Bağlamanın tarihçesi milattan önce 1600'lü yıllara dayanmaktadır. Anadolu'da yapılan araştırmalar sonucu bulunan bağlamaya benzer müzik aletlerinin örnekleri 1600'lü yılları göstermektedir. Bu sebeple bağlamaya dünyanın en köklü ve eski müzik aletlerinden biridir demek yanlış olmaz.
Sazın kökeni, Orta Asya'nın Türk bozkırlarına dayanmaktadır. Bu bölgede yaşayan Türk toplulukları, saza benzer telli çalgılar kullanmıştır. Sazın ataları arasında “kopuz” adı verilen tek telli bir çalgı da bulunmaktadır. Kopuz, Türklerin Orta Asya'dan göç ettiği dönemlerde de kullanılan bir enstrümandı.
Dolayısıyla çocuğunuzun bağlama öğrenmesini istiyorsanız, 7 yaşından sonra bağlama kursuna gönderebilirsiniz. yetişkinler içinse herhangi bir sınırlama yoktur, 70 yaşında da olsa 80 yaşında da, bağlama öğrenme isteği ve arzusu var ise çalışma süreci ve pratikleriyle birlikte bağlamayı öğrenebilir.
Bağlama ya da saz, Türk halk müziğinde yaygın olarak kullanılan telli tezeneli bir çalgı türüdür.
Bağlamanın atası, Dede Korkut hikayelerinde adı çok sık geçen Kopuz'dur. Yaklaşık 1500 yıllık bir geçmişi olan ve birden çok telli saz türünü kapsayan Kopuz, Orta Asya'daki Türk Boyları tarafından kullanılmıştır. İlk zamanlar o bölgenin gezginci ozanları aracılığıyla Anadolu'ya gelmiştir.
İlgili 44 soru bulundu
Bağlamanın atası, Orta Asya kökenli bir çalgı olan kopuzdur. Kopuz zamanla biçim değiştirmiş, bağlama dediğimiz çalgı ortaya çıkmıştır. Anadolu'da daha da geliştirilen bağlama tekne ve sap olarak adlandırılan iki ana parçadan oluşur.
Âşık:, Anadolu, Güney Kafkasya ve İran'da sürdürülen, genellikle bağlama veya başka bir telli müzik aleti eşliğinde söylenen sözlü halk müziği geleneğini icra eden kişidir. Aşıklık geleneği, Türk kökenli ve Türkler arasında yaygın olan Anadolu, Ortadoğu ve Orta Asya'ya özgü bir halk şairliği türüdür.
Cura Türk Halk Çalgıları Topluluğu içinde solo, eşlik grup ve topluluk çalgısı olarak değerlendirilebilir. Tambura, bağlama ailesinin en yaygın çalgısıdır. Bu çalgıya halk arasında saz, bağlama, çöğür gibi çeşitli adlar verilmektedir.
Saz Tarihçesi
Sazların tarihi, bin yılı aşkın bir süreye dayanmaktadır ve müzik tarihçileri, sazların ne zaman ve nasıl ortaya çıktığı konusunda tam olarak anlaşamamaktadır. Ancak, sazların, Orta Asya ve Orta Doğu bölgesinde bulunan antik kültürlerden türediği düşünülmektedir.
Yaren. Özay Gönlüm'ün tambura, bağlama ve cura'yı aynı gövdede birleştirdiği saz. Tasarımını Özay Gönlüm'ün yaptığı yaren, ilk defa Cafer Açın tarafından imal edilmiştir.
Eğer enstrümanınızda ustalaşmak istiyorsanız bağlama öğrenme süresi 7 ile 9 aya kadar çıkabilir. Ancak enstrümanınızı hobi düzeyinde çalmak ve boş vakitlerinizi değerlendirmek istiyorsanız yaklaşık 5 aylık bir bağlama eğitimi bağlamanızla sevdiğiniz şarkıları icra edebilmeniz için yeterli olacaktır.
Bağlama, diğer telli enstrümanlar düşünüldüğünde en azından temel düzeyde öğrenmesi daha kolay ve anlaşılır bir müzik aletidir. Bu sebeple bağlamayı dinlemekten zevk alan kişiler dinlemekten öteye geçebilir ve dilerlerse bir kurs eşliğinde profesyonel destek alarak özverili bir çalışma planı ile bağlama öğrenebilirler.
Kurs süresi kişinin yeteneğine ve çalışmalarına göre farklılıklar gösterse de ortalama öğrenme süresi 8 aydır. 8 ayını tamamlayıp 1. kuru bitiren her öğrenciye kurum müdürü tarafından imzalı belge verilmektedir.
Cura: Bağlama ailesinin en küçük sazıdır. Yurdumuzun her yöresinde rastladığımız cura değişik isimlerle anılmaktadır. Dede sazı, parmak vura, üç telli cura gibi. Divan, bağlama tambura sazlarıyla birlikte icrada bağlama curası, tanbura curası gibi isimler alır.
Bağlamanın ses sahası 2,5 oktav (Do-Re-Mi-Fa-Sol-La-Si) olup, ses tablosu üzerine yapıştırılan ilave perdeler ile ses sahası 3 oktava kadarda çıkartılabilir.
Uzun sap saz (bağlama) 23 – 24 perdeli olup, Halk müziğinin temel sazlarının başında gelir. İsteğe göre değişsede, genel olarak tekne boyu ortalama 40 – 42 cm'dir. Meydan sazından bir oktav, Divan sazından ise beş ses daha tizdir. Üzerine yedi adet tel takılır ve bu bazen isteğe göre değişebilir.
Bu sebeple bağlama türleri yalnızca bağlama ismiyle adlandırılmaz. Çalındıkları yöreye göre bağlamalar; divan sazı, cura, meydan sazı, tambura, kopuz, bozuk, çöğür ve iki telli şeklinde isimlendirilir.
Türklerde ise tüm müzik aletlerine 'kopuz' (yaylı kopuz, ağızda kullanılan kopuz ve başkaları) denilmektedir. XV. yüzyıldan sonra ise yazılı kaynaklarda 'Çüyür' aletine 'Saz' denilmeye başlanmıştır.
Kopuz, en eski Türk halk çalgısı olarak bilinmektedir. Ancak kopuz adıyla anılan farklı çalgılara rastlanmaktadır. Şu anda hâlâ Anadolu, Kafkasya ve Orta Asya'da kullanılmaktadır.
Türklerin milli çalgısı olan kopuz, gerek İslamiyet öncesi gerekse de İslamiyet'in kabulünden sonraki dönemde manzum halk edebiyatı verimlerinin teşekkülünde oldukça önemli işlevlere sahip olmuştur.
Bunlara örnek olarak başlıca şu çalgılar sayılabilir; Çeng, Tanbur, Kanun, Santur, Kös, Kudüm, Çöğür, Daire, Cura, Zurna, Iklığ, Balaban, Nefir, Kaval (Üngör, 2004: 41).
Çalgıların tarihi, insan kültürünün başlarına kadar uzanır. İlk çalgıların ritüellerde kullanıldığı düşünülmektedir: Örneğin avın başarıyla tamamlandığını belirtmek üzere trompet, dini törenlerde davul kullanılmıştır. Zaman içinde eğlenceli amaçlı müzikler üretilmeye ve melodiler icra edilmeye başlanmıştır.
Aslında en iyi saz şu ağaçtan yapılıyor diye bir kural yoktur. Sazı iyi yapan, onun yapım aşamalarını ve kullanılan tekniklerini iyi bilen biri tarafından üretilmesi ile ortaya çıkar. Tabi ki, saz yapımında en çok maun, dut, kestane, ardıç ve ladin ağaçları tercih ediliyor.
“Saz çeşitleri” denildiğinde, bağlama, divan sazı, bozuk, cura ve meydan sazı gibi farklı türler akla gelir. Her bir saz çeşidi, kendine has yapısı ve ses tonu ile farklı müzik türleri ve ifadeler için kullanılır. Bu çeşitlilik, Anadolu'nun zengin müzik kültürünü yansıtır ve müzisyenlere geniş bir yaratıcı alan sunar.
Merdiven altı saz imalatçılarını bir kenara bıraktığımızda, profesyonel saz imalatçıları günümüze kadar edindikleri tecrübeler ile saz üretiminde başarısız sonuçlar veren ıhlamur, kavak ve benzeri yumuşak ve lifli ağaçların yerine maun, venge, ardıç, ladin, dut, kestane ve benzeri sert ağaçları tercih etmektedirler.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri