Sedef hastalığı teşhisi konan kişilerin özel bir diyet izlemesi gerekir. Alerjik reaksiyonlara neden olabilecek ürünlerin reddedilmesini içerir. Narenciye, çikolata, bal, yumurta, tam yağlı sütün yanı sıra kırmızı sebze ve meyveleri diyetten çıkarmanız önerilir.
Patates, domates, biber ve patlıcan gibi kabuklu sebzeler iltihabı artırabilir ve sedef hastalığının semptomlarını daha da kötüleştirebilir.
7)Düşük D vitamini hastalığın tetikleyicisi olabilir. Mutlaka D vitaminine baktır. 8)Yapılan çalışmalarda doğru probiyotik kullanımı sedef hastalarının CRP değerlerinde düşüş gözlemlenmesini sağlar. 9)Meyveli yoğurtlar(hazır yoğurtlar),bulyon içeren çorbalar, konserve besinler sedef hastalığını tetiklediği görülmüştür.
“Stres, sigara ve obezite sedef hastalığını tetikliyor”
Stres, psoriasisi tetiklediği çok iyi bilinen bir faktör olup, stresli bir olaydan 1-3 ay kadar sonra hastalığın ortaya çıktığı veya şiddetlendiği gözlenmektedir. Obezite de hastalık riskini artıran bir diğer önemli faktördür.
Okyanus suyu, nehir suyundan, sodyum, klorür, sülfat, magnezyum ve kalsiyum da dahil olmak üzere, önemli miktarda daha fazla miktarda mineral içermesi nedeniyle farklıdır. Bu nedenle sedef hastalığı gibi cilt hastalıklarında oldukça faydalıdır.
İlgili 33 soru bulundu
Muz, kavun ve elma yiyebilirsiniz. Sedef hastalığı teşhisi konan kişilerin özel bir diyet izlemesi gerekir. Alerjik reaksiyonlara neden olabilecek ürünlerin reddedilmesini içerir. Narenciye, çikolata, bal, yumurta, tam yağlı sütün yanı sıra kırmızı sebze ve meyveleri diyetten çıkarmanız önerilir.
Meryemana dikeni, buğday ruşeymi yağı, hidrastis canadensis çayı, kadın tuzluğu, hodan yağı, aloe vera, keten tohumu yağı, dulavratotu sedef hastalığına iyi gelen bitkilerdir.
Genetik yatkınlığın hastalığın ortaya çıkmasında etkisi bulunmaktadır. Ebeveynde aynı hastalık görülmese de önceki nesilde varsa hastalığa yakalanma ihtimali yükselir. Diğer yandan aşırı stres, üzüntü depresyon gibi psikolojik durumların hastalığın ortaya çıkmasını tetiklediği görülmüştür.
Yapılan araştırmalar sonucunda B vitaminleri, A vitamini ve Çinko düzeylerinin sedef hastalarında düşük bulunduğu saptanmış. Ayrıca yine kan insülin ve glikoz seviyeleri de yüksek bulunmuş olan sedef hastalarında şişmanlık da önemli bir risk faktörüdür.
Cildi kurutmanın dışında, sabun cildin doğal pH'ini degiştirerek onu tahrişe daha yatkın hale getirebilir. Daha hassas bir temizleme için sabun içermeyen bir duş jeli kullanabilirsiniz. Bu size tuhaf gelebilir fakat yulaf ezmeli bir küvette banyo yapmak rahatlatıcı olabilir ve kabukların dökülmesine yardımcı olabilir.
Yine özellikle cilt altını kanlandıran aşırı sirkeli ve tuzlu gıdalar örnek vermek gerekirse turşu sedef lezyonlarını arttıran gıdalardan bir başkası olarak görülmektedir. Yaz döneminde en çok yediğimiz gıdalardan bir tanesi de aşırı yağ içeren kızartma tarzı gıdalardır.
Bu konuda araştırmalar vücuttaki pH faktörünü dengelemek için yapılır üzüm sirkesi sedef hastalığına iyi gelir. Sedef hastalığı başta olmak üzere birçok cilt hastalığına karşı etkili bir alternatif tedavidir.
Sedef hastalığı kronik bir hastalıktır, bu nedenle bütünüyle tedavisi yoktur. Ancak halihazırda kullanılan tedavi yöntemleri en ciddi vakalarda bile semptomları büyük ölçüde azaltır.
Sedef denizi ve güneşi sever. Bu yüzden hastaların hepsi yazın düzelir, kışın kötüleşirler. Sedef hastalığında deri hiç kuru kalmamalıdır. Yan etkisi olan ilaçlar uzun süre kullanılmamalıdır.
Psoriasis bilinen adı ile sedef hastalığı, cilt hücrelerinin normalden daha hızlı çoğalmasına neden olan ve ciltte kabarık, pullu yamalar ile seyreden kronik bir otoimmün cilt hastalığıdır. Tanısı konulduktan sonra ömür boyu süren bir deri hastalığıdır. En yaygın görüldüğü yerler diz, dirsek, gövde ve kafa derisidir.
Deniz tuzu, sedef hastalığını gideren ve tedavi eden bir özelliğe de sahiptir. Sedef hastalığının sebep olduğu, kaşıntı ve pullanma ile mücadele eden deniz tuzu, çamur ya da sülfür banyosuna eklendiğinde sedef hastalığı semptomlarını gidermeye yardımcı olur.
Defne sabunu; en değerli ve en sağlıklı sabunların içerisinde yer almaktadır. Bu sabunun içerisinde yer alan bileşenlerden ötürü; sedef, egzama, akne gibi pek çok cilt hastalığına iyi geldiği bilinir.
Sedef hastalıklarının iyileşmesinde bir iyilik meleğidir
Hastalıklı bölgelere özellikle sarımsak yağı sürebilirsiniz.
Sedef hastalığı kronik seyirlidir ve hastaların çoğunda deride plaklar ve kepeklenme görülür. Vakaların dörtte birinde hastalık çok yaygındır. Kendiliğinden iyileşme nadirdir fakat bazı vakalarda yatışma ve alevlenme şeklinde periyotlar görülebilir.
Sedef hastalığı yaygın inflamasyona neden olan otoimmün bir rahatsızlıktır. Sedef hastalığı, cilt ve akciğerler de dahil olmak üzere vücudun diğer kısımlarını etkileyebilir. Kişiyi akciğer hastalığı, kalp hastalığı, kanser ve artrit gibi birçok komplikasyon için risk altına sokar.
Sedef hastalarında diyabet riskinin de yüksek olması sertleşme bozukluğuna katkıda bulunmaktadır. Sedefi olan kadınlar ise cinsel ilişkiyi ağrılı bulmakta ve sedef döküntüleri nedeniyle stres yaşadıkları için cinsel ilişkiden uzak durmayı tercih etmektedirler.
Toplumda yaygın olarak görülen sedef hastalığı kış aylarında alevlenme dönemine girerken, dermatoloji uzmanı Dr. Ufuk Güleç, “Üst solunum yolu enfeksiyonları, sistemik alınan kortizon, bazı tansiyon ilaçları ve ağrı kesiciler, ruhsal stres sedef hastalığını başlatabilir veya alevlendirebilir” dedi.
Tedavi edilmezse zamanla kalınlaşıp özellikler eller ve ayaklarda hareketi zorlaştırabilir. Kelliğe yol açmaz ama hastalık şiddetli ise saç dökülmesini arttırabilmektedir. Sedef hastalığı sadece tırnağı tutabilir.
Anti-enflamatuar ve UV-immün baskılayıcı bir etkiye sahip olduğu için güneş sedef hastalarının cilt durumunu iyileştirme eğilimindedir. Ayrıca, UV ışınları, sedef hastalığı tedavisinde gerçek bir terapötik seçenek olarak kullanılır: örneğin güneş ışığının daha az olduğu kış aylarında fototerapi önerilebilir.
🔺 Aloe vera yaprağı veya bu bitkiden elde edilen aloe vera yağını sedef hastalığı olan bölgelere sürün. 🔺 Sedefe iyi gelen besinler olarak badem, ceviz, antep fıstığı, yer fıstığı, çam fıstığı gibi iç meyveleri bolca tüketin.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri