"20 yaşında mideye giren kramplar, 30 yaşında derin duygular, 40 yaşında kolaylık ve huzur... Aşkı her yaşta farklı yaşıyoruz. Fakat asıl önemli olan, yaşımız ilerledikçe duygularımızın hangi yöne gittiğini görmemiz." Aşkın yaşı yok.
Yapılan araştırmalara göre bireyler cinsel kimliklerini keşfetmeye başlamaları ile birlikte âşık olma davranışlarını göstermeye başlar. Çocukların cinsel kimliklerini keşfetmeye başlama yaşı ise genellikle 5-6 yaşlarıdır. Bu nedenle bir çocuğun âşık olma davranışını 10 yaşında göstermesi sürpriz sayılmaz.
Yaş farkı, tek başına ilişkinin süresi ve niteliği üzerinde etkili değildir. Duyguların niteliği, ruhsal yaş, olgunluk, yaşamsal beklentiler, ihtiyaçlar, sorumluluk bilinci gibi faktörler, ilişkinin gidişatını ve geleceğini, yaş farkına kıyasla daha çok belirler.
Aşkın yaşı yoktur. İster 20, ister 40, ister 60 yaşında ol. Yinede aşık olabilirsin. Çünkü duygular zihnimizden değil, kalbimizden çıkar.
Lise aşkınızı düşünün. Çoğu kişi o dönemde gerçek aşkı olduğunu ve onunla evleneceğini düşünmüştür. Elbette istisnalar var ancak bilime göre gerçek aşk bizi 27 ila 35 yaş aralığında buluyor.
İlgili 19 soru bulundu
Gençlik dönemi UNESCO tarafından 15-25 yaş aralığında belirlenirken, Birleşmiş Milletler Örgütü (BM) 12-24 yaş aralığını öngörmüştür. Türkiye ise BM'in belirlediği 12-24 yaş arasını gençlik dönemi olarak benimsemiştir.
Hayatımız boyunca yaşadığımız ilişkiler sonucunda birçok tecrübe kazanırız. Ancak psikologların dediğine göre insan, gerçek anlamda tam üç kere aşık olur. Bu tecrübelerden her birisi kendine göre, önemli ve hatta gereklidir.
Yapılan araştırmalara göre aşkın ömrünün 18 ayla dört yıl arasında olduğu ortaya çıktı. Bu süre sonunda kişiler dopaminin yarattığı güçlü etkiye bağışıklık kazanıyor ve heyecan ile birlikteliğin verdiği haz da azalıyor. Evrimsel teori de ilişkilerin ömrü için biçilen dört yıllık süreyi destekliyor.
Aşık olmak günah değildir.
Uykusuzluk, kalp çarpıntısı, iştahsızlık, ağlama ya da gülme nöbetleri, el terlemesi, baş dönmesi, aşkın fiziksel göstergeleridir. Sürekli yanında olma isteği, bitmeyen özlem, kıskançlık, başkasıyla paylaşamama gibi olgular da aşkın ruhsal belirtileridir.
Türk uzmanlar, yaş aralığını 5 ila 10 arasında veriyor. Kadın ve erkek ilişikisi için en ideal yaş farkı bilimsel olarak belirlendi. Araştırmacılar, erkeklerin kadınlardan 4 yıl 4 aylık yaş farkı ile büyük olmasının ilişkiyi güçlendirdiğini kanıtladı.
Hem erkek hem de kadında libido her ne kadar yaşa bağlı olarak azalma gösterse de, çiftler sağlıklı oldukları sürece çok ileri yaşlara kadar hiçbir tedaviye gereksinim olmadan cinselliklerini yaşamaya devam edebilirler.
Hatta bu konuda pek çok toplumda oldukça yaygın olarak kabul gören bir kural bile var: “yaşın yarısı artı yedi kuralı! Buna göre bir kadın veya erkek, en fazla kendi yarı yaşından 7 yaş büyük birisiye birlikte olmalı! Örneğin 30 yaşındaki bir insan, en az 22 yaşındaki birisiyle birlikte olmalı.
Özellikle ünlü birine duyulan platonik aşk, ergenlikte oldukça sık görülür. Bu dönemde duygular yoğun yaşandığı için, karşı cinsle ilişkiler de daha coşkulu olabilir. Aşık olunan kişi tarafından reddedilmek, sevgiliden ayrılmak gibi durumlar, ergen için büyük bir üzüntüye neden olabilir.
Hemen belirtelim ki evet,çocuklar gerçekten de aşık oluyorlar.Sevgi anlamında gerçekten de bir aşk yaşıyorlar.Biz yetişkinlerden henüz cinsel kimlikleri gelişmediği için ve hormonal faaliyetleri başlamadığından sadece bu yönüyle ayrılıyorlar. Ancak duyguları çok yoğun ve gerçekçi.
Kadınlar ortalama 123 gün içinde aşık oluyor
Araştırmalar bu sürenin erkeklerde 108 gün olduğunu ortaya koyuyor. Ancak uzmanlara göre hem kadınlar hem de erkekler daha önceki bir sürede gerçek aşkı bulduğunu düşünüyor.
Ayrıca aşk, genellikle, muhatabın güzelliğine bakmaksızın ve insanın iradesi dışında gönülde meydana gelen coşkun bir sevgi potansiyelidir ki, bir açıdan –imtihan için verilen- bir musibettir.
Değerli kardeşimiz, Kuşkusuz, cennette her lezzetin yanında cinsî ilişki de vardır. Kur'an'da kişilerin eşlerinden ve ayrıca hurilerden bahseden ayetler, dolayısıyla bu tür ilişkiden de söz etmiş oluyor.
Aşık olmak günah değildir. Bildiğiniz gibi, aşk, nefsanî olan duygusallıktan ziyade, kalbî olan aşırı sevginin adıdır. Ancak mukaddes şeyleri feda edecek kadar tapar gibi sevmek doğru değildir. Aşık olmak günah değildir.
Aşkın ömrünün hem hormon ölçümleriyle hem beyin görüntülemeleriyle 2.5 yıl olarak belirlendiğini anlatan Yücesoy, sonrasında hormonların düşmeye başladığını söyledi: “Hormonlar düştükçe yüksek kortikal merkezler harekete geçiyor, yani uyanıyoruz.
Bunlar, tutkulu aşk (Eros), arkadaşça aşk (Storge), oyun gibi aşk (Ludus), sahiplenici aşk (Mania), mantıklı aşk (Pragma) ve özgeci aşk (Agape)'tır.
Bilimsel araştırmalara göre, aşkın ömrü 18 ay ile 4 yıl arasında değişiyor. Bu süre sonunda, aşık olduğumuz kişiye karşı duyduğumuz heyecan ve haz azalıyor, çünkü beynimizde salgılanan dopamin hormonuna bağışıklık kazanıyoruz. Aşkın süresini etkileyen evrimsel bir teori de var.
Sevmek bir ömür sürer, aşık olmak bir buçuk saniye. Bilim adamları, beyine hücum eden kimyasal maddeler nedeniyle ilk bakışta aşık olmanın mümkün olduğunu ortaya çıkardılar. Tam olarak söylemek gerekirse, aşık olmak için bir buçuk saniye yetiyor.
Bakış süresinin ortalama 8.2 saniye sürdüğü de tespit edildi. Bununla birlikte çekicilik konusunda düşük not verdikleri aktristlerin gözlerinin içine bakma süresinin 4.5 saniyeye kadar düştüğü gözlendi. Kız öğrenciler ise göz kontağı süresini erkekler kadar uzun tutmadılar.
Görünen o ki, bir insana aşık olmak da, o insanı unutmak da yaptığımız bir seçimden ibaret. Bunu biz demiyoruz; psikologlar söylüyor. Yapılan çalışmalar, davranışsal ve bilişsel teknikler kullanarak duygularımızı yönetmenin mümkün olduğunu gösteriyor.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri