Ege bölgesindeki Bozdağın eteklerinde yetişen meşhur Şekerci Kestanesi olarak bilinen kestane türüdür. İnce Kabukludur. Fırında ya da haşlayarak yiyebilirsiniz.
Kestane, kayıngiller familyasından gelen, dayanıklı yapıya sahip, sonbaharda tüketime hazır hale gelen verimli bir çeşittir. Bilimsel adı castanea sativa olan kestanenin, dünya üzerinde 13 türü bulunmaktadır.
Kestane Türkiye'de en çok Aydın ilinde yetiştirilir. Ege Bölgesi toplam üretimde yaklaşık %70 payla ilk sıradır. Aydın'dan sonra, İzmir, Kastamonu ve Sinop kestane üretiminde ön plana çıkan illerdir.
Erfelek Kuzu Kestanesi çok kolay pişmesi, iç kabuğundan zahmetsizce ayrılması, parlak rengi ama en önemlisi bambaşka tadı ile meraklılarını peşinde koşturan bir orman ürünüdür. Sinop'un Erfelek ilçesini çevreleyen geniş kestane ormanlarından hasat edilen kuzu kestaneye miSSinova sayesinde kavuşabilirsiniz.
Kestanenin iri olması, kabuğunun kolay soyulması, tohum zarının mevye etine girmemiş olması üründe aranan özelliklerdir. Aydın'da yetişen kestaneler bu özellikler açısından çok iyi bir yere sahip.
İlgili 34 soru bulundu
Kestane ılıman iklimi seven bir ağaç türüdür. Bu nedenle de en verimli topraklar Ege Bölgesi'ndedir. Türkiye'nin en çok kestane veren bölgesi Ege'dir. Ege bölgesinde ise en fazla kestanenin üreten il ise Aydın ilidir.
Bursa Kestane Şekeri; kestane meyvesinin kabuklarının soyulması ve şurup içinde pişirilerek şekerlendirilmesi ile elde edilen bir üründür. Bursa'da 1900'lü yılların başından itibaren meşhur Şekerciler Çarşısında kestane şekeri üretilmeye başlanmıştır.
At kestanesi, Sapindaceae familyasından Aesculus cinsinden ağaç ya da çalı formundaki kışın yapraklarını döken türlerin ortak adı. L., Sp. Pl.: 344 (1753). Vikitür'de Aesculus ile ilgili ayrıntılı taksonomik bilgiler bulunur.
Vücutta biriken iltihapların atılmasına yardımcı olur. İçerisinde bulunan büzücü maddeler sayesinde akne ve sivilcelerden dolayı açılan gözeneklerin kapanmasına katkı sağlar. Yara izlerinin ve yaraların kapanmasında da kullanılabilir. Eklem ve kemiklerde ortaya çıkan romatizma ağrılarını dindirir.
At kestanesi, Sapindaceae ailesine ait çiçekli bir bitki türüdür. At kestanesi ağacında genellikle her bir salkımda sadece 1–5 meyve gelişir; meyve at kestanesi olarak adlandırılan bir somun benzeri tohum içeren yeşil, dikenli kapsüllerdir. Bitki ayrıca kestaneye benzerliğinden dolayı at kestanesi adını almıştır.
Dolayısıyla at kestanesi çiğ olarak kesinlikle tüketilmemelidir. Eskulin maddesi DNA hasarına yol açtığından tehlikelidir. Baş ağrısı, mide bulantısı, felç, koma ve ölüme neden olabilir. Bu nedenle at kestanesi halk tarafından çok fazla kullanılan ve tercih edilen bir bitki değildir.
Akdeniz'deki su sıcaklığının artışına bağlı olarak Hint Okyanusu ve Kızıldeniz'den yaşanan göçler arasında balon ve aslan balığının yanı sıra zehirli bir deniz kestanesi de bulunuyor.
Kış mevsiminin vazgeçilmezlerinden kestanenin, Lidyalılardan bugüne uzanan hikâyesi... Anadolu, kestanenin anayurdudur. Kestane ilk kez ortaya Lidya uygarlığında çıkmış, antik çağlarda uzun süre Lidya elması adıyla anılmıştı.
Marrone çeşidi iri taneli ve en yüksek kaliteye sahiptir. Hacıömer ve Hacıibiş yayvan gelişme gösteren iyi kalitedeki diğer kestane türleridir. Mahmutmolla ve Sarıaşılama taze tüketime ve hamur yapımına uygundur. Osmanoğlu ise kestane şekeri imalatına en uygun çeşitler arasındadır.
Dünya kestane üretimi 2018 yılında 2.353.825 ton olmuştur. Üretimin %83,50'si Çin tarafından gerçekleştirilmektedir. Çin'de 2018 yılında 2 milyon tonu aşkın kestane üretilmiştir. Türkiye dünya kestane üretiminde üçüncü sırada yer almaktadır.
Bir tencerede toz şeker, vanilya ve suyu kaynatın. İçerisine 3-4 damla limon suyu ilave edin. Kestaneleri bu şurubun içerisine atın ve kısık ateşte yaklaşık 2 saat kaynatın. Kıvam aldıktan sonra ocaktan alın, tencerenin kapağı kapalı şekilde oda sıcaklığında soğutun.
Vücudunuzdaki tüm ağrılar için etkilidir. Baş ağrısı, diş, boyun, sırt, bel, diz şişkinliklerinde, kol, bacak ve göğüs ağrılarında etkilidir.
At kestanesinin sağlık üzerinde çok faydası olsa da, çiğ bir şekilde tüketilmemesi gerekir. Ağacın meyvesi, çiçeği, kabuğu ve tohumu krem ve ilaç yapımında kullanılır. Ancak at kesnatesi, eskulin adıyla bilinen bir zehir içerdiği için, tüketilmesi ölümcül sonuçlara yol açabilir.
Kuzey Amerika ve Avrupa'da özel bölgelerde yetiştirilen at kestanesi, çoğunlukla ilaç firmalarına gönderilir. At kestanesi tohumları ise, genellikle grip ve soğuk algınlığı gibi hastalıkların tedavisinde kullanılacak olan ilaçlarının ham maddesi olarak kullanılır.
Yoğunlaştırılmış At Kestanesi Masaj Jeli İle Daha Etkili Rahatlama Ve Yumuşama Hissini Siz De Farkedeceksiniz… Düzenli Masaj Yaparak Uygulandığında Kendine Has Ferah Kokusu Eşliğinde Serinletir, Sakinleştirir Ve Rahatlatır. Yorgun Bölgelere Az Miktarda Sürülür Ve Hafifçe Masaj Yapılır. Sabah Ve Akşam Kullanılabilir.
Şah damarı, alın ve ayak tabanlarına sürüldüğünde vücuttaki kan dolaşımını düzenleyerek sinirlerin beyne daha iyi iletilmesini destekler. Kronik stres ve yorgunluğu önler.
Kabuk kırıldığında içinden çıkan yemişler çiğ veya pişirilerek tüketilir.
Ülkemizde kestane verimi son zamanlarda düştüğünden dolayı, kestane şekeri çeşitleri ekonomik açıdan biraz pahalıdır.
İçerdiği falavanoidler sayesinde, vücuttaki serbest radikaller ile mücadele eder. Bu bağlamda bağışıklık sistemini güçlendirir, kansere karşı koruyucu etki gösterir. Demir, kalsiyum, magnezyum, mangan, fosfor ve çinko gibi mineraller bakımından son derece zengindir. B1, B2 ve C vitaminlerini de bol miktarda içerir.
Kestane magnezyum, fosfor ve kalsiyum içeriği bakımından zengin bir mineral kaynağı olarak bilinir. İçeriğinde bulunan mineraller sayesinde kemik ve dişlerin gelişimini destekler. Kestane aynı zamanda zengin bir potasyum kaynağıdır. Bu sayede normal kan basıncının korunmasına katkıda bulunur.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri