDAN DÖNÜLMEKLE, HİÇ YAPILMAMIŞ DURUMA GELİR Mİ? Özet: Alacaklı tam iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerde borçlu direnimi nedeniyle sözleşmeden döndüğünde, sözleşme hiç kurulmamış gibi geçmişe etkili olarak ortadan kalkmaz; sadece içeriği değişir ve tasfiye amacına yönelir.
B.
Ancak TBK. m. 238' de düzenlenen “Önalım, geri alım ve alım hakları en çok on yıllık süre için kararlaştırılabilir ve kanunlarda belir- lenen süreyle tapu siciline şerh edilebilir” hükmü gereğince bu sürenin azamî sınırı en çok 10 yıl olarak belirtilmiştir17.
Sözleşmenin yapılması sırasında taraflardan biri diğerine bir miktar para verir ve aralarındaki anlaşmaya göre parayı veren verdiği parayı karşı tarafa bırakması karşılığında sözleşmeden cayma yetkisine sahip olursa, verilen para cayma parasıdır.
MADDE 8 – (1) Tüketici, sözleşmenin kurulduğu tarihten itibaren on dört gün içinde, herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin sözleşmeden cayma hakkına sahiptir. (2) Cayma hakkının kullanıldığına dair bildirimin bu süre içinde satıcıya noterlikler aracılığıyla yöneltilmesi yeterlidir.
sözleşmeyi bozabilir, Velidedeoğlu - Özdemir, s. 246. tazminat veya sözleşmeden dönme hakkına sahip değildir. Ancak borç imkansız hale gelmişse BK m. 96'ya dayalı olarak borcun yerine getirilme- mesinden doğan zararının tazminini talep etme hakkına sahiptir.
Madde 27 - Kanunun emredici hükümlerine, ahlaka, kamu düzenine, kişilik haklarına aykırı veya konusu imkânsız olan sözleşmeler kesin olarak hükümsüzdür. Sözleşmenin içerdiği hükümlerden bir kısmının hükümsüz olması, diğerlerinin geçerliliğini etkilemez.
Hukukumuzda, sürekli olmayan sözleşme bağını, tek taraflı olarak ortadan kaldırmak kural olarak mümkün değildir. Ancak taraflar anlaşarak, her birine veya sadece bir tarafa, belli bir bedel ödemek şartıyla sözleşmeden serbestçe dönme hakkı tanıyabilirler. İşte buna “dönme cezası” denir.
Ceza koşulunu talep etmek için borçlunun kusuru aranmakla birlikte, alacaklının zarara uğramış olması aranmaz. Ceza koşulu asıl borca bağlıdır ve ceza koşuluna bağlanması açıkça yasaklanmamış her türlü borç için kararlaştırılabilir. Aynı şekilde, sözleşmede herhangi bir edim ceza olarak kararlaştırılabilir.
Sözleşmelerin Geçerlilik Şartları
Taraflardan birinin zorlanması, korkutulması ya da aldatılması yoluyla yapılan sözleşmeler geçersizdir. Yasalara göre on sekiz yaşından küçükler, akıl hastaları sözleşme yapamaz. Konusu yasalara veya ahlaka aykırı sözleşmeler geçersiz kabul edilir.
Sözleşmeyi sonlandırmak için fesih bildirimini satıcı veya sağlayıcıya yöneltmeniz yeterlidir. Fesih bildiriminin satıcı veya sağlayıcıya ulaştığı tarihten itibaren en geç 7 gün içerisinde sözleşmeniz sonlandırılmalıdır.
Cayma Bedeli (Pişmanlık Akçesi)
Bir sözleşmede, sözleşme kurulurken verilen ve karşı tarafa terk edilmesi kaydıyla taraflara sözleşmeden dönebilme imkânı veren tutara pişmanlık akçesi denmektedir.
Bozucu koşul, hukuki sonuçlarını doğurmuş olan bir hukuki işlemin ortadan kalkmasının gelecekteki şüpheli bir olayın gerçekleşmesine bağlanmış olduğu şarttır.
Cayma hakkının tanındığı sözleşmelerde, hak sahibi belirli bir süre içeri- sinde herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin sözleşmeyi tek taraflı olarak sonlandırabilmektedir.
İptal sebepleri ise TBK'da dört ayrı hükümde düzenlen- miştir. Bu sebeplerden üçü irade bozukluklarına ilişkindir. Yanılma (TBK m. 30 vd.), aldatma (TBK m. 36) ve korkutma (TBK m. 37), bir hukuki işlemin iptaline neden olan irade bozukluğu halleridir.
MADDE 11- Hazır olmayanlar arasında kurulan sözleşmeler, kabulün gönderildiği andan başlayarak hüküm doğurur. Açık bir kabulün gerekli olmadığı durumlarda, sözleşme önerinin ulaşma anından başlayarak hüküm doğurur.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri