Bilindiği gibi sezaryen seksiyo bir ameliyat olup normal doğumun elvermediği ya da anne ve bebek hayatı açısından risk teşkil eden durumlarda annenin karnına ve rahmine bir kesi yapılarak bebeğin doğurtulması işlemidir.
Sezaryenin en büyük avantajı bebeğin normal doğum sırasında oluşabilecek riskleri yaşamadan direk sağlıklı bir şekilde dışarı alınmasıdır. Bebeğin sıkışması, oksijensiz kalması gibi kötü olasılıklar sezaryende yoktur. Bebek az riskli bir yoldan dışarı çıktığı için birçok aile bu yüzden sezaryeni tercih etmektedir.
İstmosel Tehlikeli mi? İstmosel, genellikle zararsız ve doğal bir yapıdır. Ancak, bazı durumlarda istmosel, rahim içindeki doku ve organların yapışmasına neden olabilir. Bu durum, rahim içi adhezyonlara ve skar dokusuna yol açarak, pelvik ağrı, düzensiz adet kanamaları ve infertilite gibi sorunlara neden olabilir.
derecede güvenli ve kolay bir işlem haline gelmişlerdir. Bu ameliyat için doğru tabir her ne kadar "sezaryen" olsa da halk arasında ve bu bölümde geçen "sezeryen" veya "sezaryan" gibi yanlış telaffuzları da bulunmaktadır. Sezaryen tıbbi olarak "sectio", "C/S "veya "C/S Abdominale" gibi isimlerle de geçmektedir.
Doğum çeşitlerinin en yaygın olanlarından vajinal doğum, planlanmış ve/veya planlanmamış sezaryen, epidural doğum ve suda doğum önerilmektedir.
İlgili 26 soru bulundu
Epidural normal doğumda anne adayı doğum ağrılarını hissetmez. Bu yüzden Epidural doğuma prenses doğum da denmektedir. Anne adayı epidural normal doğumda bebeğin çıkışı sırasındaki epizyo denilen kesiyi hissetmez. Epidural normal doğum da anne adayı bebeğin çıkış anındaki ağrıyı da hissetmez.
Yeni doğum yapan kadına “loğusa” denir, loğusa sıcak tutulur. Eskiden sıcak olsun, kan toprağa aksın diye kadın ısıtılmış toprağa yatırılmakta, çocuk da toprakla kundaklanmaktaydı. Günümüzde artık bu gelenek tamamen kalkmış durumdadır, kadının altına iki üç kat bez serilmektedir.
Bilindiği gibi sezaryen seksiyo bir ameliyat olup normal doğumun elvermediği ya da anne ve bebek hayatı açısından risk teşkil eden durumlarda annenin karnına ve rahmine bir kesi yapılarak bebeğin doğurtulması işlemidir.
Doğum sancılarının başladığı andan , bebeğin doğmasına kadar olan sürece TRAVAY denilir. Travay sürecinde rahim ağzının yumuşaması, amnion kesesini açılması, bebeğin anne rahminden çıkıma doğru doğum sancılarıyla itilmesi gibi olaylar yer alır. Her şey yolunda giderse gerçekleşir.
Vajinal yoldan yani normal doğumla doğması mümkün olmayan bebekler karın ön duvarı ve rahmin kesilmesi ile birlikte sezaryen aracılığı ile doğurtulmaktadırlar. Normal doğuma kıyasla ağrısız bir doğum yöntemi olan sezaryende plasentaya kadar kesilerek bebek alınmaktadır.
Sezaryen skar gebeliği, daha önce geçirilmiş sezaryene bağlı gelişen skar bölgesine gebelik kesesinin implante olması neticesinde oluşan ve çok nadir görülen bir ektopik gebelik şeklidir. Ancak sezaryen oranının artması ile birlikte sıkça bahsedilir olmuştur. Erken tanı ve doğru tedavi seçimi önemlidir.
İstmosel, sezaryen sonrası kesinin yapıldığı bölgede uterus boşluğunun iç duvarında oluşan bir kusurdur. İstmosel anormal kanamaya ve ikincil kısırlığa neden olabilir. Menstrüel kan bir uterus istmoselinde sıkışıp kaldığında, uterus astarının önemli ölçüde iltihaplanmasına yol açar.
Sezaryen doğum birçok riski de artırır; kısa vadede, kan pıhtılaşması, acil rahim ameliyatı, felç vb. olarak karşımıza çıkarken uzun vadede, pelvik ağrıda artıştan ileriki hamileliklerde dış gebeliğe kadar birçok soruna sebep olabilir.
Cemal Ünlü - YouTube. Sezaryen ameliyatının haftası çok önemli. 39. hafta doldurulmadan doğumun gerçekleştirilmemesi gerekir. Bebeğin akciğer gelişmemesine bağlı problem yaşama ihtimalini en aza indirmek, sezaryen ie doğumun 39. haftada planlanması en doğru yaklaşım olucaktır.
Esas belirleyici faktör bebeğin sağlıklı doğumudur. Doğum şekline anne adayı ile birlikte doktor karar vermelidir Hiçbir detay gözden kaçırılmamalıdır.
Suda Doğum
Doğumun ilk evresini kısaltması açısından ve epidural analjezi kullanımını azaltması nedeniyle sağlıklı ve sorunlu giden 37-42 hafta arası doğum eylemi başlayan gebelere doğumun ilk evresini geçirmek için önerilebilir. Anne ve bebek açısından artmış yan etki riski taşıyor gibi görünmemektedir.
Zor doğum veya anormal doğum, uzamış doğum, uzamış doğum eylemi, uzamış eylem, anormal eylem gibi isimler verilir. Doğumu zorlaştıran, doğumun gerçekleşme süresini uzatan, normal doğumun gerçekleşmesini engelleyen durumlara distosi denir. Bütün doğumların yaklaşık %10-20'sinde distosi ile karşılaşılır.
Üç devre olarak tamamlanan doğum eylemine “Travay” denmektedir.
Aktif bir doğum içgüdüseldir
O tamamen sizin isteğinizle ve belirlemenizle gerçekleşen, vücudunuzu istediğiniz gibi kullanmada ve onun isteklerini/arzularını izlemede tam özgürlüğünüzün olduğu doğal ve spontan/kendiliğinden bir doğumu içerir. Aktif doğum aklın bir tutumudur.
BİR KADIN EN FAZLA KAÇ DEFA SEZARYEN DOĞUM YAPABİLİR? Yapılan her sezaryen doğumda risk daha da artar. Bu sebeple de özellikle üçüncü sezaryenden sonrası oldukça sakıncalı olabilir. Bu sebeple bir kadın için en fazla üç sezaryen doğumun yapılabileceğini söyleyebiliriz.
Normal doğum, üç aşamada gerçekleşir. İlk aşamada rahimde kasılmalar görülür. 10 ila 15 dakikada bir gelen bu kasılmalar yaklaşık 14-16 saat sürebilir. Bu aşamada rahim ağzının 8-10 cm açılması beklenir.
Doğumdan yaklaşık 6 hafta sonra, bu dokular kendini toplar ve cinsel yaşam başlayabilir. Sezaryen ile doğumda ise vagen dokusunda herhangi bir hasar oluşmadığından, lohusalık kanamasının aktifliğini yitirdiği 3. haftadan sonra, cinsel birleşme çiftlerin isteğine bağlı olarak sakıncasızdır.
Yarpuz bitkisi, sedef çiçeği, yabani havuç tohumu gibi bitkileri doğum kontrolü amacıyla kullanmışlardır. Ayrıca muskalar, ay ışığından kaçınmak gibi yöntemler de uygulamışlardır. Antik Çin'de hamileliği önlemek için kadınlar sıcak cıva içiyorlardı.
Kadınlarda doğurganlık yaşı, 21 ve 30 yaş arasındadır ve bu yaş aralığı doğurganlıkların en yüksek olduğu dönemdir. Bundan dolayı daha rahat bir şekilde hamile kalınır. Ancak 35 yaşından sonra hamile kalabilme şansı, yumurta olgunlaşma sürecinin bozulmasından dolayı azalmaktadır.
En doğurgan çağ 22-30 yaşları gösterirken özellikle 35 yaşından sonra bir azalma başlamakta, 40 yaşından sonra da hamilelik oldukça zorlaşmakta, 45 yaşından sonra ise teorik olarak mümkün olmamaktadır. Ancak literatüre geçmiş mucize gebelikler de mevcuttur, fakat oldukça nadirdir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri