Aktif klor, şehir şebeke suyuna dezenfeksiyon amacı ile katılır. üzerinde etkili olması nedeniyle halen yaygın olarak kullanılmaktadır.
İçme suyu, tesisatlarda dolaşırken bakteri üremesini engellemek için genellikle klor eklenir. Bu sebeple içme suyu çok az bir oranda klor içerebilir. Su genellikle mineraller ve diğer inorganik bileşenleri içerir.
Şebeke suları klorlanmaktadır. Ambalajlı sulara herhangi bir dezenfeksiyon işlemi uygulanmaz. Musluktan akan suyun klorlu olması kesinlikle istediğimiz bir durumdur.
İstanbul'da musluk suyunun kötü tadı olmasının nedeni, Barselona veya Roma gibi diğer Akdeniz şehirlerine benzer şekilde yerel su tedarik şirketleri tarafından suya klor eklenmesinden kaynaklanmaktadır.
Klor, su arıtma süreçlerinde yaygın olarak kullanılan bir dezenfektan olup, genellikle su arıtma sistemlerinde kullanılan seviyelerde tehlikeli değildir. Klor, su kaynaklı hastalıkların yayılmasını önleyerek içme suyunun güvenli tüketilmesini sağlar ve bu bağlamda önemli bir rol oynar.
İlgili 30 soru bulundu
Su arıtma cihazları pet şişelerdeki sulara göre suyun içerisindeki klor oranını çok daha fazla hatta tamamen yok etmeye dayalı çalışır. Sıfır klorsuz suya sahip olmuş olursunuz. Mineraller, mineraller, mineraller… Suyu kesinlikle minerallerden ayırmamalısınız.
Klorlu suyu bir bardağın içine koyun ve yarım saat bekleyin. Klor yarım saat içinde dibe çöker. Sen de bu suyu evcil hayvanınızı beslemek veya bitkilerini sulamak için kullanabilirsin.
Klorlu su içmenin zararları:
Kusmaya neden olabilir. İshale sebep olabilir. Kuru ve kaşınan cilte sebebiyet verebilir. Bunların yanı sıra sindirim sistemine aşırı miktarda sıvı klor alımı ölümcül sonuçlara dahi yol açabilir.
“İçme suyundaki klor zararlı mıdır?” sorusunun yanıtını şöyle verebiliriz: Aslına bakarsanız klor içeren suyu içmenin kısa vadede sağlığa bir zararı yoktur. Ancak uzun vadede klor içeren su, yutma veya cilt teması sonucu vücuda girdiğinde, asit üretmek için su ile reaksiyona girer.
Deniz Suyu: Deniz ve okyanuslarda bulunan içinde bir çok element ve tuz içeren saf olmayan sudur. Okyanuslarda ortalama tuzluluk oranı %3.5'tir.Yani 1 kg suda 35 gram tuz bulunur.Böylece %88,8 klor bileşimi oluşur ve en büyük oran 77.7 ile sodyum klorüre aittir.
Ayrıca yapılan araştırmalara göre kaynatma işlemi sudaki minerallerin de ortadan kalkmasına yol açar. Bununla birlikte kaynatma işleminin ardından klor ve ağır metallerin ortadan kalkması mümkün değildir. Bu nedenle kaynatılmış suyun da içilmesi de doğru değildir.
Şebeke suları klorlanmaktadır. Ambalajlı sulara herhangi bir dezenfeksiyon işlemi uygulanmaz. Musluktan akan suyun klorlu olması kesinlikle istediğimiz bir durumdur.
Dezenfeksiyon, kuyunun içindeki suya klor katılmak suretiyle yapılır. Kuyunun her seviyesinde sudaki klor konsantrasyonu genel olarak 50 ppm ve klorlu suyla kuyunun temas süresi de asgari 2 saat olarak alınır.
Maksimum 48 saat içinde sudaki klor uçar gider ama bakteri kültürünün oluşması için, akvaryumun en az 4 hafta boş çalışması lazım.
Musluk suyunda bulunan tarım ve böcek ilaçları insan vücudu için ciddi tehlike oluşturmaktadır. Özellikle de böbrek hastalığı olan kişiler için klorlu musluk suyu uygun bir seçenek değildir. Bu yüzden mecbur kalınmadığı müddetçe klorlu şebeke suyu kullanılmamalıdır.
Havuz suyunu yutmayın
İshale neden olan mikroplar dakikalarca veya günlerce havuz suyunda yaşayabilir ve uzun süre ishale neden olabilir. Az miktarda mikroplu havuz suyu yutmak ishal olayına neden olabilir. Yüzmeden önce duş almak ve havuz suyunu yutmaktan kaçınmak gerekir.
Klor alerjisi olan birçok insan, deri belirtileri yaşar. Kızarıklık, kaşıntı ve deri döküntüleri en yaygın görülen semptomlardır. Klorla temas ettikten sonra ciltte kuruluk ve kabarcıklar da oluşabilir. Ayrıca, bazı insanlar klor alerjisi nedeniyle dermatit (egzama) semptomları yaşayabilir.
Su Arıtma Cihazının Avantajları
Suyun içerisindeki kloru temizler. İnsan sağlığı için ideal PH değerinde sağlıklı, berrak bir su sağlar. Arıtma cihazından çıkan su insan tenini nemlendirir, saçların yumuşak ve canlı olasını sağlar.
Pestisitler, bakteriyel toksinler, bisfenol A (BPA) ve bazı farmasötikler de musluk suyuna karışma ihtimali olan kimyasallardır. Arsenik, bakır, nitrat, radon ve kurşun da musluk suyunda bulunduğu takdirde ciddi sağlık sorunlarına neden olacak maddeler arasında yer almaktadır.
Vücuda fazla gelen klor ise idrar yolu ile vücut dışına atılır. Dolayısıyla da bu test sayesinde aynı zamanda vücudun asit ve baz dengesinde sorun olup olmadığı da erken dönemde teşhis edilebilir.
Havuzlara klor uygulaması manuel yapılacaksa, akşamları verilmeli ve kimyasal atıldıktan sonra havuz en az 4 saat çalıştırılmalıdır. (Atılan kimyasalların suya karışması için)
Havuz suları, klor başta olmak üzere sağlığımızı tehdit eden birçok kimyasalı içinde barındırır. Bu kimyasal maddeler bazı kişilerde; cilt kuruluğu, göz kızarıklığı, kaşıntı, cilt üzerinde aşırı sivilce yahut akne gibi oluşumlara yol açar.
İdeal içme suyu, insan sağlığına zarar verebilecek mikroorganizmaları, ağır metalleri ve kimyasalları barındırmayan sudur. Renksizdir, berrak ve kokusuz olur. İçimi sert değil yumuşaktır. Tat veren ya da kokuya neden olan yağlar ve fenoller içermez.
Kaynatma Yöntemi
Suyu kaynatmak pek çok zararlı mikroorganizmanın yok olmasını mümkün kılmaktadır. Suyu birkaç dakika kaynatıp sonrasında biraz bekleterek tüketmek suyun zararlı maddelerden arınmasını, minerallerin ise yok olmamasını mümkün kılmaktadır. Suyu 2-3 dk kaynatmak yeterli olacaktır.
Cildinizi korumak içinse klorlu su bulunan havuzlardan çıktığınızda hemen temiz su ile duş almanız ve akabinde güneş koruma kreminizi kullanmanız gerekir. Klor, mikrop öldürücü bir kimyasaldır. Ve her kimyasal gibi cilde zarar verir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri