Sosyal statü genel olarak kazanılmış statü ve verilmiş statü olarak ikiye ayrılır. Kazanılmış statü, birey tarafından çaba sarfedilerek rekabet gerektiren bir süreçle edinilir. Verilmiş statüyse doğuştan gelir; kişinin yetilerine bakılmaksızın cinsiyet, aile, ırk gibi kavramlara dayanarak belirlenir.
Statü, kişinin toplumda sahip olduğu konumdur. Statüler iki temel türe ayrılır. Bunlar atfedilen ve kazanılan statülerdir.
Sosyal statü bir kişinin toplum içindeki konumunu, itibarını ve gücünü yansıtır. Sosyal statü birçok faktör tarafından şekillendirilir ve etkilenir. Bu faktörler arasında kişinin mesleği, eğitimi, geliri, aile geçmişi, yaş, cinsiyet, etnik köken, din, dil ve yaşadığı coğrafya gibi çeşitli özellikler bulunur.
Statü Faktörleri
Statüyü etkileyen faktörler; bireyin yetenekleri, eğitim seviyesi, sahip olunan meslek, yaş ve cinsiyet durumu olarak belirlenmiştir.
Toplumsal Statü, bireyin toplumda işgal ettiği konuma denir. Statü bireye toplum içinde hak ve sorumluluklar yükleyen mevkiidir. Bireyler toplum içerisinde aynı anda pek çok statüye sahip olabilirler. Mesela bir insan aynı anda öğretmen, abi, baba, futbol sever vb. olabilmektedir.
İlgili 24 soru bulundu
Bireyin sosyal çevre ve sosyal organizasyon içindeki yerini belirler. Bu konum prestije dayanır ve beraberinde yaşam tarzı, haklar ve sorumluluklar getirir. Kamusal figür, politikacı, internet ünlüsü gibi ünlü kişiler etkili sosyal statülere örnektir.
Toplumsal statü, bireyden farklı olarak hak ve ödevler toplamı olup, bireyin toplum içindeki yerini belirler. Statünün dinamik tarafı olan rol ise, bireyin kendisine atfedilen haklarını kullanması ödevlerini yerine getirmesidir (Linton,1936:113-115).
Statünün dinamik ya da davranışsal yönüne rol denir. Kişinin toplum içinde işgal ettiği konumuna uygun olarak yapması beklenilen davranışların bütünüdür.
sosyoloji'de insanın yaşam içerisinde eğitim ve deneyimleri ile sonradan kazandığı statü olarak geçer. öğretmen, öğrenci gibi şeyler buna örnek olabilir. hatta baba/anne olmak da bir kazanılmış statüdür. bir bireyin doğuştan sahip olmadığı, kendi çaba ve gayretiyle sonradan elde ettiği statülerdir.
Aktörlerin bir araya gelmesi ve birbirlerini etkilemesi sonunda ortaya çıkan varlığa da “toplumsal sistem” denilmektedir (Parsons,1954). Toplumsal sistem, bir arada olan ve birbirini etkileyen aktörlerin bütünüdür. Bu etkileşimin düzenliliği ve tutarlılığı zorunlu olan toplumsal sistem kavramı içine düşünülemez.
Statüyü, bireyin bulunduğu yer olarak tanımlayan Weber, statü gruplarının sahip oldukları ekonomik konuma göre değil, ortak düzlemde paylaştıkları hayat tarzına göre ve toplumsal yaşamda geçmişte gelen aile saygınlığı bağlamında konumlandırır.
Sosyal hayatın belirli amaçlara dönük ola- rak ortaya çıkan, gelişen, örgütlü, toplumsal et- kileşim, biçim ve oluşumlarına toplumsal kurum denir(Doğan,2008:175). Aile, ekonomi, din, ahlak, siyaset ve eğitim temel toplumsal kurumlardır.
Cevap: 1. Bir kimsenin, bir kurum veya bir toplum içindeki durumu. 2. Bir topluluk veya bir toplum içinde bir kimsenin durumu veya kazandığı saygınlık.
Statüyü etkileyen faktörler, bireyin yetenekleri, eğitim seviyesi, sahip olunan meslek, yaş ve cinsiyet durumu olarak belirlenmiştir. Bireysel yetenekler, davranış düzlemi içerisinde bireylerin yapabilecekleri işlerin belirleyicisi durumundadır.
2. Kazanılmış Statü Kişilerin kendi çabaları sonucu elde ettikleri statüdür. Örneğin, anne, baba, öğretmen rolü çok büyüktür ve çok çabuk değişebilir.
Toplumsal statü ise bireyin, içerisinde yaşadığı toplumda sahip olduğu konumu, durumu ve mevkisidir. Örneğin; anne, baba, doktor, yönetici, hademe, zengin, fakir, kız ve erkek toplum içerisinde sahip olunan bazı statülere örnek olarak verilebilir.
Mesleki Statü: Eğitim yoluyla kazanılan sistematik bilgi ve becerilere dayalı olarak insanlara fayda sağlayan iş ya da uğraş anlamında kullanılmaktadır.
Bu olgunluğun yaşını yani erginliği kanun koyucular belirler. Erginlik (Rüşt) : belirli bir yaşın doldurulmasıyla ya da bu yaşın doldurulmasından önce, evlenme veya hâkim kararıyla kazanılan olgunluktur. Türk Medeni Kanunu'na göre rüşt 18 yaşın doldurulmasıyla kazanılır.
Sınıfsal kimlik ekonomik üretim ilişkilerine göre belirlenen bir konumdur. Üretim ilişkileri içinde üretim araçlarına sahiplik ve emek arasında belirlenen bu konuma mukabil Max Weber toplumsal yapılarda bir de statü diye başka bir tabakalaşma örüntüsü olduğunu ortaya koymuştur.
Statü bir anlamıyla kişinin toplumdaki konumunu, diğer anlamıyla, kişinin, başkalarının gözündeki değerini ifade eder.
Statü tutarlılığı, kişinin sosyal eşitsizlik bakımından, sınıfsal durumu değişse de sosyal konumunun değişmemesi halidir. Örneğin orta sınıfların gelirlerinin az ya da çok olmasının onların statülerini doğrudan etkilememesi vb.
Rol davranışları, çalışanın örgüt içinde üzerine düşen görevi yapması için göstermesi gereken davranışlardır. Bu davranışlar, çalışanın uymak zorunda olduğu biçimsel olarak tanımlanmış görevleridir.
Anne-babanın hayatta birçok rolü olduğu gibi (ebeveyn, çalışan v.b.) çocuklar da günlük hayatlarında birçok farklı sosyal role sahiptir. Örneğin; çocuğun öğrenci rolü, evlat rolü, spor yapıyorsa sporcu rolü, herhangi bir kulübe üyeyse üyelik rolü vb. Bireyin bebeklik döneminde karşılaştığı ilk rol anne ve babasıdır.
Rol bireyin sosyal alan ya da anlamda benimsemiş olduğu davranış biçim ve özellikleri anlamına gelir. Örneğin anne, baba ve çocuk bir çekirdek ailenin rolleridir.
Bunlar; temel roller, genel roller ve bağımsız rollerdir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri