Soğanın tazeliğini ele veren en önemli nokta kokusudur. Eğer soğan çok keskin bir kokuya sahipse ve filizlenmeye başladıysa taze değildir. Bu yüzden soğan alırken, mutlaka koklayın ve filizlenmemesine özen gösterin.
Kırmızı soğan: Mor soğan olarak da bilinen kırmızı soğan, yemeklerin içerisine girdiğinde, piştikçe lezzetini kaybetmesi nedeniyle özellikle çiğ tüketilmesi önerilir. Yemekler ya da salatalar haricinde, az balzamik sirkeyle birlikte fırınlandığında ya da ızgara edildiğinde de daha çok lezzeti ortaya çıkar.
Soğanın anavatanı Batı Asya'dır.
Soğan Amaryllidaceae familyası, Allium L.
Kırmızı soğan
Sarı sğana göre daha fazla antioksidan vardır. Antioksidan ise vücuttaki sağlıklı hücrelere zarar veren serbest radikalleri ortadan kaldırır. Kırmızı soğanda bulunan quercetin ve diğer antioksidanlar sayesinde kansere karşı koruyucu kalkandır. Kanser riskine karşı sarı soğana oranla daha koruyucudur.
Birçok çeşidi bulunan soğanın kırmızı, beyaz, sarı ve mor olmak üzere renkleri ile ayrımı yapılmaktadır. Genellikle kırmızı soğan kullanımı yemeklerde yaygın olmaktadır. Mor soğan ise daha acı ve ekşi bir soğan çeşidi olduğu için kebaplarda yahut salatalarda daha çok tercih edilmektedir.
İlgili 18 soru bulundu
Peki soğan alırken hangisini alacağınızı nasıl bileceksiniz? Soğan satın alırken ağır olanları seçmelisiniz. Yumuşak, hafif ve soyulmadan bile keskin bir kokuya sahip olanlar yaşlı soğanlardır. Tatlı soğan hariç tüm bu soğan çeşitlerini serin bir yerde birkaç hafta muhafaza edebilirsiniz.
Soğan çeşitleri (Soğan türleri) arasında en yaygın olanları, taze soğan, arpacık soğan, kırmızı soğan, yazlık ve kışlık soğan olarak sıralamak mümkündür. Taze soğan, yeşil soğan diye de bilinen, her çeşit salatada veya tek başına kullanılan bir soğan türüdür.
Soğan seçerken, kuru ve sert olmasına özen göstermelisiniz. Yumuşak soğanlar çürümeye hazır türdendir. Kabuklarının, soğan üzerinde olması önemlidir. Patatesin ise sert ve filizlenmemiş olması gerekir.
Bir ay boyunca her gün soğan tüketen kişilerin kemik yoğunlukları, tüketmeyenlere oranla yüzde 5 daha fazla. Anti-inflamatuar özellikleri yüksek olan soğan, kötü kolesterolü de azaltır. Düşük kolesterol seviyesi de kalp sağlığı için iyidir. Ayrıca kardiyovasküler hastalık riskini de azaltır.
SOĞANIN ZARARLARI
Soğan bazı kişilerde tüketildiğinde mide ekşimesi ve hazımsızlığa yol açabilir. Bunun yanı sıra basur hastalığı olan kişilerde kanamanın da artmasına neden olabilir. Soğan içerisinde kükürt de bulunur. Bu yüzde aşırı tüketilmesi alerjilere yol açar ve gıda zehirlenmesiyle de sonuçlanabilir.
Soğan,sarımsak kabuğu yakmanın hem uğursuzluk getireceğine inanılır hem de günah olduğu kabul edilir. Soğan ya da sarımsak kabuğu yakmanın kişileri çok kötü durumlarla karşı karşıya getireceğine , başına bir bela geleceğine inanılır.
Soğan ✓ (Doğru kullanım)
Soğan, mikroplar ve böceklere karşı biyokimyasal savunma mekanizması harekete geçirerek bir enzim salgılıyor. Bu enzimler, soğandaki sülfidleri parçalayarak sülfür oksite dönüştürüyor. Sülfür oksit kısa sürede uçucu bir hal alıyor ve havada hızla yayılan bu gaz göze ulaştığında da yakıcı bir aside dönüşüyor.
Sarı soğanın en büyük avantajı ucuz ve her mevsim bulunabiliyor olmasıdır. Ayrıca sarı soğanlar hemen hemen her yemekte kullanılabilir. Salatalarda, soslarda ve çorbalarda sarı soğanla harikalar yaratabilirsiniz. Kırmızı soğanın en önemli avantajı, sert ve lezzetli olmasıdır.
Soğanların göz yakıp yakmaması içerdikleri sülfür miktarına bağlıdır. Yani aslında gözümüzü yakan soğanın acısı içindeki sülfürdür. Çok sülfürlü topraklarda yetişmiş soğanlar daha acı olurken, sülfür miktarı az topraklarda yetişmiş soğanlar diğerlerinden daha az acıdır.
Mor soğan olarak da bilinen kırmızı soğan, yemeklerin içerisine girdiğinde, piştikçe lezzetini kaybetmesi nedeniyle özellikle çiğ tüketilmesi önerilir. Yemekler ya da salatalar haricinde, az balzamik sirkeyle birlikte fırınlandığında ya da ızgara edildiğinde de daha çok lezzeti ortaya çıkar.
MİDE ASİDİNİZİ ARTTIRIR
Soğan, şişkinlik ve gaza sebep olmasının yanı sıra mide asidinizin artırır bu da size rahatsızlık verir. Bu yüzden akşam yemeğinde çok fazla soğan tüketmenizi önermiyoruz.
Soğan, her an kolaylıkla bulabileceğiniz sebzelerden biri. Aynı zamanda bir antioksidan deposu olması, oldukça sağlıklı sonuçlar almanızı sağlıyor. Pişmiş soğan ise bu noktada öne çıkıyor. Çiğ soğana oranla çok daha faydalı olan pişmiş soğan, adeta doğal bir antibiyotik görevi görüyor.
Afrodizyak etkilidir, cinsel gücü arttırır. Bağışıklık sistemini güçlendirir, vücut direncini arttırarak vücuda kuvvet verir. Zihinsel ve bedensel yorgunluğu giderir.
Kuru soğan alırken nemlenmiş, filizlenmiş, yumuşak ve kötü kokulu soğanlara dikkat etmek gerekiyor. Dışı düzgün görünse bile kötü bir koku olması içeride çürümenin başladığı anlamına geliyor. Kabuğunun yeşile dönmemiş olması önemli.
Beyaz soğan
Sulu, ince katmanlı, acı ve şeker oranı düşüktür. Aslında mutfağımıza geç giriş yapmış ve Türk yemeklerindeki uzun süre pişme durumuna uygun olmayan bir yapısı var. Daha çok sotelerde, tava yemeklerinde kullanılmalı.
işte sorunun cevabı aşağıdadır. Bu kelime genellikle Kurusoğan şeklinde yanlış yazılıyor. Doğru kullanımı Kuru soğan şeklinde olmalıdır.
"taze soğan" dediğimiz kısmın üzerinde, küçük ve kuru soğana benzeyen bir bölümüdür. zehir gibi acıdır, yenmez, bir işe yaramaz. bir işe yaramayan, bir işi beceremeyen erkekler de buna benzetilir. soğan erkeği işte, sırf görüntü ama aslında bi işe de yaramaz" anlamına gelir.
Kuru soğanın toprağın yüzeyine çıkardığı ve gelişimini tamamladığı besin yeşil soğandır.
Gıda tarihçisi Laura Kelley, "Genetik çözümlemelere bakılırsa, soğan Orta Asya'dan geldi.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri