Sözlükte “yaşlı kimse” anlamındaki şeyh kelimesi (çoğulu şüyûh) hadis literatüründe “kendisinden hadis rivayet edilen hoca” mânasına gelir; bunun “kırâe ale'ş-şeyh, semâ' min lafzi'ş-şeyh” biçiminde kullanımı yaygındır. Öte yandan bu terim râvinin zayıflığını ifade eden ta'dîl lafzı olarak da zikredilmektedir.
şeyh kelimesinin başka bir versiyonu. arapçada "y" harfinin bazen "ı" veya "i" şeklinde de okunuyor olması sebebiyle; ş, y ve h harflerinden oluşan bu kelime türkçede şeyh veya şıh olarak telaffuz edilebilmektedir.
Şeyh, tasavvufta, kendisine bağlanan insanları tarikat kuralları içinde eğiten mutasavvıf mürşit. Aynı zamanda Arap kültüründe üst düzey makamlara sahip olan kişilere, yaşlı kişilere, ilimli şahıslara veya kraliyet ailesine mensup şahıslara verilen bir unvandır.
(Şıh) Bahil, cimri, hasis kimse.
Kökeni Arapça olan Şeyh kelimesi, aynı anlamı ile beraber Türkçede yerleşik olarak kullanılmaktadır. Tarikatlarla ilgili bir kelime olmasının yanı sıra, bu konuda üst düzey kişiler için verilen bir unvan olarak ele alınır.
İlgili 39 soru bulundu
İslam açısından tarikatlara ne yer vardır, ne gerek vardır. Allah, insanlığa din olarak İslam'ı göndermiştir. Allah'ın gönderdiği hiçbir tarikat olmadığı gibi, görevlendirdiği hiçbir şeyh de yoktur.
Türkçe'de er, eren ve ermiş kelimeleri de “şeyh” mânasına gelir. Şeyh kelimesi Kur'an'da (Hûd 11/72; Yûsuf 12/78; el-Kasas 28/23; el-Mü'min 40/67) ve hadislerde (Wensinck, el-Muʿcem, “şeyḫ” md.) sözlük anlamıyla geçmektedir.
(ﺛﺨﻦ) i. (Ar. ѕiḫan) Kalınlık: Duvarlarının sihanın ölçmek nasip olmadı (Fahri Celâl).
Arapça kökenli bir sözcük olan satıh, bir nesnenin dış görünüşü anlamına gelir. Bu kelime coğrafya ve geometri gibi bilimlerde terim anlamında kullanılır. Satıh coğrafyada yamaç, geometride ise yüzey demektir.
Yaşlı, ihtiyar, pir, bey, önder, kabile reisi. Tasavvufta, kendisine bağlanan insanları (mürid) tarikat kuralları içinde eğiten mutasavvıf. Ata, mürşid, mukaddem gibi adlarla da anılan şeyh, bir tarikatın kurucusu (pir) olabileceği gibi, ölümünden sonra onun yerine geçen halifelerinden biri de olabilir.
Adını, Karamanoğulları zamanında, Buhara'dan gelen mutasavvıf “Yalıncak Sultan” ve oğlu “Taç Ahmet”e izâfeten “Şeyhler” olarak almıştır. Köy, 1965 yılına kadar “Şıhlar” olarak yazılmıştır. Halk arasında “Şıhlar” olarak bilinmektedir.
Harîriyye. Ahmed er-Rifâî'nin kızından torunu Ebü'l-Hasan Ali el-Harîrî (ö. 620/1223) tarafından kurulmuştur (Harîrîzâde, I, vr. 288b-293a; Hüseyin Vassâf, I, 245). Harîrî Suriye'de Rifâîliği başlatan ilk şeyh olarak bilinir.
1865/1866; Palu, Elazığ - 29 Haziran 1925, Diyarbakır), seyyid bir aileye mensup, Zaza asıllı Nakşibendi şeyhi, Kürt lideri. Müderris, mutasavvıf, müfessir ve muhaddis olan Şeyh Said, Şeyh Said İsyanı'nın lideriydi.
parlamak {fi.} ışık saçmak {fi.} çakmak {fi.}
Sih TDK sözlük anlamı şu şekildedir: isim Hindistan'ın Pencap bölgesinde yaşayan bir topluluk.
ŞATIH – ŞATH
(ﺷﻂﺡ) i. (Ar. şaṭḥ) tasavvuf. İlâhî feyiz ve kuvvetli tecellî etkisiyle kendinden geçen velîlerin o coşkunlukla söyledikleri, zâhirî bakımdan şer'î hükümlere aykırı gibi görünen söz: Bu halka gösterirsin şath u tâmât / Bu istidrâcına dersin kerâmât (Şemseddin Sivâsî).
Sözlükte “yazı yazmaya uygun yassı ve düzgün yüzey” anlamındaki levh ile “korunmuş” mânasındaki mahfûz kelimelerinden oluşan levh-i mahfûz “üzerine yazı yazılan, silinmekten ve değişikliğe uğramaktan korunmuş düzgün satıh” demektir.
En zayıf vücut tipi sayılan ektomorf, “sıska” olarak tabir edilen bir görüntüye sahiptir. Az genişlikte ve ince omuzlardan oluşan ektomorf vücut tipi, aynı zamanda küçük eklemlerden ve yağsız kaslardan meydana gelir.
Sınık TDK sözlük anlamı şu şekildedir: sıfat,halk ağzında Kırık, çıkık. Yenilmiş, bozguna uğramış
Sıngın TDK sözlük anlamı şu şekildedir: sıfat,halk ağzında Gözü korkmuş, sinmiş (kimse) Çekingen, ürkek. Üzgün, düşünceli.
Sifin TDK sözlük anlamı şu şekildedir: isim,bitki bilimi Sarıağı
"2 Ayet-i keri mesi de, velilik nurunun ve cesaret sırrının sahibi Hazret-i Ali bin Ebi Talib'e dayanan "Zikr-i Cehri" (açık zikir) erbabının dayandığı Kur'an hükmüdür. Hal böyle olunca, tarikatların, İslâm dini içinde yer almış müessese olduğu kabul edilir.
Risale-i Nurlar hakkı ile mürşid-i kamil kapsamı içindedir, ille de bir şahsa veya tarikat şeyhine bağlanmak gerekli değildir. Lakin hem Nur talebesi olmak hem de eski mürşidini kaybetmek istemiyorsa, her ikisi ile de bağlı kalabilir, bunun Risale-i Nurlar açısından bir sakıncası yoktur.
Şeyhler, kutsal ve ilahi niteliklere sahip insanlar değildirler. Beşer olmanın dışında şeyhlerin, insan üstü bir nitelikleri ve vasıfları yoktur. Tarikatlarda şeyhler, insanüstü vasıflara sahip ilahi niteliklere sahip otoriteler olarak kurgulanmaktadırlar.
677 sayılı kanuna göre “cami ve mescit dışındaki”, tekke, zaviye ve türbeler kapatıldı. Tarikatlar ile şeyhlik, dervişlik, müritlik, dedelik, seyitlik, çelebilik, babalık, emirlik, nakiplik, halifelik, falcılık, büyücülük, üfürükçülük, muskacılık gibi san ve sıfatların kullanılması yasaklandı.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri