Bir diğer adı da psoriasis olan sedef hastalığı sırasında ciltte beyaz pullarla kaplı engebeli kırmızı lekeler görülmeye başlanır. Bu pullu lekeler cildin herhangi bir yerinde büyüyebilirler ancak çoğunlukla kafa derisinde, dirseklerde, dizlerde ve sırtta görülürler.
Sedef hastalığının en tipik belirtileri, özellikle diz-dirsek gibi darbe gören yerlerde olmak üzere, keskin sınırlı, canlı kırmızı renkli ve üzerlerinde hastalığa adını veren sedef rengi kabukların bulunduğu lezyonlardır. Bu lezyonlar ayrıca saçlı deri, tırnaklar, genital bölgede de ortaya çıkabilmektedir.
Sedef hastalığına bağlı romatizmada, el bileği, parmaklar, diz, ayak bileği ve boyun eklemlerinde olabilir. Bu vakalarda deri lezyonları da vardır. Sedef hastalığı belirtisi vücudun her yerinde görülebilir ancak sıklıkla diz, dirsek, saçlı deri ve genital bölgede ortaya çıkar.
Vücudun birçok bölgesinde (diz, dirsek, kafa derisi, saç derisi, genital bölgeler, boyun vb.) ortaya çıkan, sınırları keskin bir şekilde kızarıklığın oluşmasıyla belli olan bir görüntü hâkimdir. Olağan dışı kızarıklık görülen bu bölgelerde aynı zamanda sedef renginde kabuklar oluşur.
Hastalığın tanısı çoğunlukla deri lezyonlarının görünümü ile konur. Ailede sedef hastalığı öyküsü olması tanıya yardımcı olur. Şüpheli vakalarda deri biyopsisi yapılır. Bazı vakalarda obezite, hipertansiyon ve hiperlipidemi tabloya eşlik edebilir.
İlgili 19 soru bulundu
Egzama hastalığında kaşıntı daha ön planda yer alırken sedef hastalığında kaşınma genellikle görülmüyor. Öte yandan sedef hastalığında daha kalın sert kabuklar yer alırken egzamada bu durum daha hafif bir şekilde görülüyor. Sedef kabuğu ince olduğu durumlarda ise dönem dönem egzama ve sedef karıştırılabiliyor.
Yapılan araştırmalar sonucunda B vitaminleri, A vitamini ve Çinko düzeylerinin sedef hastalarında düşük bulunduğu saptanmış. Ayrıca yine kan insülin ve glikoz seviyeleri de yüksek bulunmuş olan sedef hastalarında şişmanlık da önemli bir risk faktörüdür.
Psoriasis bilinen adı ile sedef hastalığı, cilt hücrelerinin normalden daha hızlı çoğalmasına neden olan ve ciltte kabarık, pullu yamalar ile seyreden kronik bir otoimmün cilt hastalığıdır. Tanısı konulduktan sonra ömür boyu süren bir deri hastalığıdır.
Sedef hastalığı en sık 20'li ve 50'li yaşlarda görülmekle birlikte her yaşta ortaya çıkabilir. Kadın ve erkeklerde görülme oranı benzerdir. Çocuklarda yetişkinlere oranla daha az görülür. Dünyada 125 milyon, ülkemizde ise 1 milyona yakın insanın sedef hastalığından etkilendiği düşünülmektedir.
Yapılan tedaviyle hem hastalığın belirtileri azaltılabilir ve ilerlemesi durdurulabilir ya da yavaşlatılabilir, hem de hastaların yaşam kalitesi en yüksek seviyede tutulmaya çalışılır. Erken tanı ile mevcut tedavi olanaklarından daha fazla yararlanılma söz konusu olabilir.
Normalde cilt hücreleri her 10 ile 30 günde bir değiştirilir. Sedef hastalıklarında her 3 ile 4 günde bir yeni hücreler büyür. Sedef hastalığı ailelerde görülme eğilimindedir, ancak nesiller boyu atlanabilir. Örneğin, bir büyükbaba ve torunları etkilenebilir, ancak çocuğun annesi etkilenmeyebilir.
Kuru ciltli hastalarda bir bölgede oluşan sedef hastanın tüm vücuduna yayılma özelliği gösterebilir. Fakat daha yağlı bir cilde sahip hastada sadece bu kızarıklık ve pullanmaların diz ve dirsek bölgesinde sabit kaldığını görebiliriz.
Okyanus suyu, nehir suyundan, sodyum, klorür, sülfat, magnezyum ve kalsiyum da dahil olmak üzere, önemli miktarda daha fazla miktarda mineral içermesi nedeniyle farklıdır. Bu nedenle sedef hastalığı gibi cilt hastalıklarında oldukça faydalıdır.
Soğuk hava sedef hastalarında cildin en büyük düşmanıdır. Kar, yağmur, kuru soğukta cilt nemini hızla kaybeder. Kişinin cildinde mikro çatlaklar oluşur. Bu çatlaklar Ekim ve Kasım ayından başlayarak ilerleyen kış ve soğuk hava dönemlerinde lezyonların artmasına ve çok ağırlaşmasına sebep olur.
Sedef, sıcak denizlerin akıntılı sularında tuz, kireç ve fosfordan oluşan kalker bir maddedir. Hakim renk beyaz olsa da, ışığa göre açık mavi, pembe, yeşil, sarı tonları yansıtır. Kültürümüzde sedef kakma sanatı özellikle ahşap oyma ve süsleme sanatlarında yer almıştır.
Sedef denizi ve güneşi sever. Bu yüzden hastaların hepsi yazın düzelir, kışın kötüleşirler. Sedef hastalığında deri hiç kuru kalmamalıdır. Yan etkisi olan ilaçlar uzun süre kullanılmamalıdır.
“Stres, sigara ve obezite sedef hastalığını tetikliyor”
Obez bireylerde kıvrım bölgeleri terleme ve sürtünme nedeniyle travma alanlarıdır, ayrıca bu bölgelerde yerleşen kandida türü mantarlar da tetikleyici rol oynayarak bu alanlarda psoriasis gelişimine yol açar.
Genetik yatkınlığın hastalığın ortaya çıkmasında etkisi bulunmaktadır. Ebeveynde aynı hastalık görülmese de önceki nesilde varsa hastalığa yakalanma ihtimali yükselir. Diğer yandan aşırı stres, üzüntü depresyon gibi psikolojik durumların hastalığın ortaya çıkmasını tetiklediği görülmüştür.
Değirmenci'de, sedef hastalığının sadece bir deri hastalığı değil psikolojik etkileri de olan psikosomatik bir hastalık olduğunu belirterek psikiyatrist takibinin de hastalığın tedavisinde önemli olduğunu söyledi.
Sedef hastalığına ne iyi gelir besinler konusunda nasıl davranmalı sorusu da İbrahim Saraçoğlu tarafından cevaplanmıştır. Saraçoğlu sedef gibi deri hastalıkları olanları çiğ ya da pişmiş sarımsak, karabiber, acı biber, portakal, greyfurt tüketiminde dikkatli olmaları konusunda da uyarmaktadır.
Sedef hastalığı ile mantar enfeksiyonu arasındaki farkı ayırt etmenin en iyi yolu cildinizdeki kırmızı lekelerin gümüş rengi bir görünümü var ise bu, sedef hastalığı olabilir. Sedef Hastalığının Sık Rastlanan Semptomları: Kabarık, kırmızımsı cilt lekeleri. Kaşıntı , çatlama derisi veya kanama.
Kadın ve erkekte eşit oranda ve her yaşta görülebilir, beklenmedik bir şekilde ortaya çıkıp kaybolabilir. Bulaşıcı ( mikrobik) bir hastalık değildir ve iyileşirken deride iz bırakmaz.
Sedef hastalığı teşhisi konan kişilerin özel bir diyet izlemesi gerekir. Alerjik reaksiyonlara neden olabilecek ürünlerin reddedilmesini içerir. Narenciye, çikolata, bal, yumurta, tam yağlı sütün yanı sıra kırmızı sebze ve meyveleri diyetten çıkarmanız önerilir.
Cildi kurutmanın dışında, sabun cildin doğal pH'ini degiştirerek onu tahrişe daha yatkın hale getirebilir. Daha hassas bir temizleme için sabun içermeyen bir duş jeli kullanabilirsiniz. Bu size tuhaf gelebilir fakat yulaf ezmeli bir küvette banyo yapmak rahatlatıcı olabilir ve kabukların dökülmesine yardımcı olabilir.
Sedef, alerji ya da mikrobik bir hastalık değildir. Ömür boyu süren alevlenme ve iyileşme dönemleri olan bir hastalıktır. Sedef bir kaç döküntü ile sınırlı olabilir veya deriyi orta-yaygın derecede tutabilir . Çoğu insan için sedef hafif seyretmeye meyillidir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri